Florin Andone: Madrid karşısında kaybedecek bir şeyimiz yok..

Sivasspor karşısında attığı 2 golle galibiyette başrol oynayan Florin Andone yarın oynanacak olan Real Madrid karşılaşması öncesinde İspanyolların dünyaca ünlü spor gazetesi AS'a önemli bir röportaj verdi. Rumen oyuncu takım arkadaşı Falcao'dan öğrenecek çok şeyi olduğunu belirtirken, Galatasaray taraftarlarını da yere göğe sığdıramadı. Florin Andone'nin açıklamalarının tamamı şu şekilde..

İstanbul cehennemi sence gerçek mi?

Milli takım sayesinde İspanya ve İngiltere'de çok güzel ve büyük stadyumlarda oynama şansı buldum. Galatasaray'da henüz dört maça çıkmış olmama rağmen buradakine benzer bir atmosferi hiç görmediğimi rahatlıkla söyleyebilirim. Türkiye'de insanlar futbol için yaşıyor ve ölüyorlar. Galatasaray, bu ülkenin Real Madrid'i yada Barcelona'sı gibi.. Maça gittiğimiz zaman otobüsümüze vuruyor, meşalelerle tezahüratlar yapıyorlar. Sadece rakipler değil, bizim için de ciddi bir baskı söz konusu.

Galatasaray, kötü bir süreçten mi geçiyor?

Beş maç üst üste kazanamayınca her şeyi sorgulamaya başlamıştık. Hafta sonu da Sivasspor'a karşı son ana kadar acı çekerek kazandık. Bir kişi eksik olmalarına rağmen ikinci yarıda bize daha çok gol attılar ve asla şans bırakmadılar. Türkiye liginin seviyesi gerçekten çok yüksek.

Madrid de şu anda uçuşa geçmiş değil..

Geçtiğimiz yıl üç kupalı Madrid değillerdi. Real, Cristiano Ronaldo'nun gitmesinin ardından güç kaybedip bazı sıkıntılar yaşasa dahi hâlâ dünyanın en iyi takımlarından biri. Onlardan korkmuyoruz.  Hazard'ı Premier Lig'de görmüştüm. Gerçekten çılgın bir oyuncu. Varlığı büyük bir saygı uyandırıyor. Belki ondan her maçta beş gol atmasını bekliyorlar ama bence kendisini rahat hissettiğinizde maçlara damgasını vuracaktır. Zira çok kaliteli bir oyuncudan söz ediyoruz. Elbette rakibimize büyük saygı duyuyoruz ama onları yenebileceğimize ya da en azından bir puan alabileceğimize inanıyoruz. Kendi sahamızda ve seyircimizin önünde oynayacağız. Kaybedecek neyimiz var ki? 

Radamel Falcao ile rekabet etmek seni motive ediyor mu?

Biz Falcao ile rakip değil, takım arkadaşıyız. Aramızda çok iyi bir ilişki var. Radamel seviyesinde futbol oynayıp da onun kadar mütevazı kalabilmek çok çok zor. Zira insanlar, bu tip futbolcuları egoyla besliyor. Ben kendimden bunu beklemiyorum. Kendimi geliştirmek istiyorum. Yanımda onun olması da bana çok yardım edecektir.

Mourinho'nun kedi olarak çağırdığı kaplan... Karim Benzema hakkında ne düşünüyorsun?

Benzema, son 10 yılın en iyi futbolcularından biri. Onun stilini çok beğeniyorum çünkü herkesten çok farklı. Onu izlemek, iyi bir şarkıcıyı dinlemek gibi. Kendisi, gerçek bir klas ve çok farklı bir oyuncu. Benden bile çok farklı olduğunu söyleyebilirim. Şahsen topla herkesi vurmak konusunda beceriksizim. Ama o, her şeye sahip.

Real Madrid'in yıldız oyuncusu Gareth Bale sakatlığı sebebiyle İstanbul'a gitmeyecek. Ayak tabanında bir yara olduğu söyleniyor. Senin için de daha önce kırık tabanla 2 ay oynadığın söyleniyordu. Bu doğru mu?

Evet, Deportivo'dayken oynamıştım. İkinci derecede bir kırığım vardı ve bana bir ay dinlenmemi önermişlerdi. Ama takım arkadaşım Manuel Pablo yanıma gelip "son birkaç yılda hep kırıklarla oynadım. İyi ısın ve çıkıp oyna." demişti. Ben de bunu kafamın bir köşesine koydum ve oynamaya devam ettim. Artık acı hissetmiyordum ve bu şekilde iki ay geçirdim. Yani oynarken iyileştim. Nasıl olduğunu bilmiyorum ama tek başıma tedavi oldum. İnsanlar bazen bir oyuncunun nasıl bir fizikle oynadığını bilmiyor. Florin'in saha dışında nasıl biri olduğunu bilmiyorlar. Ben çok tartışılan bir isim oldum ama insanlar çalıştığımı, dinlendiğimi ve neyle uğraştığımı biliyorlar mıydı ki? Sizi yalnızca bir gün görüyorlar ve sonuçlar kötüyse sarhoş olduğunu söylüyorlar Her şeyden önce biz insanız.

Brighton'dan Galatasaray'a kiralandın ve gördüğüm kadarıyla geri dönmek istemiyorsun.

Şahsen yanlış anlaşıldığımı düşünüyor ve konuya açıklık getirmek istiyorum. Orada geçirdiğim sezon, beklentilerim doğrultusunda değildi. Bana güvenmediklerini düşünüyordum. Zira en fazla üst üste iki maç ilk 11 oynayabilmiştim. Elbette her maçta oynamayı talep etmiyordum çünkü bir dünya yıldızı değildim. Ancak devamlılık talep etmiştim. Bir süre sonra kendimden, yeteneklerimden şüphe etmeye başladım. Gerçekten Premier Lig seviyesinde değilmişim gibi hissettim. Sonuç olarak pek çok hayal kırıklığı yaşadım. Ne var ki geri dönmek istemediğimi hiçbir zaman söylemedim. Brighton'a saygı duyuyorum. Benimle beş yıllık sözleşme imzaladılar ve asla benden kaygılanmadılar. Yalnızca kendimi futbolcu gibi hissetmek istiyorum. Bu da en iyi seviyeme yükselmem ve mutlu olmamla mümkün.