Sen gelmez oldun...

Hangi siteye girerseniz girin, hangi gazeteyi okursanız okuyun.. Yanar dönerli bir futbol topu, büyük puntolarla yazılmış klişe cümle: Cimbom yıldız oyuncuyu bitirdi! Bunun yanına şimdilerde de yeni moda olarak sosyal medyada duyumculuk oynamak eklendi. "Biliyorum ama söylememcilier" mi dersin, "ortasahaya oyuncu bakıyorlar" dedikten sonra "Ben demiştim" diyen mi? Transfer dönemi 17 Haziran itibariyle resmen başladı ve 8 Eylül'de bitecek olan döneminin daha ilk günlerinden birçok isim yazılmaya başladı. Bu yazımızda geçtiğimiz yıllarda adı sıklıkla Galatasaray ile anılan ancak transferi bir türlü gerçekleşmeyen isimlere bakacağız.. Kendimize de bir selam çakacağız :)

ROBERT PIRES

Arsenal'in Fransz yıldızı Pires neredeyse her transfer dönemi gazetelerin Galatasaray'a getirdiği bir isimdi. Özellikle 2005 yılındaki transfer süreci futbolseverlerin zihinlerine kazınacaktı. Teknik direktör Gerets'in çok isteği Pires transferini, menajer Şükrü Kaya ''Pires 13 Temmuz Çarşamba günü de İstanbul'a gelerek Galatasaray ile 3 yıllık sözleşme imzalayacak.'' sözleriyle müjdelemişti  O dönem transferi için havalanan uçak aradan geçen 12 yıla rağmen hiç inmemiştir. Pires'in uçağı, kayıp Malezya uçağını gölgede bırakacak cinsten desek yanlış olmaz herhalde. Birçok sözlükte ''Pires'in uçağı'' başlığıyla entryler vardır. Pires'in adı sonraki yıllarda da takımımızla birçok kez anılmıştı. 

ZE ROBERTO

Almanya'da Leverkusen, Bayern Münih ve Hamburg formalarını giyen Ze Roberto, Bayern Münih ve Hamburg formalarını giyerken takımımızın transfer dönemini sıklıkla meşgul etmiştir. 2005 yılının Ocak ayında dönemin 2.başkanı Ergün Gürsoy, ''Transfer çalışmalarımız son hızıyla devam ediyor. Ze Roberto ve Locatelli ile görüşmeler devam ediyor. Her ikisi de 48 saat içinde Türkiye’de olabilirler.'' sözleriyle taraftara büyük bir umut vermişti. Ancak hem Locatelli hem de Ze Roberto transferi gerçekleşmedi. 2011 yılında Ünal Aysal başkan seçildikten sonra bu kez Alman basını Ze Roberto'nun Galatasaray'a transfer olabileceğini yazdı ancak bu transfer o dönem de gerçekleşmedi. Ze Roberto her dönem Galatasaray ile anılmasına rağmen hiç Galatasaray'da oynamadı. Brezilyalı futbolcu yaptığı bir röportajda bir dönem Galatasaray'ın kendisiyle ilgilendiğini ancak transferin resmiyete dökülmediğini söylemişti. 

THOMAS ROSICKY

Geldik blogumuz için de özel bir yere sahip olan isme, Rosicky'e. Adı Galatasaray ile sıklıkla anılan isimlerden biriydi Çek yıldız. Özellikle medyada 2010-11 sezonu öncesi Galatasaray'a transfer olduğu yönünde haberler çok artmıştı. O dönem blogumuz da bu transferi doğruluyor ve transferle ilgili kulüpten aldığı bilgileri okurlarıyla paylaşıyordu ancak Çek yıldız'ın transferi bir türlü gerçekleşmedi. Çek yıldız kariyerine Arsenal'de devam etti. ''Rosicky Galatasaray'a doğru'', ''Rosicky Cimbom'a evet dedi'' manşetleri ise hiç unutulmadı. 

KLAS JAN HUNTELAAR

İsmi sadece bizimle değil, Fenerbahçe ve Beşiktaş ile de sıklıkla anılan Huntelaar, transfer dönemlerinde gündemi uzun süre meşgul ederdi. Kariyerinin hemen hemen her döneminde ismi kulübümüzle anılan Huntelaar, Ünal Aysal döneminde ''Çilek'', Dursun Özbek döneminde ''Cimboma Klas Golcü'' manşetleriyle gündemdeki yerini almıştı. 2011-2012 sezonu sonunda yapılan bir shopla Huntelaar'ın fotoğrafının resmi sitemizde sakatlık haberlerinde verildiği iddia edilmiş ve bu da transferin bittiği yönünde yorumlanmıştı ancak bu transfer hiç gerçekleşmedi. Huntelaar Ajax'a transfer olmasaydı muhtemelen bu sezon da sıklıkla gündemi meşgul edecekti.

Bahsettiğimiz shop aşağıdaki gibi..

KIM KALLSTRÖM

Medyaya göre Galatasaray'a hep evet diyen ama nedense transferi gerçekleşmeyen isimlerden biriydi Kallström. Özellikle 2011-2012 sezonu başında adı sıklıkla gündemde kalmış, Elmander'in ardından takıma katılacak 2. İsveçli olduğu yazılmıştı. Kallström'ün trasferi bitti, bitiyor derken gerçekleşmedi. O dönem taraftarlar resmi site için Kim Kallström Galatasaray'da resmi bile hazırlamıştı. Sonrasında diğer Türk takımlarıyla da adı anılan Kallström, Türkiye-İsveç arasında oynanan hazırlık maçı sonrası "Bir dönem Galatasaray'la sürekli diyalog hâlindeydik. Galatasaray’a gelmeyi çok isterdim. Muhteşem bir kulüp olduğunu biliyorum. Orada birçok arkadaşım oynadı.'' sözlerini söylemişti. 

RONALDINHO

Ve geldik efsaneye.. Böyle bir yazıda o olmazsa, yarım kalırdı. Yıllardır medyanın üstün bir çaba ile Türkiye'ye getirmek için her şeyi yaptığı bir isimdi Ronaldinho. Medyada adının anılmadığı kulüp sayısı bir elin parmaklarını geçmez desek yanlış olmaz herhalde. Ronaldinho, Galatasaray ile özellikle 2011-2012 sezonu devre arasında sıkça adı anılmıştı. O dönem teknik direktörümüz Fatih Terim ''Başkanla Ronaldinho konusunda konuşmadım. Başkan beni aradı, 'Ronaldinho'yu 5 milyon garanti para ve 7-8 milyon civarı bir bonservis ücretiyle birlikte minimum 3 sene olmak kaydıyla ister misiniz' diye sordu. Ben Milan'ın antrenörlüğünü yaptığıma göre, Ronaldinho'nun Avrupa'daki son kulübü de Milan olduuğuna göre benim Milan'lı yöneticilerle Ronaldinho konusunda istişare yapmış olmam kadar da doğal bir şey olamaz."  açıklamasını yaparak bu ilgiyi kabul etmişti. Ancak sonrasında takımımız Ronaldinho'dan vazgeçti. İlerleyen yıllarda adı Beşiktaş ve Antalyaspor ile de sıkça anılan Ronaldinho, medyanın bütün çabasına rağmen Türkiye'ye gelmedi. 

''Gözlerim yolda, beklerim ama sen gelmez oldun..'' şarkı sözü bu isimlerle ilgili söylenecek belki de en iyi şey.