Yolun açık olsun aslan yürekli Hocam!
Galatasaray basketbolu için özel bir isimdir Oktay Mahmuti. İlk geldiği dönemde ''Son Topa Kadar'' sloganıyla müthiş bir sinerji oluşturmuş, takıma ligde final oynatmış ve Galatasaray'ı tarihinde ilk kez Euroleague götürmüştü. Galatasaray ile kazandığı Cumhurbaşkanlığı kupasının yanı sıra Euroleague'de o dönemin namağlup takımı CSKA'ya İpekçi'yi dar etmiş ve tarihi bir galibiyet elde etmişti. Tüm bunların sonucunda ''Galatasaray'da hiçbir başarı cezasız kalmaz'' sözüne yaraşır şekilde görevin son verilmiş ve daha da kötüsü birçok yalan ve iftiraya maruz bırakılmıştı. Geçen sezona oldukça kötü tercihlerle sezona başlayan Galatasaray, başarısız giden sezonu kurtarmak için Oktay Mahmuti'ye adeta ''Gel bizi kurtar'' diyerek sığınmıştı ve görevin başına getirmişti.
Geçen süreçte basketboldan soğuyan, basketbol maçlarına gitmeyen Galatasaray taraftarı, Oktay Mahmuti'nin gelişiyle beraber yeniden maçlara gitmeye başlamış ve salonu doldurmuştu. Önceki maçlarda çabuk pes eden takım gitmiş, yerine son topa kadar mücadele eden bir takım gelmişti. Oktay Mahmuti öncesinde kaybetmeyi dahi haketmeyen Galatasaray, Mahmuti ile birlikte en azından kaybetmeyi hakediyordu. Ard arda alınan galibiyetlerle takım küme düşme hattından kurturup, play-off potasına girdi. Tüm bu süreçte takımın bir uzun oyuncuya ihtiyacı olduğu çok belliydi ancak bu transfer yapılmadı ve bunun sonucunda da Galatasaray sezonu 9. sırada bitirdi. Kısa süre içerisinde Galatasaray'ı yeniden son topa kadar mücadele eden bir takım haline dönüştüren, taraftarın ilgisini çeken, salonu doldurmaya başlayan Oktay Mahmuti'ye bir teşekkür dahi çok göründü. İlk döneminin ardından Oktay hocaya birçok yalan ve iftiraya maruz bırakanlara rağmen Oktay hoca, Ocak ayından büyük bir sevgi, ilgi ile karşılandı. Bugün Oktay hocaya bir teşekkürü çok görenler yarın yönetimde olmayacaklar ancak Oktay Mahmuti'nin Galatasaray tarihindeki yeri her zaman baki kalacak ve bir kez daha döndüğü taktirde yine büyük bir sevgi ve ilgi ile karşılanacak. İlk döneminde Fenerbahçe'ye kaybedilen şampiyonluğun ardından açılan ''Söyle aslan yürekli hocam hangi şampiyonluk sizin yüreğinizden daha büyük?'' pankartını bugün şöyle de yapabiliriz bence; Söyle aslan yürekli hocam hangi yöneticinin yüreği senin yüreğinden daha büyük?'' Yıllardır basketbol şubesinde görev alan ve başarısızlığın kitabını yazan genel menajer de unutulacak, bu yıla kadar basketbol topunu bomba sanan diğer yöneticiler de unutulacak ancak Oktay Mahmuti daima hatırlanacak.
Galatasaray Basketbolu için özel isimlerden biri olan ve adını tarihe yazdıran Oktay Mahmuti, ''Galatasaraylı değil'' denilerek taraftarın önüne atıldı ancak unutulan bir şey vardı, Oktay hoca Galatasaraylı olmadığını daha önce zaten açıklamıştı. Kaldı ki Galatasaray'a bu zamana kadar en büyük zararı verenlerin Galatasaraylı olduğunu düşündüğümüzde Oktay hocanın Galatasaraylı olmaması belki de daha iyiydi. Ayrıca Galatasaraylı olmasa da Oktay hoca her zaman ailedendi ve aileden kalacak. Tarihte Galatasaray'a ilk kez Euroleague heyecanı yaşatan isim olarak hep kalacak.
Bu süreçte Oktay Mahmuti'nin de hataları elbette vardır. Biraz onlara da değinmek isterim. En başta şahsen ben kontratında indirim yapmasını beklerdim, en büyük suçlu, hatalı o olmasa da yine de belli bir indirim yapmasını isterdim. Euroleauge şampiyonu Real Madrid'in başantrenörü Laso 900 bin Euro alırken, geçen sezon 3 milyon Euro bütçeye sahip olan ve bu sene onu daha da küçültecek olan Galatasaray'da başantrenörün 800 bin Euro alması elbette fazla kaçıyordu. Fakat burada da en büyük hatanın geçmiş yönetimde olduğunu söyleyebiliriz. Sonuçta Oktay Mahmuti bu sözleşmeyi silah zoruyla yapmadı. Dünyanın hiçbir yerinde 3 milyon Euro bütçesi olan takıma 800 bin Euro kazanan bir başantrenör olmaz. Bu konuda indirim isteyen Mustafa Cengiz yönetiminin nispeten haklı olduğunu ve suçsuz olduklarını söyleyebiliriz. Dursun Özbek yönetimin burada en büyük suçlu olduğu su götürmez bir gerçek.
Kulüp içerisinde yaşananları çok bilmemekle beraber her şeye rağmen Oktay hocanın biraz daha mücadele etmesini beklerdim. Normal bir insandan bunu bekleyemezsiniz ancak üstte de dediğim gibi Oktay hoca ailemizden biriydi ve ailemizden olan bir insandan daha fazla mücadele etmesini isterdim. Elbette bazen ne yaparsanız yapın boşa çıkıyor gibi hislere kapılabilirsiniz, elbette pes etme noktasına gelebilirsiniz ancak yine de her şeye rağmen aile için mücadele etmek gerekirdi diye düşünüyorum. Açıkcası bu süreçte tek kırgınlığımın bu olduğunu söyleyebilirim. Bunlar dışında Oktay hocanın çok büyük bir hatasının olduğunu düşünmüyorum.
Bazı ayrılıklar vardır bunlar sadece yeniden bir araya gelmek için verilen aralardır. Futboldan örnek vermek gerekirse Galatasaray-Fatih Terim birlikteliği bir örnektir. Basketbolda da buna Oktay Mahmuti-Galatasaray birlikteliğini örnek verebiliriz. Bu bir ayrılık değil, daha iyi şartlarda yeniden bir araya gelmek için verilen bir ara. Üçüncü bir Oktay Mahmuti döneminin yaşanacağına inanıyorum. İlk gidişinde de bu gidişinde de bazı şeyler yarım kalmıştı. Yarım kalan hikayesini üçüncü döneminde tamamlayacağını biliyorum. Yeniden buluşuncaya dek yolun açık olsun aslan yürekli hocam. Kim bilir belki bir gün bir kadeh de bizimle içersin...
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.