Fatih Altaylı: Bir daha başkan seçilsin, istifa etmezsem adam değilim!

Bir dönem Galatasaray'da yöneticilik yapmış olan gazeteci - yazar Fatih Altaylı, bu sabah saatlerinde Bloomberg HT'de yayınlanan Spor Saati programında Fatih Kuşçu'nun sorularını yanıtladı. Dursun Özbek'in gelecek sene seçimlerde tekrar aday olması ve seçimleri kazanması halinde kulüp üyeliğinden istifa edeceğini belirten Altaylı, son dönemde basında çıkan iddialar hakkında da görüşlerini dile getirdi. Fatih Altaylı'nın açıklamalarının tamamı şu şekilde..

SNEIJDER SAHTEKAR GİBİ OYNUYOR..
Bu Bursa, geçen hafta Akhisar'dan 5 gol yemişti değil mi? 5 yemeden kapatamıyorlar haftayı. Bursa'nın durumu facia. Şu ana kadar maçın en iyisi Podolski. Bruma da çok iyi. Her geçen gün oyun kurma konusunda kendisini geliştiriyor. Sneijder'in fonksiyonunu üstlendi, muazzam oynuyor. Galatasaray'ın şu an en iyi iki oyuncusu Podolski ve Bruma. Büyük ihtimalle ikisi de seneye yok. Podolski gitti zaten. Öbürü de gidebilir. Bana sorsan kimi gönderir, kimi tutarsın diye? Takımın tamamını gönderirim, bu iki oyuncuyu tutarım. Sneijder tam bir sahtekar gibi oynuyor. Oyuna katkısı son derece alt düzeyde. Bir penaltı var verilmeyen, Ahmet Çalık'a yapılan kırmızı kart. Acayip bir dövüş sporu gibi.. Direkt kırmızı kart yani.

2018'DE KAZANIRSA ÜYELİKTEN İSTİFA EDERİM..
Galatasaray genel kurulu benden ibaret değil. Herkes benim gibi düşünmüyor. Dursun Özbek'e kim oy verdiyse maçlara onlar gitsin. Benim yapabileceğim bundan ibaret. Fikirlerimi söylerim. Dursun Özbek'i de gördüğümde, 'En azından tekrar aday olacaksan yönetimini yenileyerek gir, temsil sıkıntısı var' dedim. Başka ne diyebilirim? Ben mi 'Bu adam gelsin, bu adam gitsin' diyorum? Böyle bir yetkim de olmasın. İnsanı manyak eder böyle bir yetki. Sonuç olarak ben lafımı söylüyorum. Ben en zor günde taşın altına elimi koymaktan çekinmedim. Ne yapayım ki ben? Ama şunu söyleyeyim ki; Dursun Özbek, 2018'de tekrar aday olup seçilirse, sana burada yemin ediyorum Galatasaray Spor Kulübü üyeliğinden istifa etmezsem haysiyetsizim, şerefsizim, aşağılığım, adiyim.

O gün üyelik kartımı alırım, kulübün kapısına çivilerim, bir daha da kulübün kapısından içeri girmem, adını ağzıma almam bir yerde. Çünkü bugünkü Galatasaray, beni Galatasaraylı yapan hiçbir değeri temsil etmiyor. Ne tribünüyle, ne yönetimiyle... Galatasaray'ın 14 sene şampiyon olmadığı dönemde ben hep tribündeydim, bir gün bile kulübümden utanç duymadım. Mesele sportif başarı değil, mesele duruş, mesele hayata bakış, mesele tribündeki o pozisyon, mesele o yönetim kurulunun konuları ele alış biçimi. Sportif başarıyla bunun alakası yok. Taraftar da bunun farkında. Bu takım 3. olacaktı, Ali Sami Yen Stadı'nda 19 bin biletli, bana sorarsan 22 bin kişi bağırdı Galatasaray diye. Buna rağmen o taraftar oradaydı. Bugün niye böyle? Çünkü Galatasaray, Galatasaray gibi davranmıyor. Bu yüzden diyorum ki bu anlayış bir dönem daha devam edecekse ben Galatasaray'da devam etmeyeceğim.

