STSL | Antalya maçı bir illüzyondan ibaret..
Spor Toto Süper Lig'in 25. haftasında Galatasaray sahasında Antalyaspor'u Sofiane Feghouli, Henry Onyekuru (2) ve Badou Ndiaye ve Mbaye Diagne'nin golleriyle 5-0 mağlup etti ve ligde puanını 49'a yükseltti.
Ligde 25. hafta geride kaldı. Avrupa'da 8 maç oynandı. Galatasaray'ın totalde 39. resmi maçı geride kaldı. 39. maçın Galatasaray hangisinde rakibini oyun olarak ezebildi? Hangisinde gerçekten rahat bir maç izletebildi, Galatasaray? Bu soruların cevabı bende yok. Galatasaray, 4,5,6 farklı galibiyetleri oldu ama hiçbirinde Galatasaray, oyun olarak tatmin edici değildi. Kaybedilen Porto ve Lokomotiv maçları hariç Galatasaray'ın oyun olarak tatmin eden oyunu yoktu. Sezona 3 kulvarda başlayan Galatasaray'ın elinde sadece Türkiye Kupası kalmış gibi gözüküyor. Ligde 8 puanlık büyük fark ve Kadıköy deplasmanını düşününce şampiyonluk ihtimalinin çok çok düşük olduğu da gerçek.
Galatasaray sahaya geçen haftaya oranla kadroda 3 değişiklikle sahaya çıktı. Cezası biten Mariano sağ beke geri dönerken, Emre Akbaba Selçuk yerine orta sahada yerini aldı. Diagne ise Mitroglou yerine ilk 11 idi. Galatasaray, iflasını ilan eden 4-3-3 ile sahadaydı bir kez daha. Fatih Terim gibi pragmatist bir adamın oynanan her ilk 45 dakikayı sırf 4-3-3 ısrarı yüzünden heba oluyor. Galatasaray maça yine pas ritmi düşük, hücumda ne yapmaya çalıştığını anlayamadığımız bir oyunla başladı bir kez daha. Galatasaray'ın hücumlarındaki plansızlığı en güzel anlatan olay kenar ortaları. Galatasaray bekleri çoğu ortayı ön direğe kesiyor. Diagne ise ön direğe koşu yapmıyor. Burada Diagne'yi suçlu bulabilirsiniz ama Mitroglou da ön direğe koşmuyor veyahut ilk yarının tek santraforu olan Eren Derdiyok'un da ön direğe koş attığını hiç görmedik. Galatasaray, sezon başı kampında tam olarak ne yaptı hala bir merak konusu. Sezonun ilk yarısında duran top harici ilk golü atamayan bir Galatasaray vardı. Set hücumundaki sorunlar dağ gibi dururken Galatasaray, sorunun sadece santrafor olduğu konusunda hem fikirdi. Galatasaray'ın bu sezon ligdeki maçlarında çoğu zaman oyuncu kalitesi sorun olmadı. Genelde sorun, oyundaki plansızlık ve kondisyon eksikliğiyle alakalıydı. Antalya maçında da Galatasaray oyuna bir kez daha oyun olarak tatmin edemedi. İlk yarıda Feghouli'nin şans golüyle öne geçildi ancak golden sonrası da Galatasaray adına hiç iyi değildi. Muslera'nın sezon standartının üstünde performansıyla Galatasaray'ın ilk yarıyı önde kapatmasını sağladı.
İkinci yarıda Fatih Terim bir kez daha 4-3-3'den vazgeçip 4-2-3-1'e döndü. Fiziken bitik olan Emre Akbaba'yı orta sahada kullanmayı anlam vermek zor. Donk değişikliğiyle Galatasaray orta sahada biraz sağlama aldı. Ancak yine Galatasaray sahada top oynamamaya devam ettiği ne oynamaya çalıştığını bir türlü anlayamayan bir takım var sahada. Galatasaray, sahada neyi çok iyi yapıyor sorusuna bir cevap halen yok. İyi bir pres sistemine mi sahip? Hayır. İyi bir hücum takımı mı? Kesinlikle hayır. İyi bir takım savunmaması mı var? Hayır. Futbolun gerekliliklerinden hiçbirini Galatasaray iyi yapmıyor. Böyle bir takımın da doğal olarak şampiyon olmasını zorlaşıyor. Antalya ikinci yarıda 45-65 arası Galatasaray'ın üstüne rahat rahat geldi. Muslera eski günlerinden kesitler sunarken Galatasaray'ın oyun aciziyeti bir kez daha görüldü. 65. dakikadan sonrası ise Antalyaspor adına psikolojik anlamda büyük bir kırılma oldu. Pozisyonlar bulup atamadılar ve Galatasaray ikinci golü buldu. Buradan sonrası Galatasaray adına şova dönüştü. Galatasaray'ın kötü oyununu örten bir illüzyona dönüştü. Maçı hiç izlememiş biri bu maçın 45-65 dakikaları arasını izlese maçı Antalyaspor'un kazanacağı tahmininde bulunurdu. Galatasaray adına sorunlar hala dağ gibi duruyor ve Antalya maçı sadece bir illüzyondan ibaret.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.