STSL | Bazı mağlubiyetler hayırlı olur..

Galatasaray adına dünün özeti; forvet pozisyonunda Modeste, stoper Gary Cahil olsa yine sonuç değişmezdi. Futbol elbette bir takım oyunu ancak oyunlar orta sahada kazanılıyor. Dün Galatasaray adına oyunu kaybettiren yer burasıydı. Fatih Terim, ligimizin en güncel teknik direktörü muhtemelen ancak ne kadar güncel olursa olsun kendisi isterse dünyanın en iyi teknik direktörü olsun kadrosunun da belirli sınırları var. 

Manchester City teknik direktörü Pep Guardiola geçen sezon oyuna yeni bir boyut getirip orta sahada iki tane 10 numara orijinli oyuncuyu 8 numaraya evirmiş ve buradan puan rekorlu şampiyonluğu kazandı. Lakin bunu oynatırken savunmasını da mükemmel seviyedeydi. İki tane bekini de 100 metre koşucusu olan, stoperlerinin bir merkez orta saha oyuncusu kadar iyi top kullanan, kalecisi 70 metre koşu yoluna pas atabilen, evirdiği iki 10 numarası topu kolay kolay kaybetmeyen isimler. Trabzonspor karşısında ise Galatasaray'ın iki 8 numarası ligin en çok top kaybeden oyuncusuydu. İkisi de yerini kolay boşaltabilen isimler. Stoperleri iyi top kullanmıyor. Beklerini de öne atıp çizgiye ayağını basan isimleri halinde oynatıyor. Haliyle kadroda toplam 3 savunmacı ve orta sahada ise Fernando dışında kontra karşısında alan savunacak oyuncusu bulunmayan bir takım vardı. Pep Guardiola, kontra ataklara karşı çözümü beklerini sahte bek yani hücumda beklerini merkeze kaydırarak engellemeye çalışıyor. Fatih Terim ise beklerini öne atıp oyunu genişleten oyuncular olarak kullanıyor. Dün kırmızı karta kadar Galatasaray bolca Fernando'yu merkezde yalnız bıraktı. Fernando da pres mi yapmalıyım yoksa alanı mı savunmalıyım arasında kalıp ne yapacağını bilemedi ve Trabzonspor'a devasa alanlar bulmasını sağladı. Oyunu kırmızı karta kadar yorumlamak lazım çünkü oradan sonra Galatasaray'ın oyunu veya skoru değiştirmesi zaten mümkün değildi.

Yukarıda saydığım sebepler dünkü mağlubiyetin bir teknik direktör yenilgisi olduğunu belli ediyor. Fatih Terim'in dünkü çıkardığı kadro kafasındaki belirli kalıpları yıkamıyor oluşundan kaynaklandı. "Kazanan takım" bozulmaz mentalitesi yerine pragmatik davransaydı dün Galatasaray'ın ciddi anlamda şansı vardı zira Trabzonspor da müthiş oynamadı. İlk gol Muslera'nın hatasıydı. İkinci gol ise orta sahada Emre-Belhanda-Fernando üçlüsünün sonucuydu. Üçüncü gol, savunma anlamında yapılmayacak ne varsa yapıldı, 4.gol ise tamamen bireysel hatalar silsilesiydi.

Fatih Terim belirli kalıplara fazlasıyla bağlı.. Galatasaray rakibe göre sahaya çıkmaz, iyi oynayan kadro bozulmaz. Bu iki kalıp dünkü oyunun müsebbibiydi. 2014 Şampiyonlar Ligi'nde ilk Real Madrid maçındaki hezimetin sebebi de buradaydı. Geçen sezon da Terim, deplasmandaki Sivas maçında inadıyla mağlup olmuş ve sonrasında kendi hatasından dönmüştü. Bu açıdan bakarsak bu oldukça hayırlı bir mağlubiyet olduğunu söyleyebiliriz çünkü lig uzun bir maraton telafisi pekala mümkün. Galatasaray'ın bu aksak düzeninin Şampiyonlar Ligi'nde patlaması çok daha kötü sonuçlanırdı çünkü Şampiyonlar Ligi'nde sadece 6 maç oynuyorsunuz ve o tek maç size çok şey kaybettirebiliyor. Bu sebeple bu mağlubiyet oldukça hayırlı oldu. Milli takım arasından sonra Fatih Terim gerekli dersleri çıkaracaktır ve ona göre aksiyon gösterecektir.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0