STSL | Mücadelenin galibiyeti..

Süper Lig'de haftanın açılış maçında Çaykur Rizespor'u evinde ağırlayan Galatasaray, rakibi karşısında sahadan 2-0'lık skorla galip ayrılarak, iç sahadaki yenilmezlik serisini korumayı başardı. Taraftarının desteğiyle sahadan 3 puanla ayrılan takımımıza galibiyeti getiren goller Talbi (KK) ve Ryan Babel'den geldi.

Geçtiğimiz hafta oynanılan Beşiktaş karşılaşması sonrasında basın toplantısında sert açıklamalarda bulunan teknik direktör Fatih Terim, ligin 10.haftasında Çaykur Rizespor karşısında sezonun geride kalan bölümüne istinaden oldukça farklı bir tercihte bulundu. Sarı kart cezalısı Marcao yerine savunmada Luyindama'nın yanında Ahmet Çalık'a şans veren Terim, savunmanın sağında da Mariano yerine Şener'e formayı verdi. Nagatomo'nun sol bek olarak ilk 11'de şans bulduğu mücadelede orta sahadaki tercihler ise dikkat çekti. Steven Nzonzi yerine Mario Lemina'yı görevlendirmesinin yanı sıra Ömer Bayram'ı da sol içe monte eden Terim, sağ iç tarafta Jean-Michael Seri'ye formayı verdi. Kanatlarda ise bir önceki iç saha maçında olduğu gibi Ryan Babel - Emre Mor'u tercih eden Terim, ön tarafta da Florin Andone'ye görev verdi. Karşılaşmanın ilk vuruşunu Rizespor yaparken, ilk dakikadan itibaren rakip yarı alanda etkili olmaya çalışan bir Galatasaray izledik. Bu sezonun aksine ve geçmiş haftalara nazire yaparcasına ilk 5 dakikada rakip kaleye 3 şut atan takımımız aradığı golü bulmakta çok gecikmedi, ki bu 3 şut goller haricinde devre boyunca rakip kaleye atılan şutlar olacaktı. Nagatomo - Ömer ve Babel ile sol tarafı çok sık kullanan takımımız 15. dakikada Ömer Bayram'ın ön direğe kestiği mükemmel ortaya Talbi'nin ters kafa vuruşu sonrasında 1-0 öne geçti. Bu golden bir kaç dakika sonra Galatasaray adına bu sefer sağ taraftan gelişen atakta Şener Özbayraklı'nın ceza sahasına ortasında Çaykur Rizesporlu oyuncunun elle oynamasıyla kazanılan penaltıyı Ryan Babel düzgün bir vuruşla ağlarla buluşturarak 18. dakika itibariyle skoru 2-0'a getirdi. İkinci golün ardından Rizespor'un çözülmesi beklenirken Galatasaray'da istemsizce bir savunma oyunu oynanmaya başladı, ki 20 dakika geride kalırken Rizespor adına herhangi bir tehlikeli bir atak dahi yokken.. Oyunu geride kabul eden ve ceza sahasına yakın bölgede takım savunması yaparak ön alanda hızlı isimlerle rakip kaleye inmeye çalışan takımımız 20-30 dakika arasındaki sekansta rakip kaleye şut dahi atmadı. Bunu anlamak pek mümkün değil, keza geriye çekilip rakibi beklemeye gerek duyulan bir oyun ortada yoktu. Hatta tam tersi, taraftarının da desteğiyle rakibinin üzerine gidip skoru alabilecek bir senaryo daha yakın görünüyordu, ki takımın bu istemsiz savunma öncelikli oyunu tribünü de uyuttu ve arabesk besteler başladı. Geriden oyun kurmaya çalışan Galatasaray'ı izlemek doğrusunu söylemek gerekirse bizleri bir hayli yoruyor. Luyindama'nın zaman zaman topla çıkışları yürekleri hop - hop ettirse de, özellikle merkezde Lemina'nın atletik oyunu, Ömer'in tabir-i caizse takımın hücum aklı olması ve Florin Andone'nin sadece 6 kez topla buluşması ilk 45 dakika adına dikkat çeken detaylar oldu.

