Tofaş ve Banvit'ten çıkartmamız gereken öyle dersler var ki..

Bugün Basketbol Süper Ligi'nde Tofaş, Anadolu Efes'i 3-1 ile geçerek Play-Off Finali'ne yükseldi. Küme düştükten sadece üç sene sonra bu başarıyı sergilediler hem de. Öte taraftan Banvit ise bütçe kıstığı sezonda Fenerbahçe'ye çok zorlu anlar yaşattı diğer yarı final serisinde. Seri 3-0 bitti ama hakkı kesinlikle bu değildi. 

Bu iki örnek aslında o kadar güzel zamanlarda yaşandı ki. Bir spor kulübü, branş fark etmezsizin nasıl yönetilir onun dersini verdi bize Tofaş ve Banvit. Doğru yapılanma, sürdürülebilir bir mali yapı ve doğru profesyonel seçimi. Yani olay sadece koçu getir takımı emanet et, maaşları da 2 ay geriden öde sorun olmaz demek değil. Bu işi yönetmek planlama gerektiren, keyfe keder yapılmayacak kadar değerli bir şey. Yoksa tesadüfi başarılardan öteye gitmeniz çok zor olur.

Neyse Tofaş'a dönelim, küme düştükten sonraki sadece üçüncü sezonda gelen lig finali. Bir seneyi zaten yeniden lige çıkmak için harcadılar. İkinci sezonda Play-Off yaptılar, üçüncü sezon ise hak edilerek gelen final. Yani öyle bir senede hedefimiz şampiyonluk demekle olmuyor. Temeli sağlam atıp yapıyı doğru inşa etmek gerekiyor.

Tofaş'ın neleri iyi yaptığını Ömür Özcan çok iyi özetlemiş aslında tivitırda. "Düştükleri senenin hemen ardından harika tesisler açtılar. İstikrar için Orhun Ene gibi harika bir insanı organizasyonun başına getirdiler. Hep ayaklarını yorganlarına göre uzattılar. Ödeme konusunda her ay günü gününe davrandılar ve finaldeler!"

Tofaş'ın altyapısının ne kadar iyi olduğunu her zaman söyleriz, çıkarttıkları oyunculardan da belli bu. Ancak düştükleri sezon bile yeni tesisler yapmaları, altyapıya yönelmeleri ve burada günlük düşüncelerden uzak, geleceği doğru şekilde planlamaları; başarılarının en büyük anahtarlarından bir tanesi. Bugün Tofaş final yaparken Yiğit Arslan, Muhsin Yaşar, Berkan Durmaz gibi gençler rotasyonun içindeyse sebebi doğru planlama. Yani ekonomik kriz yaşayınca önümüzdeki sene gençlerimizle oynayacağız demek kadar basit değil olay. Sorarlar adama hangi gençler diye...

İşin tabi bir de mali boyutu var. Tofaş kurumsal bir şirketin takımı bu yüzden mali yapıları stabil. Çok büyük bütçeleri olmasa da ligin para harcayan takımlarından biri sayılırlar. Ancak hadlerini bilerek, bütçe aşımı yapmadan en doğru oyuncuları tercih edip oyuncularına karşı sorumluluklarını yerine getiriyorlar. 

Ülkedeki ekonomik kriz malum zaten. Ben bir sene 7-8 milyon, ertesi sene ise 3 milyon bütçeye sahip bir takım yerine her sene düzenli olarak 4 milyon oyuncu bütçesine sahip bir takımı tercih ederim. Popülist eylemler yerine sürdürülebilir, realistik bir yapı kurmak yönetimlerimizin en büyük görevi olmalı. Şanslarına örnek alabilecekleri çok iyi bir hatta iki örnek var karşılarında.

Vizyon, sürdürülebilir ekonomik yapı, doğru profesyonel tercihleri. Tüm hikaye bu üçlü sac ayağının etrafında dönüyor. Bunlardan biri eksikse başarıyı yakalamak kolay değil, ama bu döngüyü tamamlarsan mutlaka başarıya ulaşırsın. Bize dönersek bizde bunların hiçbiri yok, ama artık bir yerden başlamanın zamanı..