Bir garip başarısızlık öyküsü: Ömer Yalçınkaya!

Geçmiş yıllarda başarılarıyla haber olan Galatasaray Basketbol Şubesi özellikle bu sezon skandallarla haber oluyor.  Erkek basketbol takımında da, kadın basketbol takımında da sorunlar oldukça fazla.. Bu sorunları çözmekle görevli olan Galatasaray Basketbol Şubesi genel menajeri Ömer Yalçınkaya ise ortada yok. 

Galatasaray Basketbol Şubesi'nde senelerdir genel menajer olarak görev alan Ömer Yalçınkaya özellikle son 2 senede şubede yaşanan skandallarda sessizliğe bürünmesiyle ün salmış bir yönetici. Bu bağlamda bir boyuta kadar sessizliğe bürünmesini, tabir-i caizse kış mevsimindeki ayılar gibi hareket etmesini anlayabiliyoruz lakin Temmuz ayının ortasında iki takımında baş antrenörü belli değilken, ortada kadro yokken kafasını kuma gömmesini anlayamıyoruz. Yıllardır ne işe yaradığını merak ettiğimiz Ömer Yalçınkaya belki de bu zor günlerde ortaya çıkarak bize ne işe yaradığını gösterebilirdi ancak bunu yapmadı. Şube yönetimi ve organizasyonel yapısı nedeniyle eleştirilerin odak noktası olan Yalçınkaya, sezon içinde basketbol takımlarının aldığı olumsuz sonuçlar sonrasında Twitter'dan gelen tepkilere genel bir cevap vermek yerine, hesabını kapatarak sosyal medyadan kaçmayı tercih etmişti. Kaçmayı bir huy edinen Ömer Yalçınkaya, Ahmet Cömert Spor Salonu'nda da Sinan Erdem Spor Salonu'nda da istifa seslerini duyunca adeta bu seslere kulağını kapatarak soyunma odasına kaçıyordu. Sorunları çözmekle görevli olan bir kişinin sürekli kaçması Basketbol Şubesi'nin neden bu durumunda olduğunun bir bakıma cevabıdır.

Galatasaray basketbol şubesinde son yıllarda Ekrem Memnun, Ergin Ataman, Erman Kunter, Marina Maljkovic ve Oktay Mahmuti gibi oldukça değerli isimlerle yollar ayrıldı. Kunter sürecinin nasıl yaşandığı malumunuz ancak geriye kalan 4 tane başarılı, işini hakkıyla yapan ve camianın da sevdiği başantrenör ile yollar ayrılırken Yalçınkaya hep yerinde kaldı. Eğer ortada bir başarısızlık varsa, şube menajerinin burada hiç mi payı yok? Geçmişte şubeden sorumlu yönetici olarak Ural Aküzüm, Can Topsakal ve kısa bir sürede olsa Burçin Aslan çalışmıştı. Bu isimler de artık görevli değiller ancak Ömer Yalçınkaya yine yerinde. Görevde kaldığı süre boyunca "Ömer Yalçınkaya etkisi" diyebileceğimiz bir işe imza atmak bir kenara dursun, şubede yaşanan ekonomik - idari veya diğer sorunları bile bulunduğu ortamı terk ederek çözeceğini zanneden birisinin yönetimler, yöneticiler, baş antrenörler değişmesine rağmen yıllardır o koltukta oturmasını anlamak gerçekten çok güç.. 

Galatasaray erkek basketbol takımı başantrenörü Oktay Mahmuti görevden ayrılmasına rağmen kulüpten bu konuda resmi olarak bir açıklama yapılmadı. Sezon içinde kadın basketbol takımımızda Van Grinsven'in takımdan ayrılmasıyla ilgili de resmi bir açıklama yapılmamıştı. Yine kadın basketbol takımımızda sezon içinde sakatlık geçiren Allie Quigley'in durumuyla ilgili uzun süre bilgilendirme yapılmamıştı.. Taraftarı bilgilendirmeyen, sorun çözemeyen, sponsor bulamayan, tepkilerden kaçan bu isim Galatasaray Lisesi mezunu olmasaydı hala görevde kalabilir miydi bu da cevap bekleyen belki de en önemli sorulardan. 

Yıllardır rakiplerine oranla oldukça düşük bütçelerle mücadele eden, sponsor veya idari anlamda hiç bir organizasyonel faaliyeti bulunmayan, formasına reklam almaktan bile aciz, sponsor bulamayan, idari anlamda salon organizasyonu dahil herhangi bir organizasyonu netlik kazanmayan, piyasadaki tüm yabancı menajerlerle neredeyse düşmanlık boyutunda ilişkileri olan ve FIBA'da bugüne kadar dosya üstüne dosyası bulunan bir şubenin menajeri neden değiştirilmez, gerçekten irdelenmesi gereken konuların başında geliyor. Günümüz şartlarında milyon dolarların konuşulduğu bir takımın yönetimi tek vasfı Galatasaray Lisesi mezunu olmak olan birisine emanet ediliyorsa, ortada vizyondan eser yoktu. Müzesinde birden çok Avrupa şampiyonluğu bulunan bu camia fazlasını hak ediyor. Ancak unutulmasın ki, Galatasaray ne Ömer Yalçınkaya gibi ne yaptığı belli olmayan ve toplama işlemindeki etkisiz eleman 0 (sıfır) gibilerin, ne de şubeyi kendisinin sananların değil.. Cebindeki son kuruşu bile YellowFriday veya GreyWeekend etkinliklerinde Galatasaray'a verenlerin!