ÖZEL | Nihan Güneyligil: Biz ekip olarak elimizden geleni yapacağız.

5-6 Mayıs tarihlerinde Romanya’nın Bükreş kentinde düzenlenecek CEV Şampiyonlar Ligi Final Four’unda mücadele edecek olan Galatasaray Bayan Voleybol Takımımız, Taç Spor Tesisleri’nde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Bu organizasyonda bayan voleybol takımımızın Menajeri Nihan Güneyligil, FCN Blog'a özel açıklamalarda bulundu. Zihnen ve fiziken konsantrasyonun Final Four'da olduğunu belirten Nihan Güneyligil'in açıklamaları şu şekilde... 

Fenerbahçe maçında ilk 2 sette sonunu getiremedik bir türlü. Elimizdeki setleri verdik diyebiliriz. Final Four'da benzer bir şey yaşamamak adına antrenmanlarda bunun üzerinde durdunuz mu? 
Hiçbir şekilde ben iki kategoriyi birbirine bağlamıyorum. Ligde geçen sene final oynamış bir takım, bu sene 3./4.'lük maçı oynayınca moral olarak biraz düşmesi normal. Ben de yakın geçmişte bir oyuncu olarak çok net ve samimi duygularımı iletiyorum size. Oynanılan 3./4.'lük maçıyla, Final Four maçlarının havası, tuzunun aynı olması mümkün dahilinde değil. Bence ikisini birbirinden ayırmak lazım. Yaklaşık 20, 21 gündür falan çok ciddi anlamda hem mental hem de teknik, taktik olarak çok ciddi çalışıyor ekip. İlk maçta oynayacağımız Alba Blaj takımı en ince detayına kadar analiz edildi. Cuma gününden itibaren oyuncularla paylaşılacak, video toplantıları başlayacak ve direkt onlara iletilecek önemli detaylar. Dediğim gibi orası final artık en son nokta. Bundan önce yaptıklarımız Fenerbahçe maçını falan arkada bırakma zamanı artık. Zihnen ve fiziken konsantrasyonumuz Final Four'da. Bütün ekibe, arkadaşlarıma, teknik kadroya herkese çok güveniyorum. Orada olmanın, orada final oynamanın, o kupayı kaldırmanın ne kadar gurur verici ve keyifli olduğunu bizzat yaşamış bir insan olarak umut ederim ki bütün arkadaşlarıma, kardeşlerime de nasip olur. Orası artık voleybolun tam olarak en üstteki vitrini. Şimdiden hayırlı, uğurlu olsun. Oraya gitmiş olmak çok büyük bir başarı. Grup kuraları çekildiğinde ben Moskova'daydım. Oradan döndüğümde herkes ''böyle grup mu olur, ölüm grubu'' gibi eleştiriler yapıyorlardı. O günden bugüne geldik. Final Four öncesi basın toplantısı yapıyoruz. Demek ki her şey olabiliyor. İstedikten sonra, çalıştıktan sonra her şey olabiliyor. İmkansız diye bir şey yok. Bu bir spor müsabakasıdır favori olarak gösterilenler olacaktır her zaman ama tek maç, tek kupa yapılabilecek ne varsa orada yapılacak. En iyisiyle beraber İstanbul'a döneceğimizden ben eminim. Galatasaray'ın adının olduğu yerde  en iyi dediğimiz hedef de her zaman kupadır. Biz ekip olarak elimizden geleni yapacağız. 

İmkansız diye bir şeyin olmadığını geçtiğimiz senelerde de bize göstermiştiniz. Bu senede baktığımızda Koshelava gibi önemli bir oyuncu yokken Novarra deplasmanında Neslihan müthiş bir performans göstermişti. Final Four'da da benzerini görebilir miyiz?
Doğru söylüyorsunuz Koshelava en önemli oyuncularımızdan biriydi. Talihsiz bir sakatlık geçirdi. Onun yanında tabii Neslihan Demir'in olduğu yerde başka bir stardan bahsetmeye gerek yok. Neslihan hem çok iyi bir oyuncu, hem çok iyi bir takım kaptanı. Novarra maçında elini taşın altına tam olarak koyması gerektiği zaman neler yapabileceğini herkese gösterdi. Ona çok güveniyorum tabii ki ama takımı da tek bir oyuncunun sırtına yüklemek benim tarzım olan bir durum değil. Ben her zaman takım oyunundan ve sistemden yana olan bir oyuncuyum. Sistemin içinde ne gerekiyorsa bütün arkadaşlarım ellerinden geleni yapacaklar. Mesela Cansu Çetin kardeşimin Novarra deplasmanında ne kadar önemli işler yaptığını hepimiz gördük. Elinden gelenin en iyisini yaptı ve bu final serisinde de bütün takım elinden gelenin en iyisini yapmaya odaklandı şu anda. Herkes gözlerini oraya çevirmiş durumda.

