Dört Köşe | "Favoriyiz ama temkinli olmak gerek"
FCN Blog'un kendine has konsepti olan Dört Köşe'de bu hafta yaklaşan Fenerbahçe derbisini ve Selçuk İnan'ın Konyaspor karşısında sergilediği güzel performansı Sportif Cümleler blogunun sahibi Burak Eren ile konuştuk..
Konya'da adeta bir Selçuk İnan resitali izledik. Selçuk'un performansın bir anda bu seviyeye gelmesini sen neye bağlıyorsun ve sence Selçuk bu performansını sürdürebilir mi?
Finlandiya performansını da eklemek lazım, o maçta da eski günlerinden esintiler sunan bir Selçuk İnan vardı. Konyaspor maçı performansıyla da bunu devam ettirdi. Sürdürebilir mi bilmiyorum, onu zaman gösterir. Keşke sürdürse, öyle ihtiyaç var ki.
Orta saha noktasında rotasyonun neredeyse olmadığından söz ediyoruz, bunu da daha çok Selçuk İnan'ın kötü gidişatı üzerine söylüyorduk. Selçuk İnan'ı kazanabilmek beklenmedik, ekstra bir katkıdır. Son 15-20 dakika oyuna girer, pas yapar, top tutar, faul alır üzerine bir beklentim vardı, Antalyaspor maçının ardından o beklentimden de vazgeçmiştim. Şimdi onun üzerine çıktı, maç kazandıran bir Selçuk İnan vardı. Bu seviyeye gelmesi Tudor'la da alakalı olabilir, eleştirilerden usanması ve çalışmaya karar vermesi de olabilir. Zaman gösterir bunu da.
Ligde 8. hafta sonunda ezeli rakiplerine 8, en yakın rakibine 6 puan fark atan bir Galatasaray var. Sence bu üstünlük lig sonuna kadar sürebilir mi?
Fenerbahçe maçıyla birlikte zorlu bir fikstür var, serinin devam edip etmeyeceğini bu süreçte göreceğiz. Sistem takımıyız diyebilirim, işleyen ve gelişen bir çark var. Yeni bir takımız ama 40 yıllık Galatasaraylı gibi mücadele eden futbolcular var. Çok çabuk uyum sağladılar ve mücadeleci, iyi futbol oynanıyor. Selçuk İnan gibi ekstra katkılar da almaya başladık derken bu gidişatın sürdürülebilir olacağını düşünüyorum. Görece zayıf takımlarla oynadık ama sonuçta sadece lig mücadelesi veriyoruz ve rakipler bunlar. Rakipler yine bu takımlara karşı puan kaybedebiliyor, biz ise kazanma alışkanlığı noktasında çok büyük adımlar atıyoruz.
Geldiği günden beri tartışılan bir Belhanda var ve bu hafta Konyapsor maçındaki oyununun ardından bu tartışmalara biraz daha arttı. Sen Belhanda'yı nasıl buluyorsun?
Belhanda konusunda o kadar yazdım çizdim ki. Değeri anlaşılana kadar da ısrarla yazmaya devam edeceğimi söylemiştim. Konyaspor maçı performansının kötü olduğunu kabul ederek yazıyorum. Belhanda'yı kötü gören, inadına eleştiren kesimin yüzde 80'i hala Sneijder'i unutamayan, gidişini kabullenemeyen insanlar.
Sneijder özel bir oyuncu, kimse inkar edemez de bazı şeyleri kabul etmek, güne uyarlamak gerekiyor. Sneijder'in Nice performansını konuşamıyoruz, ortada bir performans yok. Favre söyledi, "koşu mesafesini arttırmasını istedim ama bunu başaramadı, bu durumda forma bulması zor" diye. Sneijder'in 2 yıldır fizik anlamda gerilediğini, kilolarını, iyi çalışmasını konuşuyoruz. Tudor da Sneijder'le devam edemeyeceğini söyledi, saygı duymak lazım. Fizik olarak gerilemesi bir yana, mücadele gücü de düştü, düzeni onun üzerine kurmak gerekirdi. Bu da büyük bir risk, Tudor'a saygı duymak lazım. 10 numaranın dahi mücadele etmesini, ön alanda basmasını, top kazanmasını istiyor. Belhanda'yla birlikte o pozisyonda 6 yaş gençleştik, bunu kimse düşünmüyor. Belhanda daha hareketli, mücadeleci, top kazanan, defansif katkısı olan bir 10 numara.
Hücuma gelirsek, geçenlerde bir istatistik paylaşmıştım, Galatasaray'ın bu sezon attığı birçok golde onun imzası var aslında. Asist ya da asistin asisti dediğimiz olay, Belhanda hep içinde ama insanlar görmüyor, eleştirmek isteniyor. Sneijder'in oyunu gibi bir oyun bekleniyorsa bu insanları mutlu edemeyiz, çok farklı iki tarz. Sneijder daha oyun aklıyla hareket eder, şut özelliği oldukça iyidir. Belhanda ise daha plaseci, biraz daha kreatif, topla dripling özelliği olan, hareketli bir 10 numara. Taktik esnekliğe de fazlasıyla uyar. Tek iş biraz daha sorumluluk alması, ondan sonra onun performansı da konuşulmaya başlayacaktır. Öyle performanslar izledik ki Belhanda'nın o isimler içinde sırıttığını düşünüyoruz.
Önümüzdeki hafta bir derbi var. Derbiye dahil görüşlerin ve beklentin nedir? Nasıl bir maç bekliyorsun?
Galatasaray'ın favori olarak görüldüğü bir derbi ama bu işler hiç belli olmuyor. 80'de Kuyt ya da 88'de Josef De Souza, bir anda neye uğradığımızı şaşırabiliyoruz. Favoriyiz, çok daha üstün bir futbol oynuyoruz ama temkinli olmak gerekiyor. Galatasaray kendi oyununu oynayacak, orası net. Baskılı, mücadeleci bir futbol ve Galatasaray orta sahasının bu anlamda Fenerbahçe'de karşılığı yok. Fernando / Badou Ndiaye ve Tolga Ciğerci'nin dönüşüyle birlikte üstünlük sağlayacağımızı düşünüyorum. Tudor'u da bilmiyorum gerçi, sürpriz yapmayı sever, bakarsınız 3'lü savunmayla başlarız. Bursaspor ve Konyaspor maçlarını geri döndüren formasyondu bu, denemesi sürpriz olmaz sanki. Yine de klasik düzenden devam eder diye tahmin ediyorum, Tolga Ciğerci'nin dönüşüyle birlikte ideal 11'i konuşuruz. Fatih Terim'in 2011 - 2012 sezonunda 3-1'lik bir derbi galibiyeti vardı, ona yakın bir oyun ve skor bekliyorum. Fenerbahçe bu maçı kazanmak zorunda, kaybetmesi durumunda sezonu ateşe atmış olacak ki fark 11 olacak. Galatasaray'ın da kazanmak zorunda olduğunu düşünüyorum, olası kötü skorla birlikte domino misali dağılabiliriz. İyi giden görüntüyü bozar kötü bir sonuç, bu anlamda kendi oyunumuzdan, düzenimizden vazgeçmeyelim. Kontrollü ve pas oyunu bizi düşürür, ilk andan itibaren baskı ve tempoyu görmek zorundayız.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.