Dört Köşe | "Altyapı iş birliği yapmak daha cazip"
Dört Köşe'de bu hafta mynet.com spor editörü Egemen Yıldırım ile ligdeki sıralamamızı konuşurken, Galatasaray bayramı, forvet transferi ve Hagi ile gelecekte kurulabilecek iş birliği hakkında da beyin fırtınası yaptık. Keyifli okumalar...
** Antep karşısında zorlansakta 3 puan kazanmayı başardık. Fenerbahçe'nin puan kaybettiği haftada 3. sıra için önemli bir adım oldu. Galatasaray'ın 3.'lük için savaşması yeterince onur kırıcı ama kalan sürede 3. olma şansımızı nasıl görüyorsun.
Gaziantepspor maçında, Kasımpaşa maçına nazaran daha istekli bir Galatasaray vardı. Bu istek, Kasımpaşa maçındaki çöküşten sonra bir dirilme olarak görülebilir ama tıpkı Bursaspor gibi Gaziantepspor da ligin en kötü takımlarından biri olduğu için takımın nispeten iyi göründüğünü düşünüyorum. Galibiyeti de Sneijder'in frikik golü getirince bu düşüncem destekleniyor sanırım. Yani özetle Galatasaray sezonu ite kaka bitirecek.
Üçüncülük durumu fikstür bazlı konuşursak bana göre halen zor. Bu hafta Osmanlıspor galibiyeti öyle ya da böyle gelecektir ama bir sonraki haftadaki Aytemiz Alanyaspor karşılaşması ciddi oranda zor geçecektir. Basit bir örnek verirsem, şu an Galatasaray savunmasında Vagner Love kalitesinde ve formunda bir forveti durduracak bir savunmacı yok. O yüzden kalan 3 maçta Galatasaray'ın kazandıklarından öte, rakibinin kaybettikleri daha belirleyici olacak.
** Dün 17 Mayıs'ın yıl dönümüydü. Florya'da bir organizasyon düzenlendi hatta. 17 Mayıs'ın artık "Galatasaray Bayramı" olarak kutlanması fikri sence nasıl?
17 Mayıs 2000 tarihi, Türk futbolunun en büyük gurur kaynağıdır. Üzerinden uzun bir süre geçmesine karşın halen tektir ve geçen bu süre, bana kalırsa Galatasaray'ın bu başarısını asla sıradanlaştırmaz. Benzeri ya da daha fazlası (Şampiyonlar Ligi kupası) gelmediği sürece 17 Mayıs 2000'de alınan UEFA Kupası, değerini koruyacaktır.
UEFA Kupası'nın alınışının bayram haline getirilmesi ise bana göre yanlıştır. Bu, Galatasaray'ın yerinde saymak istediğini ve bir daha Avrupa'da kupa kazanmak istemediğini gösterir ki, Ali Sami Yen'in 'Türk olmayan takımları yenmek' anlayışına tamamen ters bir uygulama. UEFA Kupası'nın anılması bundan sonra en fazla emeği geçenlerle düzenlenecek bir yemekle olmalıdır. Eğer bu kadar çok efsane bir araya getirilecekse, bunun gerçekleşeceği yer Florya değil TT Arena olmalı. Şölen havası, efsaneler taraftarla buluşturulup öyle sağlanmalı.
** Malum şampiyonluktan uzak kalınca transfer haberleri şimdiden başladı. Forvet için Jackson Martinez, Gomis ve Negredo isimleri dolanıyor basında. Sence hangi isim tarz olarak daha doğru olur...
Ben Eren Derdiyok'un takımda kalacağını düşünerek daha hızlı bir forvet alınması gerektiğini düşünüyorum. Bu 3 isimden bir tek Gomis hız olarak diğerlerinden biraz önde ama o da bana kalırsa yeterli değil.
Jackson Martinez eski formunda kesinlikle değil. Çin'de de gözden uzakta oynuyor ve son durumundan net olarak haberdar değiliz. Negredo ise son 2-3 yıllık sürede büyük düşüş yaşadı. Valencia sonrası Manchester City'yi kaldıramadı ve düşüş dönemi başladı. Kalitesi olan ama performans olarak ciddi soru işareti yaratan bir isim. O yüzden ben tarzın 25-27 yaş civarı, atletik, hızlı ve tempoya ayak uydurabilecek isimlerden olması gerektiğini düşünüyorum.
** Tudor'un olası ayrılığı sonrasında teknik direktör adaylarından biri olarak Hagi konuşuluyor. Hagi'yi takımın başına getirmek yerine kulübü Viitorul ile pilot kulüp anlaşması yapsak daha iyi olmaz mı?
Sorunun cevabını soruda vermişsin zaten. Hagi, Viitorul ile kazandığı şampiyonlukla düşünülenden daha büyük bir şey başardı bana göre. Yaşları 19-22 arası değişen, tabiri caizse çocuklarla Romanya'yı domine etti. Bu başarı onun teknik adamlıkta kendisini ispat etmesini de sağladı.
Fakat madalyonun öbür tarafından bakarsak, aynı düzeni ve sistemi Galatasaray'da kurabileceğine ihtimal vermiyorum. O sabrı Galatasaray, Hagi bile olsa göstermez. O yüzden altyapı iş birliği son derece cazip görünüyor. Meslek büyüklerim Ilgaz Çınar ve Cüneyt Kaşeler'in Lig Radyo'daki programlarında bu konuyu uzun süredir dile getirdiklerini biliyorum. Ben de onlarla aynı fikirdeyim.
Mesela son dönemde gözde haline gelen 2000 jenerasyonunun gelişimi, Hagi'nin akademisi ile paralel bir şekilde sağlanırsa hem Türk futbolu hem de Galatasaray ciddi değerler kazanır. Mevcut futbol yapısında o çocukların beklenen gelişimi sağlayamaması son derece olası bir seçenek gibi duruyor ki bu her açıdan çok büyük kayıp olur.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.