BAŞKANIN HAFIZASI İYİ DEĞİL..
Galatasaray'da başkan Sevgili Dursun Özbek'in bir sorunu var. Yurtdışından B12 vitamini aldım, Türkiye'de pek bulunmuyor. B12 biliyorsun hafızayı güçlendirir. Ben Sayın Başkan'a B12 vitamini yollayacağım. Niye? Ben Galatasaray Başkanı'na asla yalancı demem. Ama söylediklerini unutuyor. Bir kişi gerçek dışı konuşuyorsa, en azından hafızasının güçlü olması lazım. Galatasaray Başkanı, Habertürk'te bir programa katılıyor. Ve diyor ki 'Sabri'nin yerine şu alındı, bu alındı, şu kadar para harcandı.' Sonra başka bir programda bu söyledikleri hatırlatılıyor kendisine. Diyor ki 'Ben böyle bir şey demedim.' Ayıptır. 'Eşim Beşiktaşlı diyor, beraber maçı izledik, hatta eşim Beşiktaş kongre üyesi' falan da diyor galiba. Bunun üzerinden 6 gün mü, 5 gün mü ne geçiyor... Hürriyet'te şöyle bir şey oluştu yalnız, başkanları aklama servisi. Spor servisi değil, başkanları sürekli pohpohlama, başkanları temizleme... Soru sorarsın... 'Sayın Başkan böyle demiştiniz' dersiniz. Diyor ki 'Hayır, eşim Galatasaraylı.' Hayda!

BENİM PROJELERİMİ, DURSUN ÖZBEK'İN AKLI ALMAZ
Anlamak mümkün değil. Başkanın, bugün yine, başkanları aklama spor servisinde röportajı vardı. Diyor ki; diğer adayların projesi yok, ulan ortada aday yok ki. Daha 1 senen var senin. İş projeye gelecekse benim yapacağım projeler, Dursun Özbek aklı, bilgisi, spor kültürü ve Galatasaray tecrübesi, sapan taşı yetiştiremez; eğer mesele proje yapmaksa. Benim yapmayı hayal edeceklerim, onun aklından bile geçmez. O Galatasaray'ın kapısında girmeden önce, ben 30 senedir Galatasaray'daydım. Daha seçime 1 sene var, ne projesi olacak? Senin ne projen var? Galatasaray'ın tüm takımlarını batırmak, parasını çar-çur etmek dışında senin ne projen var? Arazileri satmak... Ne var bunda? Proje falan yok ortada. Mirasyedisin sen. Galatasaray'ın önünde çok büyük tehlikeler var. Ben bunu söylemiş olayım, tarihe not düşülsün. Borsada olan tüm spor kulüplerimizin imtiyazlı hisse senedi var ellerinde. Bu ne demek oluyor? Bu imtiyazlı hisse, yönetimlerin şirketlerinin yönetimlerini belirleme hakları var ellerinde. Galatasaray 2018 yılında bu imtiyazını kaybedebilir. Bu şu anlama geliyor; Galatasaray'ın borsaya kote olan kısmını birisi elinde toplayabilirse veya birisi elinden bulunduranlardan temsil yetkisini alırsa gelip Galatasaray'ın yönetim kuruluna girebilir. Kulüp, yönetimi tek başına belirleyemeyebilir. Bu şu demek; diyelim ki Aziz Yıldırım 20-25 milyon dolar harcadı, bu hisselerin bir kısmını topladı, gelip Galatasaray yönetimine girebilir. Sportif AŞ yönetimine girebilir. Başkan bütün bunları biliyor mu? Diyor ki tasarruf yaptım. Ünal Aysal dönemine yakın para harcanmış. Ortada bir şey yok. Bu parlak bir tablo değil Galatasaray açısından. Rakiplerinden Beşiktaş, başarılı oluyor. Şampiyonlar Ligi'ne gidiyor. Sen bilet satamayacaksın, gelirlerin daha da düşecek. Sponsor bulamayacaksın. Kötü yönetiyorsun kardeşim. Kongre de memnunsa bana halt yemek düşer. Erdoğan hocanın cenazesinde karşılaştığımız İrfan Aktar'a dedim ki; 'Bu iş böyle gitmez, Divan Galatasaray'ın en üst kurumudur, Galatasaray'da kim varsa bu işe aklı eren eski başkan, eski 2. başkan, varsa ciddi başkan adayları, otursunlar, bir konuşsunlar. Çünkü çok ciddi riskler var. İrfan abinin bir şeyler yapacağına inanıyorum. Ama yapmazsa da yapmaz. Galatasaray'a yakışmayan işler oluyor. Birçok kişi muhalefet yaptığı için disipline verildi. Beni vermemişler. Niye bilmiyorum. Ya bu kadar kolay mı bu işler? Bunlar mı Galatasaray değerleri? Bu ne demek? Yarın, öbür gün Aziz Yıldırım gibi ona bilet satmayın, buna bilet satmayın noktasına mı gelecek Galatasaray? Beşiktaş bütün bunlarının arasından yıldız gibi parlayıp devam ederse Galatasaray'ın durumu çok kötü olur. Galatasaray bugün Türkiye Ligi'nin en büyük 2 takımından biri. Beşiktaşlılar alınmasın ama potansiyel olarak Galatasaray ve Fenerbahçe, Beşiktaş'ın biraz daha ötesindedir. Ama yarın, öbür gün Galatasaray aşağı inip Beşiktaş yukarı çıkabilir. Fenerbahçe'nin ne yapacağını bilemiyorum. Ama Fenerbahçe'nin opsiyonları Galatasaray'dan daha fazla. Yani Galatasaray'da başkan adaylarını sağdan say; Ali Dürüst, Adnan Öztürk diyorsun... Adnan Öztürk'ün de ne yapacağı belli değil. Onun da bir tecrübesi yok. O da Ribery'i elinden kaçırmış, defoları var. Kardeşim öbür tarafa bakıyorsun. Ali Koç diyor, Ferit Şahenk diyor, Hamdi Akın diyor..

