Claudio Taffarel: Başarı gelmediğinde tartışmalar olması normal..
Galatasaray'ın efsanevi kalecilerinden ve uzun bir dönem kaleci antrenörü olarak görev yapan Claudio Taffarel, geride bıraktığımız 2016-17 sezonu başta olmak üzere gündeme dair Hürriyet gazetesine özel bir röportaj verdi. Başarıdan uzak kalındığında takım içerisindeki tartışmaların normal olduğunu belirten Brezilyalı antrenörün açıklamalarının tamamı şu şekilde..
Tudor, Kasımpaşa maçı sonrasında başkan Özbek’e “ De Jong, Bruma, Sneijder ve Chedjou arkamdan iş çeviriyorlar” dedi. Bu duruma ne yorum yapar? Sneijder ve Chedjou, sizin eski öğrenciniz. Hiç böyle bir şeye tanık oldunuz mu?
Bir hocanın arkasından bu tarz bir şey yapılması normal değil. Bu oyuncuları tanıyorum. Sneijder, Bruma, Chedjou karakterli oyuncular. Onlardan böyle bir şey beklemem, düşünmem. Tudor da otoriter bir teknik adam. Tabii ki, işler yolunda gitmediği zaman futbolcular kendi arasında tartışabilir. Hatta hoca ile de tartışabilirler. Belki tartışmamaları garip olur. Bence asıl garip olan tartışmamalarıdır. Çünkü Galatasaray’ın 4.sırada olması bir problemdir. Ve bu problem mutlaka tartışılmalıdır. Futbolcuların buna tepki vermesi de son derece normaldir. Ama bunu arkadan iş çevirme gibi anlamıyorum. Öyle bir şey olacağını da sanmıyorum. Tabii ki, kötü giden şeyler için hem hocanın hem de hocanın tepki vermesi normal. Vermeseler anormal olurdu.
Sneijder’ın teknik direktörlerin işine karıştığı iddia ediliyor. Buna hiç tanık oldu mu?
Sneijder özel bir oyuncu ve güçlü bir karakter. Büyük takımlarda oynamış, çok tecrübeli bir futbolcu. Dolayısı ile bir oyuncu ile ilgili fikrini söyleyebilir. Teknik direktöre bazı tavsiyelerde bulunabilir. Ama, bu onun karar verici olduğu anlamına gelmiyor. Karar mekanizması her zaman hocadır. Biz beraber olduğumuzda da, öyle gördük. Hatta Riekerink ile çok iyilerdi, arkadaş gibiydiler. Orada bile kararları alan Riekerink’ti. Bazen hoca soruyor, oda cevap veriyordu. Ama son kararı veren ve takımı kuran kişi Sneijder değildi.
Melo takım içinde sevilmiyordu. Bunun sebebi size göre ne idi?
Felipe Melo’nun zor bir kişiliği vardı. Bunu herkes biliyor. Ama futboluna hiç kimse bir şey diyemez. Antrenmanlarda da, maçta oynadığı gibi agresif olduğu için bu tip şeyler olabiliyordu. Normal bu. Ama önemli olan şu. Herkes Melo’nun iyi niyetli olduğunu ve bunu takım için yaptığını biliyordu. Zaten başarıda o zaman geliyor. Herkesin aynı olması değil, farklı karakterde de olsa birbirini kabul etmesi, eksiklerini kapatması önemli. Melo’nun varlığını herkes kabul etti. Taraftarın onu sevmesinin, büyük etki bırakmasının sebebi de o idi.
Galatasaray sizce neden bu sezon 4.sırada bitirdi? Hata nerede yapıldı?
Şu anda ben kulübün içinde değilim ve biraz da uzağım. Her şeyi detayları ile bilmiyorum ama Florya’da bir şeylerin yolunda gitmediği belli. Bazı yanlışlar olduğu belli.
Prekazi, “Galatasaray’da oynayamayacak kalibrede oyuncular var” dedi. Bu görüşe katılır mısınız?
Ben bu konuda biraz farklı düşünüyorum. Oyuncuların kişisel performansından çok, Galatasaray’ın takım olamadığını düşünüyorum. Galatasaray takım olamadı. Oyuncuların kişisel beceri olarak birbirinden çok fazla farkı olmayabilir. Burada sonucu takım bütünlüğü ve birbirine uyumu sonucu belirliyor. Problem burada. Yıldız oyuncularınız da olsa, takım olamazsanız kupalar ve iyi sonuçlar alamazsınız. Galatasaray’da benim gördüğümde bu.
Galatasaray 2 sezon içinde 5 teknik adam değiştirdi. Birçoğu ile kendi de çalıştı. Bu, takımı olumsuz etkilemiş olabilir mi?
