STSL | Aslan evinde kükredi!

Milli maç arası öncesinde ağır Trabzonspor mağlubiyeti sonrası Fatih Terim'in biraz mecburi, biraz form düşüklüğü sebebiyle sürpriz yapmasını bekliyorduk. Fatih Terim bizim de beklentimizi aşan geniş bir rotasyon uygulayarak ilk 4 haftanın lideri 12 puanlı Kasımpaşa karşısına çıktı. Elbette bu geniş rotasyonda en çok dikkat çeken isim Ozan Kabak oldu. Diagne'nin formu, Kasımpaşa dikine ve hızlı oyununa Fatih Terim en büyük defosunu yani Maicon-Mariano hattını komple kaldırarak bir önlem almıştı.

Maç çok ortada başladı. İki takımında takım boyu oldukça uzundu ve oyun koş koş futboluna döndü. Galatasaray'ın üretmekte epey zorlandığını gördük. Fatih Terim 4-1-4-1 kolay kolay bozmaya niyeti yok ama bu takımın topu yönlendirecek oyuncu konusunda net şekilde eksiği var. Emre bir opsiyon ancak tek başına sahada bırakınca dünkü gibi oldukça vasat bir oyun oynuyor. Bu sebeple Ndiaye-Fernando orta sahasını bozmadan mutlaka Belhanda, Emre ve Feghouli üçlüsünden ikisini sahada görmemiz gerekiyor. Özellikle lig maçlarında Galatasaray oyunu bolca sete oturtmak zorunda. Rakipleri derinde bekleyip Galatasaray golü bulamadığı her an Galatasaray adına çok büyük bir sorun haline dönüşüyor. Bu sebeple Galatasaray'ın topa yön verecek oyuncu sayısını mutlaka arttırmalı.

Kasımpaşa ilk 4 haftada 4 galibiyet alırken en büyük özellikleri dikine oyun ve kenarlardan yaptıkları hücumlardı. Attıkları gollerin duran toplar hariç büyük çoğunluğu kenar forvetler ve kenardan edilen hücumlarda bulmuştu. Fatih Terim bunu çok iyi analiz etmiş olacak ki dün Linnes ve Nagatomo karşılarındaki kenar forvetler Eduok ve Trezeguet'e şans tanımadı. Hatta Eduok ve Trezeguet ikilisinin maçın en kötü isimleri olduğunu söylemekte yarar var. Nagatomo zaten savunma yönü güçlü bir bekti ancak burada Martin Linnes'e ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Linnes aslında temposu yüksek, yeteneği düşük bir hücum beki. Savunmada fiziği sebebiyle fazlaca ezilen bir isim. Daha doğrusu böyle bir oyuncuydu. Fatih Terim geldikten sonra savunma yönünü çok fazla geliştirdi. Artık önündeki kenar oyuncusuna karşı çok daha sağlam. Dün 31 dakika geride kalırken takımın en çok top kazana oyuncusuydu.

İkinci yarıda ise Galatasaray gole kadar yine pozisyon üretemedi ama bu kez daha hareketliydi. Golden sonra ise Galatasaray, Kasımpaşa'yı paramparça etti. Sezon başından bu yana derinde kalıp, 2.bölgede baskıya başlayan Kasımpaşa geniş alanda oynamak ve önde basmak zorunda kalınca Galatasaray orta sahası çok daha geniş alanlar bulmaya başladı. Galatasaray bu öne geçtikten sonra rakibini dağıtma olayını ikinci kez yaşıyor ve muhtemelen son da olmayacak. Zira pek çok açıdan geçen sezonki Liverpool'a benzetilebilir. İki takımda pres takımı olarak görülebilir ki zaten iki takımın teknik direktörleri bu işin ustalık kısmını yapmış insanlar. İki takımda kenar forvetleri skor yükünü çekiyor çünkü ikisinin de kenar forvetlerin merkeze daha yakın kullanıyor. İki takımda da çok net şekilde topa yön verecek oyuncu eksikliği var ama ikisinde de dripling ile topu öne taşıyacak oyuncu sayısı oldukça fazla. İki takımda golü bulana kadar bocalama yaşıyor ama rakipleri üstüne gelmeye başlayınca direkt oyunda rakiplerini bitiren darbeyi vuruyor.