Aslı Kalaç ile konuştuğumuzda ''Vakıfbank maçında haksızlığa uğradık'' demişti. Finalde olası bir eşleşmede takımda hava nasıl olur sahaya rövanş alma hissiyle mi çıkılır?
Şöyle bir şey söyleyeyim. Ben karakter olarak yazı tura bile atılsa kazanan taraf olmak isteyen, belki biraz insanların deli diye tabir ettiği hırslı, agresif bir oyuncuydum. Şimdi de aynı şekilde bakıyorum konuya ama ince bir çizgi var. Vakıfbank maçı artık geride kalmıştır. İnsan hata yapar, yapmaz diye bir şey yok. O gün hakemlerin gerçekten kötü bir gününe denk geldik. Buna haksızlığa uğramak olarak bakmıyorum artık ben. Bu bir talihsizlikti ama arkada kaldı. Ne yazık ki bunu futbol, basketbol maçlarında da görüyoruz. Artık özümsemek lazım. Çok da geriye takılı kalmamak lazım. Vakıfbank da çok iyi bir takım ile oynayacak, İtalya şampiyonuyla oynayacak. Onlara canı gönülden başarılar diliyorum öncelikle ve gönlüm istiyor bir Türk finali olsun. Sizin altını çizmek istediğiniz gibi ''bize o maçta haksızlık yaptılar biz de onlara günlerini göstereceğiz'' şeklinde bakmıyorum konuya. Ben gayet sportmence, gayet Türk Voleybolu adına olabilecek en iyi şeyin olmasını istiyorum. Olabilecek en iyi şey de Türkiye Liginin şampiyonu ve dördüncüsünün Şampiyonlar Ligi'nde Final oynayacak kadar iyi seviyedeyse bunu orada göstermelidir. Finalde de onun favorisi olmaz. Final maçı çıkılır sahada oynanır ve sahada kazanılır. 

Okan Böke maaşların hala geriden geldiğini açıkladı. Bu takım içinde hiç sorun teşkil etti mi?
Aslında konuşmaktan hoşlandığım mevzular değil ama açık yüreklilikle, en samimi duygularımla söyleyebilirim hiçbir şekilde bu bizim oyuncuları mental olarak motive etmemizde sorun teşkil etmiyor. Çünkü bu iş sevda işi artık sen oraya gelmişsin, Şampiyonlar Ligi 4'lü finalindesin. Para, pul o tür şeyler 2. planda kalıyor. Zaten günü geldiğinde hızlı bir şekilde geriden gelen ödemeler hızlı ve seri bir şekilde yapılacak. Bütün oyuncular elbette emeklerinin karşılığını alacak. Bu geçmişte de böyle oldu, şimdi de böyle olacak. Hiçbir şekilde Galatasaray'da kimsenin hakkı, teri, parası kalmayacak. Bunu da ne arkadaşlarım ne teknik ekip en samimi duygularımla söylüyorum ki tek bir gün söz konusu etmedik. 

Neslihan Demir ve Seda Aslıyürek voleybolu bırakacaklarını açıkladılar. Onları da sizin gibi voleybolu bıraktıktan sonra yönetici pozisyonunda görebilir miyiz? 
Onun için bir şey söylemek benim işim olmaz açıkcası. Onlar gibi voleybolu üst seviyede yapmış, Türk voleybolu için çok önemli bu isimlerin voleybolun içinde kalmalarını isterim. Kendi bilgi birikimlerini ufak arkadaşlarına aktarmalarını gönlüm ister. O tabi onların kendi gelecek planlamalarıdır. Nasıl bir şey yapmak istediklerini şu anda açıkcası bilmiyorum. Kulüple ilgili böyle bir istek var mı onu da bilmiyorum. Zaten onu şu anda benim söylemem haddim olmaz. Onlar benim özel hayatımda çok yakın arkadaşlarım. Gönlüm ister ki Seda da Neslihan da voleybolun içinde kalsınlar ki bilgi birikimlerini ufak arkadaşlara aktarabilsinler.

Son olarak kulüp bir organizasyon yaptı ve taraftarı Bükreş'e götürüyor. Sizin bu bağlamda taraftara vereceğiniz bir mesaj var mı?
Bu Galatasaray'da 5. yılım. Dünyada hangi ülkeye gittiysek orada kesinlikle bizi karşılayan, bizi en iyi şekilde tribünde destekleyen Galatasaraylı gruplarla karşılaştık. Bunun Romanya'da da olacağından %100 eminim. Orada yaşayan Türk kardeşlerimin, arkadaşlarımın bizi yalnız bırakmayacağından kesinlikle eminim. Orada belli bir sayıda bize ait koltuk olacak. Gönlüm istiyor ki orası boş olmasın çünkü normalde Galatasaray taraftarı isterse oradaki bütün tribünü doldurmak için 2 saat yeterli onlara. Gönlüm ondan yana. Galatasaray taraftarı öyle bir şey ki 10 kişi de olsalar o ruhu verebildikleri için oyunculara hep pozitif etkileri oldu bugüne kadar. Romanya'da da bizi karşılayacak bir ekip olduğundan, bizi yalnız bırakmayacaklarından -ki bazı taraftarlar bizle beraber geliyorlar- eminim, hiçbir şüphem yok.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0