Kaybedilen kimliği geri kazanma şansı..

UEFA Şampiyonlar Ligi'nde yeni sezon bugün resmen başlıyor. Üst üste ikinci kez Şampiyonlar Ligi'ne katılan Galatasaray, A grubunda Paris Saint Germain, Real Madrid ve Club Brugge gibi zorlu rakiplerle eşleşti. Cimbom, Devler Ligi'nde bu sezonki ilk maçında Çarşamba günü Club Brugge ile karşı karşıya gelecek. 

1905 yılının Ekim ayında Edebiyat dersinde Galatasaray Lisesi'nde bir avuç genç kafa kafaya vererek bir futbol kulübü kurmaya karar verdiler. Kulübün adının Gloria (Zafer) ya da Audace (Cesaret) konulması yolunda görüşler ortaya atılmışsa da, sonunda Galatasaray olmasında anlaşmaya varıldı. Ali Sami Yen'in öncülüğünde kurulan bu kulüp ortaya büyük bir vizyon koyarak kulübün 115 yıldır süregelen hedefini de belirlediler; "Maksadımız İngilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve Türk olmayan takımları yenmek."


Türk olmayan takımları yenmek amacıyla, vizyonuyla kurulan bu kulüp yıllardır ülkenin batıya açılan penceresi oldu ve Türk Futbol'una Avrupa'da en büyük başarıları da getirdi. Kurulduğu günden bu yana bu kimliğe sahip olan ve en kötü dönemlerinde bile Avrupa'da farklı bir görüntü sergilemişti. Ancak son yıllarda Galatasaray'ın bu kimliğini kaybettiğini söylemek mümkün. 2013-2014 sezonunda tarih yazarak Real Madrid-Juventus ve Kopenhag'ın yer aldığı ölüm grubundan çıkan Cimbom, -ki burada şunu eklemek lazım o Real Madrid, 3 sene üst üste Şampiyonlar Ligi şampiyonu olurken Juventus da ertesi sezon hemen hemen aynı kadroyla Devler Ligi'nde final oynamıştı- sonraki sezon ise Arsenal-Dortmund-Anderlecht'in yer aldığı grupta 1 puanla sonuncu olmuştu. Bir önceki sezon Şampiyonlar Ligi'nin ölüm grubundan çıkan Galatasaray, bir sonraki sezon ise o gruba göre daha zayıf olan grupta içeride ve dışarıda 4 yiyerek grubu 1 puanla son sırada tamamlamıştı.  Galatasaray'ın öz güvenini kaybettiği, kimlik kaybı yaşadığı sezon da tam olarak bu o sezondur aslında. Çünkü o sezondan sonra işler bir türlü istediği gibi gitmedi. Ertesi sezon 4. yıldızı takarak Şampiyonlar Ligi'ne katılan Galatasaray, Atletico Madrid-Benfica ve Astana'nın yer aldığı grupta 3.lüğü bile kaybetme noktasına gelmişti. Geçen sezon herkesin sevindiği bir gruba düşen ve Lokomotiv Moskova-Porto-Schalke 04 ile eşleşen Cimbom, gruba Lokomotiv Moskova galibiyetiyle başlasa da sadece 4 puan toplayabilmiş ve grubu 3. sırada tamamlamıştı. Burada şunu da hatırlatmak lazım Galatasaray, Lokomotiv Moskova'ya karşı Ali Sami Yen'de son dakikalarda kazandığı penaltı olmasa yani orada hakem çalmasaydı o penaltıyı 3.lük de gidecekti. Elbette o takımın forveti yoktu ve bunun yokluğunu çok hissettik ancak yine de bu o grupta başarısız olduğumuz gerçeğini değiştirmiyor. 