İlk yarıda Galatasaray takım halinde %65 topa sahip olma oranına sahip olurken, 3 şut denemesinde 3 isabet buldu ve takım halinde 230 pas denemesinde %85 isabet sağladı.

Karşılaşmanın ikinci yarısında konuk ekip Barış Alıcı - Diomande değişikliği ile başlarken Galatasaray adına herhangi bir değişiklik yoktu. İkinci devrenin başlamasıyla birlikte ön tarafta hareketli başlayan takımımızda 50.dakikada sakatlığı sebebiyle Şener Özbayraklı kendisini yere bırakırken, arka adalesinde sorun yaşayan tecrübeli oyuncu 52. dakikada Mariano'yla değişti. Konuk ekipte de kaleci Gökhan Akkan sakatlığı sebebiyle kendisi yere bırakıp, 55. dakikada yerini 22 yaşındaki takım arkadaşı Tarık Çetin'e bıraktı. Mücadelede ikinci yarının ilk tehlikeli atağı 54. dakikada konuk ekipten gelirken, Umar Aminu'nun pasında Meljnak ceza sahasına girer girmez kaleye sert vurdu ancak Fernando Muslera bacak arasında topu kontrol etti. Gerçekleşen değişiklikler sonrasında Galatasaray hücumda sık sık rakip kaleyi yoklamaya çalışırken, aradığı organizasyonları bir türlü gerçekleştiremedi. Rakip kaleye 55-65 arasında girdiği fırsatları bir türlü net gol pozisyonuna çeviremeyen ve aradığı 3.golü bulamayan takımımız, 65-75 dakikaları arasında ise tam bir hakem kıyımı yaşadı. Andone ve Talbi arasında yaşanan sert faullü pozisyonu "çarpışma" olarak yorumlayan Abdulkadir Bitigen, bir dakika sonra Talbi'nin hava topunda Andone'ya yaptığı sert faulünü sarı kartla geçiştirdi. Devam eden süreçte bir kaç dakika içerisinde Rizesporlu oyuncuların tutma - çekme - itme gibi eylemlerine de "devam" kararı veren Bitigen bir anda oyunun gerilmesine sebep oldu. Galatasaray rakip kalede aradığı pozisyonları bulsa da üçüncü golü bir türlü bulamadı.  Bu dakikaların ardından 77'de Emre Mor nefis bir çalımla rakibinden kurtulup ceza sahası dışından kaleyi yoklarken, genç oyuncu 81. dakikada da Mariano'nun tek pasında penaltı noktası üzerinden sert şutunda üstten dışarıya vurdu. Üstüste kaçan bu pozisyonların ardından bu sefer golü kaçırma sırası 84. dakikada Andone'ye geldi. Rumen oyuncu kullanılan kornerde ön direkte kafayı vurdu ancak kaleci çizgiden çıkarttı, dönen topta çok dar açıdan Andone bir kez daha kaleyi yokladı fakat top yan ağlarda kaldı. Andone'nin oldukça çalışkan bir günü geride bıraktığını söylemek mümkün, Rumen oyuncu her ne kadar ceza sahası içerisinde istediği pasları alamasa da hazırlanan her atakta ya duvar pası oldu ya da rakip stoperleri gezintiye çıkartarak Ömer - Emre - Mariano - Babel (Jimmy) - Lemina gibi isimlere  ceza sahasına giriş için koridor açtı. Bunun karşılığını maçın son 5 dakikasında tribünün adını haykırmasıyla da almış oldu. Bir nevi, tribün iade-i itibar yaptı ve formanın hakkını verene hakkını teslim etmiş oldu. 

Karşılaşma sonunda Galatasaray'ın takım halinde topla oynama oranı %66 olurken, ikili mücadele kazanma oranı %56 ve hava topu kazanma oranı %52 oldu. Fatih Terim'in öğrencileri rakip kaleye 12 şut denemesinde bulunurken bunların 7'sinde isabet buldu ve 27 orta denemesi yaptı.