STSL | Rahat galibiyet..

Galatasaray, yıllardır önüne gelen şansları tepmeyen, kilit maçlarda reaksiyon gösterip istediğini alabilen bir takımdı. 2015 itibariyle yavaş yavaş bu reaksiyonun kaybolmaya başladı. Son 2 sezondur taraftar bu konuda çok fazla acı çekti. Bu sezon Tudor döneminde de sıkça yaşadık bunu. Geçen haftada bunu tekrar yaşadık ama bu kez Galatasaray önüne gelen tepsiyi geri çevirmedi. 

Fatih Terim bu ligde nelerin sizi şampiyon yapacağını bilen en iyi insan. Önde baskının bu ligdeki önemini biliyor. Bu sebeple de Galatasaray maça 3.bölgedeki presle başladı. Rakibi önde sıkıştırarak zaten zayıf olan orta sahasına top aldırmamak istiyordu, Galatasaray. Savunmanın adım adım daralttığı takım boyunu kısalttı ve Galatasaray oyunu rakip sahaya tamamen yıktı. Oyunda Sivasspor maçına göre topu yönlendirecek futbolcu sıkıntısı yoktu.  Galatasaray topa istediği gibi de yön verebildi. 4-1-4-1 gibi yerleşti takım. Galatasaray adına Ndiaye'nin ayrılığı sonrası ideal olan 3'lü orta saha kurgusuyla sahaya çıkması da bir avantajdı. En büyük düşme adaylarından olan Antalyaspor'un amacı rakibi önde karşılamadan, geriden Galatasaray'ın önde kurulan savunma hattının arkasına hücumcularını kaçırmaktı. Lakin bunu yapacak ne meziyetleri ne de güçleri vardı. Galatasaray ilk golü bulduktan sonra ise biraz daha geride prese başlayıp iyice birbiriyle mesafesi açılan Antalyaspor savunmasına karşı hareketli oyuncularıyla pozisyon üreteceği açıktı. Böyle bir pozisyonda Garry Rodrigues'in müthiş asistinde Gomis 2.golünü attı. Galatasaray'ın istediği gibi oynadığı bir maç olacağı daha 20.dakikadan belli olmuştu. 2.golden sonra ise Antalyaspor biraz daha topla oynamaya başladı. Galatasaray bu süreçte iyi yerleşti ve pozisyon vermedi. Adam odaklı bir savunma yerleşimi gördük. Burada ana sorunlar hariç tek sorun bu gibi gözüküyor. Çünkü orta sahada daha iyi organize olan, daha hareketli bir takıma karşı da adam odaklı savunma yapılırsa Galatasaray'ın başı ağrıyabilir. 

Bu maç duran toplar pek sorun olmadı. Antalyaspor pek gelemedi ancak Galatasaray'ın halen duran top savunmasında problemleri var. Fatih Terim'in 3.döneminde Galatasaray'ın duran top gibi bir sorunu yoktu. Fatih Terim o dönemde benzer şekilde alan savunması tercih ediyordu. Kalecisi de yine Muslera'ydı. Lakin geldiğimiz günde aynı tercihleri devam etmesine rağmen Galatasaray'ın duran top savunma problemi var. Bunun sebebi bana göre Galatasaray'ın o dönemde Melo gibi pozisyon bilgisi ve sadakati yüksek bir futbolcunun duran top yerleşiminde en önemli bölgede bulunmasıydı. Fatih Terim kornerlerde Galatasaray'ı 2-2-2-2 şeklinde alan savunduruyor. Ön bölgedeki üçlüde sırayla Gomis-Donk ikilisi bulunuyor. 3.döneminde ise burada Melo bulunuyordu. Bu isimlerin pozisyon sadakati düşük. Hocanın bu sorunu çözmek adına burada pozisyon sadakati daha yüksek olan bir isme şans vermesinden yanayım. Fernando'nun ne zaman döneceği bilinmiyor ancak bu role uyabilecek en iyi isim gibi duruyor şu an için.