Ne ara bu kadar kinlendik?

Sportif barış hangi ortamda kötü gözükebilir? Bu soruyu sormak zorunda olmak bile üzücü. Evet, gördüğünüz fotoğrafın doğruluğunu tartışmak zorunda kalıyoruz. Ne için? Futbolu biliyoruz ama, sporun her branşı ne ara bu kadar nefrete büründü?

Bir zamanlar kol kola maç izleyen insanlardan bir kuşak sonra gelen bu toplumun bu kadar yozlaşması sanırım hem teknolojinin gelişmesi ve sosyal medyanın akıllara ziyan şekilde büyümesi; hem de daha fazla rekabetin getirdiği nefret duygusuna dayanıyor. Bir düşünün; final oynayan iki takım maçtan sonra sportmen bir şekilde poz veriyorlar. Birkaç sene önce aynı iki takımın futbol şubeleri bir araya gelip Galatasaray, Kadıköy'de şampiyon olduğunda statta yangın bile çıkmış; Galatasaray kupa bile kaldırmasın diye ışıklar kapanmamıştı. Voleybolda ise Fenerbahçe; Galatasaray'ın evi olmasa da ev sahipliğinde Burhan Felek'te oynanan maçta kupa kazanıyor, hiçbir olumsuz olay yaşanmıyor. Yani herkes güzel oyunu ve fair-play görüntüsünü takdir ediyor.

Fakat bir kaç sene önce şike yapmaktan hapis yatmış bir adam çıkıyor ve bu güzel görüntüyü "Yenilince gülen takım" olarak yorumluyor. Spor, futbol bu yöneticilerin elinde olduğu sürece Türkiye sporda ne kadar ileriye gidebilir sizce?

Şimdi bir de diğer tarafı görelim. Twitter'da takipçi sayısı binleri aşmış kişiler çıkıp bu güzel görüntü için "Sahalarda görmek istemediğimiz görüntüler" yorumunu kullanıyor. Hayatında futboldan başka bir sporu, spor olarak görmeyen insanların "şubeyi kapatalım, bir işe yaramıyor" yorumlarını başka bir yana bırakıyorum.. Yazık, Avrupa ülkelerinde gördüğümüz dostluk görüntüleri "Bize ders olsun, Batı'ya özenmeliyiz" olarak nitelenirken; ezeli rakibinizle verdiğiniz bir fotoğraf eleştiriliyor.

Açık ve net konuşmak gerekir; kadın voleybol bu kulübün yüz akıdır. Altyapı oyuncularının sıklığı ile inanmışlıkları ile; öve öve bitirilemeyen yılda 2-3-4 milyon eurolar kaldıran ve mücadele bile etmeyen futbolcuların bir tanesinin senelik maaşı ile kurulan kadromuz formasında kuru bir nokta bırakmayarak bu noktalara geliyor. Futbol takımından sadece bir oyuncunun eksilmesi ve o bütçenin bu kadroya dahil edilmesi söz konusu olsa; hem şampiyonluk hem de bir Avrupa kupası şansı oldukça mümkün olacakken insanlar bunun neden olmadığını sorgulamak yerine şubenin kapanmasını sorguluyor.

Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal'in bir sözü herhalde akıllardan silinmiş, hatırlatalım; Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim. Burada bahsedilen ahlak kavramını sporcularımız kendine örnek almışken bazı insanların bu görüntüyü eleştirmesi abes kaçıyor. Sosyal medyada insanları tahrik etmek yerine; yüce önderimizin ahlak kelimesi ile ne anlatmak istediğini iyice tahkik etmek gerekir.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0