Seçime gidin beyler!

Galatasaray tarihinin en kötü yönetimi olma yolunla emin adımlarla ilerleyen Dursun Özbek yönetimi, bir süre önce kulüp üyeleri tarafından başlayan ve 1000'den fazla üyenin imza attığı 'Galatasaray Yeniden' hareketini görmezden gelmeye devam ediyor. Kulüp tüzüğü gereğince 1.600'den fazla üyenin imza vermesi halinde seçim çağrısı yapılabilirken; kendisini ibra eden 500 kişiyi 'çoğunluk' olarak kabul eden Özbek, kendisine "seçime gitmelisin" diyen gerçek çoğunluğu görmezden gelerek gelecek sezon Galatasaray'ın kasasından yaklaşık 100 milyon euro gibi bir rakamı harcamanın hayallerini kuruyor!

Dursun Özbek yönetimindeki Galatasaray futbol takımı 59 yıllık lig tarihinde ilk kez üstüste 2 yıl ilk 3'ün dışında kalırken; futbol şubesinde yeni bir yapılanmaya giden Özbek, teknik direktör Igor Tudor'un raporu doğrultusunda 'takımı baştan yaratma' kararı aldı ve kesenin ağzını açtı. Cenk Ergün'ün başrol oynadığı transfer döneminde mevcudiyette futbol aklı kimdir bilinmez ancak Galatasaray bundan 5 sene önce teknik kadroda Fatih Terim & Abdürrahim Albayrak, Bülent Tulun ve idari kadroda Ünal Aysal & Ali Dürüst gibi isimlerin oluşturduğu 'futbol aklı' üzerinden gerçekleştirdiği revizyonu tekrarlamak istiyor. Bu operasyonun başında Dursun Özbek olması hiç kuşkusuz 9.9 IMDb puanlı korku filmlerinin yarattığı hissi veriyor!

Çok fazla uzağa gitmeye gerek yok, 25 Mart 2017 tarihinde Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen Olağan Genel Kurul'a bir bakış atmamız yeterli olacak. Görev süresi boyunca tasarruf yaptığını iddia eden Özbek yönetiminin borçları yaklaşık 2 katına çıkarttığını; borç alacak farkının 1milyar TL'nin üzerine çıktığını ve gelirler %22 azalırken giderlerin %45 gibi korkunç bir rakamda arttığını gördük. Yıl başında planlanan harcamaların 50milyon TL üzerinde bir harcama yapıldığı gerçeği de önümüzde kabak gibi duruyordu. Dünyanın herhangi bir şirketinde böyle bir tabloya sahip olan Genel Müdür, Finans ve Mali İşler Direktörleri kapının önüne konulur. Tartışmaya, yoruma kapalıdır. Sizin şirketiniz %45 gibi oranda zarar edecek ve tepki gösterilmeyecek. Bu anca babanızın şirketinde olur ya da ahbap - çavuş ilişkisiyle yönetmeye kalktığınız Galatasaray'da!

Kulüp tarihinin en uzun kurullarından birisi yaşanırken 6 saatin sonunda gerçekleştirilen oylamada Dursun Özbek ve yönetimi, yaklaşık 550 - 600 oy alarak gerek mali, gerekse idari açıdan ibra edildi. Genel Kurul içerisinde yönetimi eleştiren, muhalefet olan kişiler ise kulüp tarihinde bir ilke imza atılarak "Yönetime hakaret etmekten dolayı" disiplin kurullarına sevk edildiler. Galatasaray tarihinde görülmemiş bir biçimde yapılan bu uygulamada üyelerin bazılarına "Galatasaray'ın yazılı olmayan kuralları gereği.." maddesi işletilerek ceza verildi. Dünyanın hiç bir yerinde yazılı olmayan kurallara göre birilerine disiplin suçundan ceza veremezsiniz, yok öyle bir şey! Bu gerekçenin anlamı "kafamıza göre ceza veriyoruz" olur ki, hukuk devletinde yaşıyorsanız bu namümkündür. Düşünün.. Siz bir şirket veya derneksiniz. Yazılı olmayan kurallara göre ceza veriyorsunuz. Neye istinaden? Hangi kuralın, hangi karşılığı var, cezai müeyyidesi nedir? Yok. Canım nasıl isterse yani.. Geçiniz. Kulüp yönetmeyi, matematikte dört işlem yapmayı, idareciliği ve tesisleşmeyi bilmediğinizi biliyorduk da; hukuktan bi'haber olacağınızı tahmin etmemiştik!

Konuyu fazla dağıtmadan, toparlamak gerekirse.. Galatasaray yönetimi acilen seçime gitmelidir. Kendisini ibra eden 500-600 kişi için "Bana güven oyu verdiler" diyen zat-ı muhterem; kendisine seçime git diye baskı yapan 1000'den fazla kulüp üyesini görmezden gelerek "İnternette atılan bir imza" diye küçümsüyor. Kulüp tarihinde ilk kez böyle bir hareket başlatılmış; 1000'den fazla üye imza vermiş ancak beyefendi umursamıyor bile! Kendisinden olmayanlara kulaklarını tıkayan, kulübün geleneklerinden bi'haber, sayısal çoğunluk nedir bilmeyen birisi.. Galatasaray'ın duayenleri, başkan adayları ve camianın önemli isimleri her ne kadar imza kampanyasına katılmadıklarını belirtseler de Dursun Özbek'i seçime gitmeye çağırıyor, yönetimini yenilemesi gerektiğini belirtiyor. Ancak ortada anlamsız, saçma sapan bir inat var. Sayın Dursun Özbek'e soruyoruz.. Seçime gitmemek için herhangi bir nedeniniz var mı? Eğer kendinize çok güveniyorsanız; doğru işler yaptığınıza inanıyorsanız seçim kararı alır ve adaylığınızı açıklarsınız. Seçim sonucuna göre de hareket edersiniz.

Seçime gitmemek için ayak diretmeniz, Galatasaray'ın menfaatlerini değil kendi menfaatlerinizi düşündüğünüzü düşündürtüyor. Rant, peşkeş, komisyon.. Adına ne demek isterseniz. Galatasaray'a zarar veriyorsunuz. Marka imajını zedeliyor, ekonomik olarak çöküntünün içine sürüklüyor, sportif anlamda başarısızlığın kitabını yazıyorsunuz. Bir söylediğiniz, diğer gün yaptığınızı tutmuyor. Galatasaray kulüp üyeleri başta olmak üzere taraftara ve camiaya yalan söylüyorsunuz! Spor salonu dediniz, ruhsatı bir - iki güne alıyoruz dediniz. Proje bile yok ortada! Kemerburgaz tesisleri dediniz, bir - iki haftaya ruhsat alıyoruz dediniz; arazinin planı bile yok ortada! Riva ve Florya'yı emsallerinin katbekat altında sattınız; bankadan faiz karşılığı parayı kırdırdınız. Bir kuruşunu satmayız dediniz, 15milyon lira değerinde hisse sattınız.. Yaptıklarınızı, yapamadıklarınızı yazmaya kalksak buradan Hasnun Galip'e yol olur. Anlayın beyler, yönetemiyorsunuz. Elinize, yüzünüze bulaştırdınız. 

Unutmayın, o koltuktan indiğinizde kulüp tarihinde adınız altın harflerle "TARİHİN EN VASIFSIZ VE BAŞARISIZ BAŞKANI" olarak yazacak.