Sesimizi duyan var mı?

Bir gelenek Galatasaray'da basketbol.. Tekerlekli sandalye basketbol takımı ayrı, erkek basketbol takımı ayrı, kadın basketbol takımı ayrı kabarttı göğüsleri. Sarısıyla, kırmızısıyla, alınlarının akıyla, taraftarıyla ve ruhuyla.. Sayısız başarılar kazandık, sayısız kupalar kazandık. İlkleri biz yaptık, tarihi de biz yazdık.

Galatasaray kadın basketbol takımı 10 senede 3 tane Avrupa Kupası kazandırdı müzeye. Branşındaki devlere kafa tuttu, söke söke aldı kupaları. Rusya'da Avrupa'nın en iyi takımını dize getirdi, yetmedi ezeli rakibini finalde yendi, çok büyük bir etki bıraktı Boğaz'ın karşı tarafında. Tekerlekli sandalye takımımıza Avrupa yetmedi, dünyanın en büyüğü oldu.. Erkek basketbol takımımız ise İpekçi cehennemini yarattı, Fransızları parkeye gömdü.

Galatasaray basketbol takımları engelleri aştı aşmasına da, bugünlerde yönetici engeline takıldı. Erkek basketbolda Ertuğrul Hoca'nın takviye isteğine kulak tıkayanlar, anlaşılacak noktadaki oyuncuyu geri çevirenler, Sedat Hocayı istifanın eşiğine getirenler.. Biliyoruz ki şampiyonluk pozu olsa en önde yer alacaklar. Maaş konusunda ülke genelinde durumlar pek parlak olmasa da zaten karınca kararınca olan bütçeye karşın maaşları zamanında ödeyemeyen yöneticiler.. Oyuncuları, hocaları, takımı zor durumda bırakan yöneticiler.. Bu konu uzar gider, şimdilik bu uyarı yeter.. Lakin sizler basketbolu doğru yönetene kadar peşinizde olacağız.

Biz artık sözün bittiği yerdeyiz ve soruyoruz: Koskoca Galatasaray basketbolunu ilgisiz bırakmaya ne hakkınız var? Bu nasıl bir sorumsuzluktur? Ya işinizi yapın, ya da bırakın başkası yapsın.