Riekerink: Taraftarın desteğini unutmayacağım
Galatasaray eski teknik direktörü Jan Olde Riekerink, Vatan gazetesine özel açıklamalarda bulundu. Galatasaray taraftarından aldığı desteği hiç unutmayacağını belirten Riekerink, Türkiye'yi çok sevdiğini de belirtti. Jan Olde Riekerink'in açıklamaları şu şekilde..
ALTYAPIYA GERİ DÖNME SEÇENEĞİM YOKTU
Fatih İşbecer'le yaptığımız görüşme sonucunda Galatasaray'da Altyapı Sorumlusu olarak göreve başlamıştım. Diğer antrenörlerle iyi bir çalışma ortamımız vardı ve çok sevmiştim. Göreve başlarken birçok şeyin iyileştirilmesi gerekiyordu ve bu doğrultuda ilerlemeye başladık. Ancak daha sonra A Takım'ın başına teknik direktör olarak getirildim ve durum değişti. Aslında hala altyapı ile ilgileniyordum ama bütün konsantrasyonumu A Takım'a vermem gerekiyordu.
Teknik direktör olarak görevim sona erdiğinde artık altyapıya geri dönme seçeneğim yoktu. Asıl amacım yine teknik direktör olarak devam etmekti. Altyapılarda görev yapmanın hala çok güzel olduğunu düşünüyorum. Galatasaray'ın en alt yaş kategorisinde bile çok sayıda yetenekli futbolcu olduğunu biliyorum.
TARAFTARIMIZA UMUT VE GURUR YAŞATTIK
Göreve geldiğimde işler Galatasaray için iyi gitmiyordu. O sezon takımı çalıştıran 4. teknik direktördüm ve elbette Finansal Fair-Play cezası vardı. Avrupa kupalarına katılabilmek sezonun sonu için büyük bir motivasyondu. Kötü başladık ama sezonun sonu gelirken Avrupa hedefimizi sürdürmeyi başardık. Ne yazık ki ligde yeterli sıralamayı elde edemedik. Avrupa'ya gitmek için Türkiye Kupası'nı kazanmak zorundaydık.
Finalde takım halinde muhteşem bir performans ortaya koyduk ve Fenerbahçe'yi 1-0 yenerek kupayı kazandık. Beşiktaş'ın 28, Fenerbahçe'nin 23 puan gerisinde kalınan bir sezonda Türkiye Kupası'nı kazanarak, bizi her zaman destekleyen taraftarımıza umut ve gurur yaşattık.
Galatasaray Teknik Direktörü olarak yeni sezona başlamak benim için büyük bir gururdu. Fenerbahçe ve Beşiktaş ile aramızdaki farkı kapatmanın zor olacağını biliyordum ama benim motivasyonum da bu oldu.
O DÖNEM HER ŞEYİ BİR EKİP OLARAK YAPTIĞIMIZI SÖYLEYEBİLİRİM
Yeni sezon için yönetim ve teknik heyet birlikte çalışmalıydı. Çünkü transfer için harcayacak paramız çok kısıtlıydı. O dönem her şeyi bir ekip olarak yaptığımızı söyleyebilirim. Transferde yardımcılarım çok önemliydi ve yönetimle iyi bir diyaloğumuz vardı. Çok para harcamadık ama bütün kararları açık bir iletişim kurarak birlikte aldık.
Dursun Özbek'i sadece başkan-teknik adam ilişkisi üzerinden analiz edebilirim. Öncelikle bana Galatasaray'da teknik direktörlük yapma şansını veren odur. İyi bir ilişkimiz oldu. Zaman zaman takımın gidişatıyla ilgili değerlendirmeler yapardık. İlk sorusu her zaman, "Takımın gelişimi ve daha iyi sonuçlar için sana nasıl yardımcı olabiliriz?" olurdu. Takımla her zaman yakından ilgilenirdi ancak teknik konulara hiçbir zaman müdahale etmedi. Bir başkan olarak desteğini hep hissettim. Takımın gelişiminde aktif rol alan ilgili bir başkandı.
TARAFTARDAN ALDIĞIM DESTEĞİ UNUTMAYACAĞIM
Büyük bir takımı çalıştırırken, taraftarın yüksek beklentilerine karşılık vermeniz gerektiğini bilirsiniz. Galatasaray taraftarından aldığım desteği hayatımın sonuna kadar unutmayacağım.
HALA YARIŞIN İÇİNDEYDİK
Fenerbahçe ve Beşiktaş'la aramızdaki farkı kapatmak için çok ilerleme kaydetmiş olsak bile bazı insanlar bunun yeterli olmadığını düşündü. Ben ayrılırken lider Beşiktaş'la aramızda sadece 5 puan fark vardı ve şampiyonluk yarışındaki rakiplerimizle deplasman maçlarımızı bitirmiştik. Rakiplerimizle maçlarımızı içeride oynayacaktık ve hala yarışın içindeydik.
Geçen sezon benim görevden ayrıldığım 20. hafta ile bu sezonun 20. haftası arasında sadece 2 puan fark var. Üstelik bir bu kadar çok transfer de yapmamıştık.
HER ZAMAN BİR KAHRAMAN OLARAK HATIRLANACAĞINI BİLİYORUM
Bana göre takımın en büyük güç kaynaklarından biri Wesley Sneijder ve Selçuk İnan'ın oyuncu grubuna yaptığı liderlikti. İkisi de Galatasaray için gösterdikleri performans hem de arkalarında bıraktıkları mazi nedeniyle kaptanlığa kadar yükselmişti. Bence bu doğal gelişen bir süreçti ve bir sorun olduğuna inanmıyorum.
Ben ayrıldıktan sonrasının Wesley için kolay geçmediğini biliyorum. Ama o bir profesyonel olarak hareket etti ve sezonu olabilecek en iyi şekilde tamamladı. Wesley çok özel bir futbolcudur. Galatasaray'dan ayrılmasıyla ilgili yaşananlar hakkında hüküm veremem. Sadece onun, Sarı-kırmızılı formayla yaşattıklarından dolayı taraftarlar için her zaman bir kahraman olarak hatırlanacağını biliyorum.
TÜRKİYE'Yİ ÇOK SEVİYORUM
Türkiye'yi çok seviyorum ve bir fırsatım olursa seve seve geri dönerim. Bazı kulüplerle görüşmelerim oldu ancak sonuçlanmadı. Ülkemde ve yurt dışında çalışmak için de bazı teklifler aldım. Ancak doğru fırsatı beklediğimi söyleyebilirim. Türkiye'de takım çalıştırmak büyük bir iş. Taraftarlar çok tutkulu ve her zaman büyük beklentiler içindeler. Takımlar oldukça güçlü ve çok iyi stadyumlara sahipler.
Galatasaray'ı çalıştırdığım dönemde Fenerbahçe'yi yenerek Türkiye Kupası'nı ve Beşiktaş'ı yenerek Süper Kupa'yı kazandık. Türkiye'deki futbol ortamını artık çok daha iyi tanıyorum. Türkiye üst düzey bir lig ve yeniden orada çalışma fırsatım olmasını çok isterim.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.