STSL | Galatasaray, Antalya'da frene bastı..

Süper Lig'de sezonun 4.haftasında Antalyaspor ile deplasmanda karşılaşan Galatasaray ilk yarısını 1-0 önde tamamladığı karşılaşmadan 1-1'lik beraberlikle ayrılırken, ilk puan kaybını yaşadı. Aşırı nem ve sıcak altında oynanılan karşılaşmada Bafetimbi Gomis'in golüyle öne geçen Igor Tudor'un takımı karşılaşmanın bitimine 8 dakika kala altı pasın içinde Samuel Eto'o gibi bir ismi unutunca bir puana razı oldu.

Sezon başladığından beri Galatasaray'ın hücumdaki ana planı, başarılı olan Fernando üzerinden oyun kurma çabası bu maçta da devam ediyordu. Rıza Çalımbay bu planı bozmak adına takımdan Fernando'ya baskı uygulattı. Sivasspor ve Osmanlıspor'da benzer çaba içerisine girmişti ancak o maçlarda Galatasaray ya kenarlar üzerinden çözüm üretti ya da Belhanda'yı efektif şekilde kullanabildi. Bugün ise ne kenarlar ne de sahanın en kötü isimlerinden biri olan Belhanda üzerinden çözüm üretemedi. Burada Antalyaspor'un da hakkını vermek gerek zira çok iyi organize olmuşlar. Gole kadar Galatasaray'ı çok iyi durdurdular. Golden sonra ise Antalya puan almak adına risk alması gerekiyordu ve bir nebze olsun oyun disiplininden koptular. Galatasaray bu dakikadan sonra özellikle sağ kenardan daha rahat hücuma çıkmaya başladı ancak burada da şöyle bir sorun vardı: Galatasaray bugün fazla hareketsizdi ve hücuma çıkarken topları Maicon kullanıyordu. Brezilyalı stoper çoğu kez yanında veya önünde müsait takım arkadaşı varken Gomis'e uzun oynamayı tercih etti ve Gomis'i rakip stoperler Diego ve Djourou ikilisinin kucağında debeleşirken gördük. Uzun oynama sevdası Gomis'i fazlaca yordu ve maçın sonuna doğru taktik disiplinden uzaklaşmamıza sebep oldu. Oyun sete döndüğünde ise Belhanda'nın gününde olmayışı ve zeminin Galatasaray gibi bolca dripling/pas yapan bir takıma izin vermeyişi bir hayli sorun oldu. Bu dripling sorununu Galatasaray'ın pas oyunu ile çözmesi gerekirdi ancak burada sorumluluk alması gereken ve kadroda topu en iyi kullanan isim olan Belhanda yokları oynadı, elimizde nur topu gibi bir sıkışan oyun oldu. Bu noktada Feghouli'nin acilen hazır duruma getirilmesi gerektiği gerçeği bir kez daha ortaya çıktı. Tudor, topu daha iyi kullanabilmek adına oyuna Badou Ndiaye yerine Selçuk'u sürdü. Teoride doğru plandı ancak çıkan isim yanlıştı. Ndiaye bu oyunda Galatasaray adına çok değerli ve alternatifi yok. Orta sahada oyunun iki yönünde de doğrudan etkili. Topu dikine kullanma isteği ve 2.bölgeye getirdiği sertliği sağlayabilecek başa hiçbir oyuncusu yok Galatasaray'ın.


İşin savunma kısmında ise Galatasaray ilk kez üçüncü bölgede pres yapmamayı tercih etti. Bu riskin karşılığı Charles'a gelmeyen baskı ve sahte 9 rolünü çok iyi oynayan Eto'o bolca top taşınması demekti. Eto'o bu takımın beyni ve bu takımı durdurmak için tıpkı rakiplerin Galatasaray'a uyguladığı gibi Fernando-Belhanda pas bağlantısını kesmek gerekiyordu. Ligin ilk 3 haftasında pas bağlantıları kopartmak adına rakibe 3.bölgede yoğun pres uygulayan Galatasaray'ın bu maçta bundan vazgeçmesi bir hayli garip bir karardı. Özellikle ikinci yarıda Ndiaye'nin oyundan çıkması ile Eto'o istediği gibi top kullanmaya başladığını, Antalyaspor orta sahasının oyunu kontrol altına aldığını gördük. Galatasaray bu bölümde iyice geriye yaslandı ve kalesinde pek fazla pozisyon vermese bile kanseri olan duran topları izlemeye başladık.

Galatasaray bu sezon ilk kez puan kaybetti. Puan kaybı gayet doğal ancak Galatasaray bu kez oyunu da kaybetti. Özellikle ikinci yarı Östersund maçının tekrarı gibi oldu. Galatasaray hala belli başlı sorunları mevcut olan ve rakipleri bu sorunları ortaya dökmüş durumda. Öncelikle Galatasaray'ın set hücumunda Belhanda'nın eline mahkum olmasına çözüm üretmesi gerekiyor. Bu sebeple Feghouli'nin acilen hazır hale getirilmesi ve oynaması gerek. Sağ kenarın bu kadar iyi kullanıldığı ortamda sol tarafın işlevsiz oluşu ise başka bir sorun. Buraya yapılan Latovlevici hamlesi çözüm üretecektir. En büyük sorun ise Galatasaray'da bazı oyuncuların alternatifsiz oluşu. Belhanda ve Badou N'Diaye'yi Galatasaray'ın pamuklara sarması gerek ve bu oyuncuların Galatasaray'ın skoru yakalamadığı sürece oyunda kalması Igor Tudor'un mecburiyeti gibi duruyor.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0