Ben etkilediğini düşünüyorum. Çünkü, her yeni gelen hoca çalışmaya, tespitler yapmaya sıfırdan başlıyor. Sonra o güne kadar yapılan her şey sıfırlanıyor. Bende bu sürecin içinde bulundum. Ve sık hoca değişikliklerinin Galatasaray’ı etkilediğini ve başarısızlığa neden olduğunu düşünüyorum.
Galatasaray önümüzdeki yıl şampiyonluğa oynayabilir mi?
Bunun için birincisi kararlılık olmalı. Yani yönetimin, hocanın ve oyuncuların bir amaçları olduğunu bilmesi lazım. Çünkü Galatasaray, sürekli şampiyon olmak ve kazanmak için sahaya çıkar. Her zaman kazanamayabilirsiniz, bu normal. Ama sahaya kazanma isteği ile çıktığınızı göstermeniz gerekli. Oyuncuların bunu bilmesi lazım. Yönetiminde teknik adama, hocaya güvenip gerçekten yanında durması lazım. Oyunculara da bu hissi vermeleri gerekli. Uzun bir planlama ile her şey tekrar düzelip, atmosfer eski hale gelebilir. Bu takdirde Galatasaray tekrar şampiyonluk için mücadele eder. Taraftarda artık Galatasaray’ı bu şekilde görmekten yoruldu. Artık onlarda, Galatasaray’ın istek ve arzu ile oynadıklarını görmek istiyor.
Kaleciler daha iyi mi penaltı atar? Volkan Demirel’in kupa finalindeki penaltı vuruşu gündeme damga vurmuştu...
Hayır. Ben böyle düşünmüyorum. Normalde çok fazla penaltı kullanan kaleci yok. Volkan’ın aslında tarzı böyle. Oyun sırasında sanki çok ciddi değilmiş gibi gözüküyor ama o yıllardır Fenerbahçe’de oynuyor. Bu, onun tarzı. Bu şekli ile kendini kabul ettirmiş ve forma giyiyor.
Galatasaray savunmasının hataları bu sezon çok tartışıldı. Bunda Muslera’nın katkısı da var mı? Neler söylersin?
Bu bir takım oyunu. Takım kötü oynadığında bundan en çok etkilenenlerin başında da kaleciler geliyor tabii ki ama Muslera her zaman çok profesyonel oldu ve elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı. Bunu da herkes biliyor, görüyor. Taraftarda bu yüzden Muslera’yı takdir ediyor. Şu anda son 2 yılda biraz sıkıntı yaşıyorlar.
Sözleşmeyi imzaladığın halde sezon başında sürpriz şekilde Galatasaray’dan ayrıldın. Neden?
Asıl sebep ailemdi tabii ki. Ben 5 yıldır burada idim ve onlar sadece arada gelip gidiyorlardı. Belli bir zaman sonra aileme daha fazla vakit ayırmam gerektiğini düşündüm. Benim için kolay olmadı. Çünkü Galatasaray ve İstanbul benim ikinci ailem, evim. Her defasında kalbimin yarısını burada bırakarak gidiyorum ama ailem içinde bu kararı almak zorunda idim. Ailevi sebepler nedeniyle ayrılmak durumunda kaldım.
Muslera, Barcelona yada Real Madrid gibi 1.sınıf kulüplerde oynayabilir mi? Oynayamaması Türkiye Liginin az izlenir olması mı?
Potansiyel olarak düşündüğümüzde Muslera’da, Barcelona ya da Real Madrid kalesini koruyacak potansiyel var. Ama tabii ki başka etkenlerde var. Yaşı artık bir noktaya geliyor. O da, burada çok mutlu olduğunu ve bir arayışı olmadığını söylüyor. Yani başka bir kulüp ya da lig için kendine bir hedef belirlemiyor. Burada, Galatasaray’da, İstanbul’da olmaktan memnun. Kontrat yenilemek istiyor. Dolayısı ile böyle bir planı yok. Ama oynama potansiyeli yok.
UEFA Kupası’nın 17 senedir kazanılmaması da bir başarısızlık mı sana göre? Bir Türk takımı yeniden bunu başarabilir mi?
Tabii ki bu tarz bir başarı kolay elde edilmiyor. Bu tesadüfen ve günü birlik hamlelerle gelecek bir başarı değil. Bir planlama ve çalışmanın sonucunda ulaşılacak bir başarı bu. Bizim o gün yaptığımızda biraz bu oldu. Doğru bir ekip kuruldu ve iyi çalışıldı. Belli bir planlama sonucunda da ulaşıldı buna. Ama biz bunun Galatasaray olarak yapılabileceğini gösterdik. Artık Türk kulüpleri de bunu yapabileceğine inanıyor. Belki henüz başarılamadı ama inanıyorlar. Bunun için çalışıyorlar. Bu inanç bile büyük başarı. Ama şu anki Galatasaray bunu başarabilir mi diye soruyorsanız. Şu anki hali ile çok uzak gözüküyor.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.