STSL | Karakter işi..

Akhisar karşısında Mitroglou'nun golüyle 3 puana uzanan Galatasaray, belki de fikstür olarak en zorlu dönemini lig yarışında minimum hasarla kapatıyor. Son 33 güne 11 maç sığdıran Galatasaray'ın bu süreçten sadece 2 puan kaybederek çıkması lig yarışında kalması için en güçlü unsur oldu.

Galatasaray maça epey isteksiz başladı. Orta sahada gerekli sertliği bir türlü sağlayamadı. Burada Emre Akbaba'nın çok büyük eksikliği olduğunu söylemekte yarar var. Fizik olarak çok büyük eksikliği var ve Fatih Terim'in sahaya sürdüğü gibi bir düzende oynama ihtimali yok denecek kadar. Emre'nin savunma performansı oldukça kötü. Rakip oyuncuya sadece eşlik eden ve hiçbir savunma reaksiyonunda bulunmayan bir oyuncu. Eski klasik 10 numara oyuncuları gibi özgürlük istiyor ama modern futbolda böyle bir oyun planı veya yaklaşımı yok. Emre Akbaba, Alanyaspor'da bu düzende şans bulabilir çünkü oraya fazla bir futbolcu ama Galatasaray seviyesinde kalıcı olmak ve düzenli oynamak istiyorsa oyun yapısını değiştirmeli. Fizik olarak kendisini geliştirilmeli.. Çünkü rakip savunurken yanından geçse yere düşecek kadar zayıf durumda. Galatasaray merkezde belirli bir sertliği sağlayamayınca Akhisar kolay kolay top kazanmaya, Galatasaray kaybettiği topları kısa sürede kazanamayınca hücum devamlılığını da sağlayamadı. Hücumda başka bir problem de çok fazla orta açmak oldu. Zaten kaybettiği topları kazanmakta zorlanan bir Galatasaray varken sürekli orta açıp dönenleri toplamak zorlaşıyor. Hücum devamlılığı da sağlamayınca Galatasaray, ilk yarı Akhisar'a iyi bir baskı kuramadı. Sürekli orta yapınca yine Emre, Belhanda, Onyekuru ve Feghouli'nin hücumda hiçbir vasfı da kalmadı. İlk yarı Galatasaray'ın tam olarak ne oynadığı anlayamadan bitti.

Fatih Terim'in de canını sıkan orta sahanın durumu hamle yapma gerekliliğini ortaya çıkardı. İkinci yarıya Fatih Terim, Selçuk'u sahaya sürüp Emre'yi yanına oturtarak başladı. Selçuk'un girmesinden sonra Galatasaray ciddi anlamda baskı kurmaya başladı. Luyindama ve Marcao'nun yine müthiş oyunuyla Akhisar, hiçbir kontra imkanı bulamadı. İleride Manu gibi bir silahı olmasına rağmen Luyindama Manu'ya bir adım dahi attırmadı. Galatasaray yine kenar ortalarıyla hücum etmeye devam etmeye başladı. Maç boyunca 38 orta açan Galatasaray'ın hücum hattında bu ortalara kafa vuracak bir tane bile oyuncusu yoktu. Mitroglou'nun Akhisar stoperleri arasında eriyordu. Onyekuru ve Feghouli de kafa vuracak hiçbir fiziksel özelliğe sahip değildi. Fatih Terim de oyunun gerekliliği olarak Donk'u yine forvete attı. Antalyaspor maçında da 40 orta yapan Galatasaray'ı yine Donk'u oyuna alarak 3 puanı almıştı.

Galatasaray en zorlu dönemini minimum zararla atlatmayı başardı. 33 günde 11 maça çıkarak çok zorlu bir dönemden çıktı. Hala yarışta kalması ise şampiyonluk adına gerçekten ümitlendiren en büyük sebep. Zira Galatasaray oyun olarak çoğu zaman hiçbir şey vaat etmiyor. Winner karakterinin yeniden ortaya çıkması ve Fatih Terim gibi 7 şampiyonluk alan bir hocaya sahip olması taraftarların en çok ümitlendiren başka bir olay. Erzurum deplasmanı Galatasaray'ın dinlenerek gideceği en zorlu deplasmanlardan biri yaklaşıyor. Galatasaray bu virajı da geçerse çok daha net şeyler söylenebilir. Bahar ayları yaklaşıyor.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0