G.Saray Café Crown - II (200/2008)
Gelelim 2007-2008 sezonuna..
Galatasaray uzun bir aradan sonra tekrardan Avrupa'ya açıldı. Geçen sene kısıtlı imkanlarla elde edilen küçük başarının ardından sıra artık büyük başarılara gelmişti. Takımın başında yine Murat Özyer vardı. Galatasaray Café Crown geçen seneye oranla daha iyi bir kadro kurmuştu. Dee Brown, Robert Hite, Chris Owens, Charles Gaines, Britton Johnsen gibi NBA patentli oyuncuları kadrosuna katan Galatasaray yerli transferdede atağa geçti. Cüneyt Erden, Hüseyin Beşok, Cenk Akyol gibi gerek Milli takımda gerekse Avrupa'da zaman zaman mücadele etmiş oyuncuları kadrosuna kattı. Kısacası Galatasaray geçen seneye oranla çok çok iyi bir kadro kurmuştu.
Fakat sezon başında yapılan Türkiye Kupası elemelerinde Galatasaray başarısız bir tablo çizmiş ve elemeleri geçememişti. Elemelerde 3 maçta 1 galibiyet alarak elenen Galatasaray'da gözler lige ve 4 yıl aradan sonra yeniden katılmaya hak kazanılan ULEB'e çevrildi.
İlk 3 maçını kazanan Galatasaray'ı belalısı Casa Ted frenledi. Karşıyaka'yı yenip, Mersin'e yenilen Galatasaray aralarında Beşiktaş, Fenerbahçe, Telekom gibi derbi maçlarınında bulunduğu 8 maçlık seride 8 galibiyet alarak ligte 1.sıraya oturdu. Ligin ilk yarısını Efes Pilsen mağlubiyeti ile kapattı. Galatasaray ligin ilk devresini lider kapattı. Bu müthiş çıkış, müthiş istikrar camianın yüzünü güldürmeye başlamıştı. Ayrıca ULEB'tede bir üst tura çıkılmıştı. Yani herşey yolundaydı..
İkinci yarı Galatasaray için çok iyi geçmedi aslında.. Banvit'i yenen ekibimiz Antalya ve Alpella'ya yenildi.Casa Ted'i yenen Galatasaray'ımız, Pınar Karşıyaka'ya kaybetti. Mersin'i uzatmalarda yenen takımımız, Darüşşafaka ve Beşiktaş maçlarını kaybetti. Kısacası Galatasaray geçen ilk yarının ardından elde ettiği bütün avantajlarını kaybetmeye başladı ve lider durumda kapattığı ilk devreden sonra 4.sıraya kadar geriledi. Tıpkı geçen sene olduğu gibi istikrarsız oynayan ve bir kazanan, bir kaybeden Galatasaray Kepez'i yendi, Fenerbahçe'ye kaybetti. Beykoz'u yendi, Telekom ve Oyak'a kaybetti. Arka arkaya aldığı Mutlu Akü Selçuk, Efes Pilsen galibiyetleriyle normal sezonu 5.sırada tamamladı.
Kısacası Galatasaray bir kazanıp, bir kaybedince ilk yarıdaki avantajını kaybetti.
Normal ligin lideri Beşiktaş Cola Turka oldu.
Lig şampiyonu ise geçen sene olduğu gibi Fenerbahçe Ülker oldu.
Play-off'larda ligin 4. olan takımı Telekom ile eşleşen ekibimiz serinin hiç bir maçını kazanamadı ve play-off macerası başlamadan sona erdi.
ULEB'te ise Galatasaray, tarihinin en başarılı günlerini yaşadı. Son sekiz takım arasına kalma başarısı gösteren Galatasaray'ımız Torino'da ezeli rakibi Beşiktaş'ı yendi ve son dört takım arasına ismini yazdırdı. Yarı finalde kupanın şampiyonu DKV Joventut Badalona'ya kaybetti. Üçüncülük maçında ise D.Moscow takımına kaybeden Galatasarayımız Avrupa'da dördüncü oldu.
(Resmin üzerine tıklayın..)
İşte Murat Özyer'in geçmişteki 2 senesi.. Aslında çokta abartılacak birşeyler yapmamış.. Zaten olması gerekeni yapmış.. Öyle aman aman muhteşem şeylerde yapmamış yani.. ULEB faktörü eğer Özyer sayesinde ise şu anda geçen sene kadroda bulunan yabancı oyuncuların hepsi sezon başında NBA'deki büyük takımlarda kadroda olmaz.
Eğer ki ULEB faktörü Özyer'in başarısı ise, ligteki rezillikte Özyer'in başarısızlığı..
Fakat ben Avrupa'da F4 oynamaktansa, kendi ligimde 19 senedir alamadığım kupayı almak isterim. Herşeyden önce hedef ligte kupa olmalıdır.
Geride kalan herşey başarısızlıktır.
(Tabii ki ULEB CUP veya Euroleague'de şampiyonluk hariç..)
Bu sene zaten Avrupa'da önce Eurocup ardından Eurochallenge'de gelen arka arkaya başarısızlıklardan ötürü pek bir şey beklenmiyor. Lig şampiyonu olamazsak, Özyer'in sonu gelir.
Yönetim getiremezse bile taraftar getirir..
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.