GALATASARAY'I İSTEYEN ÇİNLİLER KİM?
Orada bitmiyor sorunları. Diyor ki 'Galatasaray'a Çinliler talip.' İlk defa duyuyoruz, böyle bir şey varsa, kongrede söyle. Ben onun da doğru olduğunu zannetmiyorum. 'Ben öyle bir şey söylemedim' diyebilir. Bilmiyoruz hangi Çinli? Yolda mı görmüş o Çinli'yi? Çin lokantasına gittiğinde Çinli garson mu demiş ona 'Abi ben Galatasaray'a talibim' diye? Bilmiyoruz yani. Çinliler diye böyle 1 milyar 300 milyonluk kitleden birisi. Bir Çinli ya dört-beş kişiler. Ben birazdan buradan çıkıp bir Çin lokantasına gideceğim, orada soracağım, 'Siz mi talipsiniz Galatasaray'a' diye... Diyor ki 'Ben Galatasaray'ın hiçbir şeyini satmam.' Hayda! Ben mi sattım Riva'yı, Florya'yı? Biz orada proje geliştiriyoruz, sen mi geliştiriyorsun? Kongrede de devremülk yapacağım demişti. Neyse... Araziyi sattın. Araziyi satmakla, başka bir şey satmak arasında ne fark var? Arazi ne? Gayrimenkul. Hisse senetleri ne? Menkul. Gayrimenkulü satmakla, menkulü satmak arasında ne fark var? Bir fark var... Çok önemli... Gayrimenkul satmaktansa menkul satmak yeğdir. Çünkü menkulü satıp geri alabilirsin. Yarın durumun düzelir, para bulursun, piyango çıkar, alabilirsin. Gayrimenkulü sattın mı, gitti. Satmanın ne olduğunun farkında değil. Böyle bir hamaset: 'Ben Galatasaray'ın çöpünü sattırmam!' Ulan en önemli arazini sattın. Hisseyle arazi arasında ne fark var? Saçmasapan bir durum var. Bütün kulüplerin 3 aşağı, 5 yukarı aynı. Fenerbahçe Başkanı'nın dediğine bakma. Aşağı yukarı aynı hepsinin. Galatasaray kötü yönetildiği için mesele oluyor. Beşiktaş parlak bir görüntü veriyor, Galatasaray batak bir görüntü veriyor, Fenerbahçe de çirkin bir görüntü veriyor.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0