"HOCAM HAKLYIMIŞSINIZ" 
2+2'nin 4 ettiği kadar bir gerçek var ki o da malum Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'nde oldukça zor bir gruba düştü. Fakat şahsen bunun gayet iyi olduğunu düşünüyorum. Bunun en temel sebeplerinden biri takımın üstünde herhangi bir baskı olmayacak zira bu gruptan çıkamazsak kimse en ufak laf edemez. Bu bence önemli bir artı. Bunun yanında grubun en güzel yani Galatasaray için kaybettiği kimliği, öz güveni geri kazanma şansının gelmiş olması. Gerçekçi olmak gerek bu gruptan çıkmamız çok ama çok zor. Ancak yine de Galatasaray, Ali Sami Yen'de Paris Saint-Germain ve Real Madrid'den birini yenerse bu öz güven kazanımı için önemli bir faktör olacaktır. Bugün aradan 6 yıl geçmiş olmasına rağmen, Galatasaray elenmiş olmasına rağmen 2012-2013 sezonunda 3-2 kazanılan Real Madrid zaferi hala konuşuluyor. O maçın ardından Fatih Terim, "Şimdi maçtan sonra Selçuk ile konuştum, hocam haklıymışsınız Madrid'de ve buradaki konuşmalarımızı topladığınız zaman dünyada yenilmeyecek takım yoktur, atlanmayacak tur yoktur, yakalanmayacak hedef de yoktur!"  sözlerini söylemişti. Aradan yıllar geçmesine rağmen bu açıklamayı ben hiç unutmadım çünkü bu tarz zaferlerin oyuncular üzerindeki etkisini görmek açısından da önemli bir açıklamaydı bu. Aynı şey taraftar için de geçerli tabi. Real Madrid'in Juventus'un olduğu gruptan çıkan Galatasaray'da ertesi sezon Şampiyonlar Ligi serüvenine başlanırken oluşan öz güven ve hava "Biz bu gruptan da çıkarız" havasıydı. Keza yine o grup özelinde gidecek olursak Juventus galibiyetini ardından Gökhan Zan'ı "Kralı gelsin" modundaki açıklaması da bunlara bir örnek.  Bu örnekler geçmişe gidersek daha da artabilir. Kısaca şu bir gerçek ki 3 sezondur Şampiyonlar Ligi'nde yaşanan başarısızlık ve bu süreçte 18 maçta sadece 2 galibiyetin (Benfica ve Lokomotiv Moskova) alınabilmiş olması ciddi bir güven kaybına ve kimlik kaybına neden oldu. Bu bağlamda da Galatasaray böylesi güçlü bir grupta alacağı sonuçlara göre tekrar güven kazanabilir. 


KAYBETMEK KOLAY, KAZANMAK OLAY
Galatasaray'ın kaliteli bir kadroya sahip olduğu hepimizin malumu. Ligin ilk 4 haftasında beklenen, istenen oyun sergilenememiş olsa da bu takım gayet iyi bir takım. Rakiplerin sorunlu olduğunu da düşündüğümüzde her şeye rağmen bu grupta bir sürpriz yapma şansımızın olduğunu düşünüyorum. Elbette ne kadar sorunları olursa olsun bir tarafta Icardi, Cavani, Neymar, Mbappe gibi yıldızlar diğer tarafta da Benzema, Hazard, Modric gibi yıldız isimler bulunuyor. Fakat yine de 2013-2014 sezonunda Juıventus'lu Real Madrid'li gruptan çıkan kulüp, bir sürpriz yaparak buradan da çıkabilir ki o sezonki Real Madrid çok daha iyiydi ve bence o sezonki Juventus da şu andaki Paris Saint-Germain'den daha iyi. Çok çok zor olsa da bu sürprizin gerçekleşebileceğine inanıyorum. Fatih Terim'in Manchester United maçı öncesinde söylediği"Kaybetmek kolay, kazanmak olay!" sözü Galatasaray'ın bu gruptaki durumu için de ideal aslında. Takım bu gruptan çıkamazsa kimse bir şey demeyecek ama olur da bir sürpriz yaparak bu gruptan çıkarsa da o zaman tarihe geçecek. İlk 4 haftadaki oyuna rağmen Galatasaray, Club Brugge karşısında iyi bir görüntü sergileyeceğine inanıyorum. Çok zor olduğunu bilsem de bu gruptan çıkabileceğimize de inanıyorum. Çünkü Fatih Hocanın da dediği gibi, "Bazen gerçekçi olmasa da... İnsan hayal etmediği sürece de başarılı olamaz. Önce hayal etmeli ondan sonra da o hayallerini gerçekleştirmek için çaba sarfetmeli. Olur veya olmaz..."

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0