Mercek Altında: Bafetimbi Gomis neleri değiştirecek?

Yeni sezon öncesinde kadrosunu güçlendirmeye çalışan Galatasaray, geçtiğimiz sezon sıkıntı yaşadığı mevkilerden olan forvete Bafetimbi Gomis'i transfer etti. Kariyerinde daha önce Troyes, Saint-Étienne, Lyon, Sweansea City ve Marsilya gibi önemli takımlar bulunan 32 yaşındaki Fransız oyuncu, geride bıraktığımız 2016 - 2017 sezonunda 34 maçta 21 gol - 3 asist yapmayı başarmıştı. Geçtiğimiz sezon forvetlerinden beklediğini alamayan Galatasaray'da yeni transfer Bafetimbi Gomis saha içinde neleri değiştirecek, mercek altına alalım..

Sezon daha bitmeden forvet için Balotelli, Negredo, Jackson Martinez gibi bir çok isim yazılmıştı, Gomis'in bu isimlerden daha yararlı olacağını düşünüyordum ve çoğu kişi gibi onun gelmesini istiyordum. Gomis'in ismi 2 sezon önce de takımımızla anılmış ancak o dönem burun kıvrılan isim olmuştu. O dönem Swensea City'e gitti ve İngiltere'de başarısız bir dönem geçirdi. Sweansea  ile 71 maça çıkan Gomis, bu maçlarda 17 gol - 3 asist yapabildi. Geçen sezon Marsilya'ya kiralanmasıyla birlikte yeniden ayağa kalktı. Geçen sezonu 34 maçta 21 gol - 3 asist yaparak geçirdi. Gomis 2 maçta maçın adamı seçilmeyi başardı. Şunu da eklemek de yarar var; Gomis attığı 122 golle aktif olarak Ligue 1'de oynayan en golcü futbolcu konumundaydı. Kısacası formda geliyor. En büyük artılardan biri de kuşkusuz ki bu. Sweansea'de kaybettiği formunu, özgüvenini Marsilya ile yeniden kazandı. Geçen forvet hattını Eren Derdiyok ve Lukas Podolski ile götürdük. Eren tipik bir pivot santrafor ve bizim oyun tarzımı hiç ona göre değildi. Kanatlardan ona çok top gönderemedik, kısacası iyi kullanamadık onu. Podolski'ye baktığımız zaman ise topu ayağındayken çok etkili olan ama mücadele gücü düşük, topsuz oyunda sahada olmayan bir isimdi. Gomis ise atlet, hızlı, mücadele gücü yüksek ve topsuz oyunda da iyi olan bir isim. Kısacası ekmeğini taştan çıkaracak tarzdan bir isim. Bunların yanında güçlü olması, yırtıcı bir tarzının olması da önemli özellikleri. Eren'in de Podolski'nin de durağan isimler olduğunu düşündüğümüzde Gomis'in hareketliliğinin, mücadeleci oyununun hücuma önemli şeyler katacağını söylemek mümkün. Tüm bunların yanında en önemli özelliklerinden biri de Gomis'in çalışkan olması. Güçlü, hareketli, yırtıcı bir isim Gomis ve ülkemizde bu tarz forvetlerin büyük oranda başarılı olduğunu söylemek de mümkün. Dursun Özbek yönetimin 2 yıldır yaptığı transferleri düşündüğümüzde, Gomis isminin taraftarı en çok heyecanlandıran isim olduğunu da söyleyebiliriz. Bu bağlamda kombine ve forma satışlarına da önemli bir etkisi olacaktır. Gomis'in taraftarla bütünleşerek, sahaya karakter koyduğunu söylemek de yanlış olmaz. Geçen sezon Marsilya taraftarı tabiri caizse ona adeta tapıyordu. Şunu diyebilirsiniz taraftarın bu kadar sevdiği ismi Marsilya neden kadroda tutmadı? O sorunun cevabı da Marsilya'nın hedeflerinin büyümüş olmasında saklı. Marsilya bu sezon önemli bir bütçe ayırdı ve burada taraftar ne kadar severse sevsin Gomis olmazsa olmaz bir isim değildi. Bu da bizim Gomis'i almamızı kolaylaştırdı. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki taraftarın vereceği destekle Gomis'in sahadaki etkisi daha da artacaktır.

