STSL | Kronikleşen bir sorun olmak üzere..

Geçtiğimiz hafta zirvedeki rakiplerinin yaşadığı puan kayıpları sonrasında liderliği ele geçiren Galatasaray, ligin 22.haftasında deplasmanda karşılaştığı Kasımpaşa karşısında sahadan 2-1 mağlup ayrılmasıyla birlikte liderliği de geri iade etmiş oldu. Younes Belhanda'nın kırmızı kart cezalısı olması nedeniyle forma giymediği karşılaşmada Fatih Terim'in tercihleri dikkat çekerken, ikinci yarıda zorunlu olarak orta sahada yapılan değişiklik oyunun gidişatını değiştirdi.

Sezon başından beri Younes Belhanda’nın mevcut kadro içerisinde en önemli futbolcu olduğunu düşünüyordum. Sivas maçı ve ardından sırasıyla Konya, Antalya maçlarında bunu kanıtlarcasına bir oyun oldu. Bu sebeple Belhanda’nın geçen hafta gördüğü anlamsız kırmızı kartın Galatasaray’ı Kasımpaşa deplasmanında zora sokacağı aşikardı. Fatih Terim bu maça ortadaki 3’lü kurgudan vazgeçmeyip geçen haftaya göre Selçuk’u, Belhanda’nın rolünde; Tolga’yı ise Selçuk’un rolünde sahaya sürdü. Galatasaray’ın yine topu yönlendirmekte zorlanacağını düşünüyordum ama bu pek sorun olmadı. Feghouli ve Selçuk gayet iyi yönettiler topu, ilk yarı. Galatasaray ilk yarı boyunca topa sahip oldu, 3.bölgede rakibe baskı uyguladı, pozisyonlarda buldu ama bu pozisyonlar hemen hepsi kenarlar üzerinden gelişti. Merkezden Selçuk’un pası hariç pozisyon olmadı. Gomis ile orta saha arasında yine kopukluk vardı. Belhanda bu anlamda sorunu çözen isim. Merkezden hücum etmesini de sağlıyor, Gomis ile orta sahada arasındaki bağlantı da oluyor. Donk’u stoperlerin arasında bırakıp iki beki Nagatomo ve Linnes’i de ön bölgede kullanmaya başladığından beri Galatasaray daha iyi hücum ediyordu ama bu maç topun dolaşma hızı oldukça yavaş olunca beklerin önde olmasının da pek bir anlamı kalmadı. Her şeye rağmen Garry Rodrigues’in golüyle Galatasaray golü buldu. Golden sonra ise Kasımpaşa 2.bölgede başladığı presi 3.bölgede yapmaya başlayınca Galatasaray kronik çıkamama problemi baş gösterdi. Garry Rodrigues ve Feghouli gibi topu taşıyarak takımı çıkarabilecek oyuncuların varlığı rahatlatıyordu. 

TERİM'İN 4-4-2 TERCİHİ

İkinci yarıya Fatih Terim, Serdar-Eren değişikliği yapıp 4-4-2’ye döndü. Her ne kadar eleştirilse de bence bu doğru karardı. Takım hücumda kopuk kopuk hücum ediyordu. Gomis fazlaca etkisizdi, son 5-10 dakika rakibe preste sorun yaşıyordu, takım. Bu değişiklik de sorun orta saha merkeziydi. Tolga’nın orta saha ikilisinden biri oynayamaması sorun oldu. Tolga’ya geriye gelip top dağıtmasını istemek sorun oluşturur, 4-4-2 veya 4-2-3-1 gibi düzenlerde merkezde oynayacak ikilideki oyuncuların pozisyon sadakati olmalı, başını alıp gittiğinde merkezde rakibe tek kişiyle yakalanıyorsun ve bu rakibe orta sahada üstünlük sağlaması anlamına geliyor. Tolga’da da bu pozisyon sadakati yok. Bu sebeple Selçuk çoğu kez tek başına rakibe baskı yapmak zorunda kaldı. Tolga’nın enerjisi bir artı lakin bunu doğru şekilde kullandığında fayda sağlıyor. Sezon başında doğru rolü bulmuştu ve takıma faydası üst düzeydi. Bugün ise dibi gördü çünkü doğru şekilde görevlendirilmedi. Geçen sezonda sorunu buydu. Fatih Terim’in bu maç konusunda hataları ise 2.değişikle başladı. Feghouli yerine Sinan tercihi felaket bir hamleydi. Selçuk’un fiziksel olarak bitişine 80 dakika müdahale etmemesi ise başka bir hataydı. Sinan Gümüş’den hala ümit duyan insanlar var. Bunlardan biri de Fatih Terim. Sinan Gümüş’ün iyi bir sol ayağı var ancak bu iyi bir futbolcu olduğu anlamına gelmez. Sinan’ın ne oyun görüşü yeterli ne de temposu. Bulunduğumuz ligde dahi temposu kenarda oynamaya yeterli değil. Topla buluştuğu anlarda topu doğru adama atması yaklaşık 30 saniye geçiyor ve rakip pas kanalını kapatmış oluyor. Takım adına el freni oluyor sadece. Sadece sağ kenardan gelip, soluna çekip şut atması adına takıma bu denli zararlar verilen bir futbolcunun Feghouli’nin yerine tercih edilmesi felaket bir karar. Selçuk’u oyundan alırken Yasin’i oyuna sürmek ve Tolga’yı tek başına orta sahada bırakıp 4-1-5 gibi dizilişe geçiş kalan 10 dakikada takımın hiçbir şey yapamayacağını göstergesi oldu. Futbolun geldiği şu günde bu tarz bir değişikliğin anlamı yok. Bugünkü oyunda orta saha her şey. Orta sahan ne kadar iyiyse takımın o kadar iyi demektir. Bu değişiklik çağ dışı bir hamleydi. Eğer Galatasaray Selçuk yerine orta sahaya Mariano’yu alsa daha iyi bir 10 dakika geçirebilirdi. 

Galatasaray ligde yine deplasmanda kaybetti ve bu bir kronik hastalık olmaya başladı. Fatih Terim’in tercihler ve bazı konulardaki inadı, Ndiaye’nin gidişi ve Fernando’nun sakatlığı eklenince Galatasaray adına sezonun ikinci yarısı çok kötü başladı. Gidişat hiç iyi değil ve Galatasaray kolay fikstürü zorlaşmaya başlıyor. Kadıköy deplasmanına kadar hiçbir kayıp yapmaması lazım artık. Şampiyonluk artık Fernando’nun dönüşüne ve Belhanda’nın performansına daha çok bağlı.