Gomis'in ekmeğini taştan çıkaran bir isim olduğunu belirttik ama bunun kadar yanındaki oyuncuların onu beslemesi de önemli. Her forvette olduğu gibi Gomis'de de onun vereceği katkıyı yükseltecek isimler yanında oynayacak isimler. Burada da Sneijder, Belhanda gibi yaratıcı isimlere büyük iş düşüyor. Kanat için bir transfer yapılacağı söyleniyor eğer bu transfer yapılırsa oraya gelecek isim de bu anlamda önemli. Farklı tarzda iki forvet olsa da geçen sezon Eren'i hiç besleyemedik, bu yüzden bu sezon Gomis'te de bu sıkıntıyı yaşamamak lazım. Eğer Gomis'i iyi beslersek, çok iyi katkı alacağımızı düşünüyorum.

Gomis ile ilgili en çok yazılan konulardan biri de kalbindeki sorundan dolayı istikrarsız bir oyuncu olduğuydu. Gomis'in kalbinde bir sorun olduğu doğru ancak istikrarsız bir oyuncu demek çok yanlış çünkü Gomis 2005-06 sezonundan bu yana 25 maçın altında oynamamış. Lyon forması giyerken 40 maçın altına düşmemiş. Son yıllarına baktığımızda ise geçen sezon 34 maça çıkan Gomis, 2015-16 sezonunda 35, 2014-15 sezonunda ise 36 maça çıkmış. Yani forma istikrarı konusunda çok istikrarlı bir oyuncu olduğu ortada. Futbol bu, belli olmaz belki sezon içinde bazı sıkıntılar yaşayabilir ama böyle bir durumla karşılaşırsak da Serdar Aziz transferi gibi bile bile lades olmaz. Kısacası sakat, forma istikrarı olmayan bir oyuncu almıyoruz.

Eren Derdiyok geçen sezon 31 maçta 10 gol, 1 asist yaparken maç başına rakip kalelere 1,4 şut çekti, Eren maç başına 2,5 hava topu kazanırken, maç başına ikili mücadele kazanma yüzdesi ise %53'tü. Maç başına 0,2 dripling yapan Eren'in, maç başına başarılı pas oranı ise %65. Podolski'ye baktığımız zaman ise 26 maçta 7 gol, 5 asist yapan Alman yıldız, maç başına rakip kalelere 1,8 şut çekti. Maç başına 0,5 hava topu kazanan Poldi'nin ikili mücadele kazanma yüzdesi ise yalnızca %34'tü.  Podolski maç başına 0,3 dripling yaparken, maç başına başarılı pas oranı %80'dı. Bu alanlarda Gomis'e baktığımızda ise maç başına 2,6 şut çektiğini, 0,8 dripling yaptığını, 2,1 hava topu kazandığını, %41 ikili mücadele kazanma oranı olduğunu ve başarılı pas oranının %75 olduğunu görüyoruz.  Gomis'in dripling ve şut oranlarında hem Podolski'den hem de Eren'den yüksek olması da ön alana katacağı hareketliliğin göstergelerinden. Hava topu kazanma ve ikili mücadele kazanma konusunda Eren'in gerisinde kalsa da Fransa ve Türkiye Ligi arasındaki seviye farkını düşündüğümüzde, Gomis'in bu alanlarda Türkiye'de daha iyi olacağını söylemek mümkün. Şunu da eklemek lazım Gomis 2,1 hava topu kazanma oranı ile Ligue 1'in en önemli forvetleri arasındaydı. Tudor'un forvette Podolski'ye daha çok şans verdiğini de gözönünde bulundurursak, Gomis-Podolski karşılaştırması daha doğru olacaktır. Farklı tarzda iki oyuncu olsa da, bu ikilinin ayrıntılı karşılaştırırması şu şekilde; (Fotoğraf Fırat Demirtaş'tan alınmıştır)
Eksilere geçecek olursak. Gomis sıklıkla ofsayte düşebilen bir futbolcu. Bu durum onun için bir handikap.. 2 sezon önce kendini kanıtlamak isteyen, adeta kapımızda yatan Gomis'i o zaman almayıp, 2 sezon sonra daha yaşlı ve doymuş bir şekilde almak da kötü bir durum. 32 yaşındaki Gomis'le 2+1 yıllık sözleşme yapılması çok daha iyi olabilirdi. Sözleşmenin 3 yıllık olması, yıllık ücretinin fazlalığı ve yaşının 32 olması Gomis'in en büyük eskileri. Kalbindeki sorun da eksilerinden biri ama üstte de belirttiğimiz gibi her sezon 30 maçın üstüne oynayan bir isim olduğu için bu çok göze patmıyor.

Uzun lafın kısası Gomis çok umutlu olduğum bir isim. Drogba'dan sonra aldığımız en iyi forvet olduğunu düşünüyorum. Umarım bizi yanıltmaz.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0