Eurobasket 2009 | Hız Kesmek Yok ! 94-66

Milli takımlar tarihinde oynadığımız zorla maçlar sonucunda yüksek konsantrasyonu sahaya yansıtarak kazandığımız maçlar vardır. Ancak ''çantada keklik'' gözüken maçlarda hiç ummadık mağlubiyetlerimiz de meşhurdur. Milli takımımız zorluk derecesi üstün olan Bulgaristan karşısında yüksek konsantrasyonu ile beraber galibiyete uzanmayı başardı. Bugün ki maç öncesi acaba sahada ki oyuncularımızın kendilerini ne kadar sahaya verecekleri hakkında kafamda soru işaretleri mevcut idi. Maç içerisinde bir bölüm ciddiyetten kopsak bile genele yayarsak işin ciddiyetini aynı şekilde devam ettiren bir Milli takım gördük. Bunun sonucunda grubun en zayıf takımı olan Bulgaristan karşısında rahat bir galibiyete ulaşarak 2'de 2 yaptık.

Maça beklenenin aksine Tanjevic'in Bekir ile başlaması kenardan gelen oyunculara ne denli önem verdiğinin bir göstergesiydi adeta. İlk dakikalarda karşılıklı basketler ile giderken millilerimiz oyuna ağırlığını koydu. İlk maçta olduğu gibi bu maçada iyi giren Ersan, hızlı hücumlardan sayılarına imza attı. Özellikle Bulgaristan'ın sürekli savunma değiştirmesiyle hücum organizasyonumuza sekte vurmak isteklerini Tanjevic akıllı bir hamle ile iki oyun kurucuya dönerek bertaraf ederek periyodu 24-15 önde geçtik.

İkinci periyot, oyunu kopararak galibiyetin ışıklarını gördüğümüz 10 dakikaydı. İkili oyun kurucu sisteminde topu hızlı dolaştırarak boş şutlardan yüksek isabet sağladık. Bu noktada Kerem Tunçeri'nin oyunu okuma yeteneğinin ne denli üst seviyede olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. Boş şutları bulmada hiç zorlanmadı ve neticesinde Sinan ve Ender ile şutlar bulduk. Hücumda sergilediğimiz bu oyunun yanı sıra savunmayı bir kademe üstte çekmemiz zaten belli bir sistemi bulunmayan Bulgar hücumlarını iyice alt üst etti. Bunun sonucunda devreyi 25 sayı farkla 53-28 önde kapattık.

İkinci yarıya başlarken takımın karakter sınavından geçeceği gün gibi ortadaydı. Zira sayı farkının verdiği rehavetin sahaya yansıyıp yansımayacağı önemli bir nokta idi. Tanjevic rahatlığın minimuma inmesi amacıyla takımı değiştirerek daha az süre alan oyunculara yer verip sahada daha azimli bir takım olmasını amaçladı. Ancak bu kadro bile skorun verdiği rahatlığı sahaya yansıttı ve savunmanın bir kademe aşağıya inmesiyle 25 sayılardan fark 17 sayılara geriledi. Bu ilk sınavdan başarısız olmamız ilerisi için pek umutla bakmamızı engelliyor. Zira oyun disiplinine alışmış bir takım kimliği, çok önemli bir kıstastır. Bizim bunu kazanmamız bu gibi maçlarda oyundan hiç kopmayarak gerçekleşecektir. Maça tekrardan dönecek olursak Bulgar takımının hücumda aktif hale gelmesiye beraber fark azalarak periyodu 72-52 önde kapattık.

Son 10 dakikaya ikinci karakter sınavına giriyorduk. İlk sınavdan başarısız ile ayrılan oyuncularımızın silkelenerek yine aynı savunma sertliğini yakalamaları hatalarından ders çıkarmaları adına güzel bir örnekti. Takımımız savunma disiplinini bir kez daha yakalamasıyla beraber hücumdada doğru işler yapmaya başladı. Özellikle bu devrede Oğuz ve Ömer'i etkili bir biçimde kullandık. Bu isimlerin yanı sıra takımın belki de en önemli parçalarından biri olan Sinan'ı es geçmemeliyiz. Şutuna olan güveni her maç artmasıyla beraber savunma azmi onu çok iyi bir oyuncu olma yolunda ilerletiyor. Bu performansını sürdürmesi en büyük dileğimiz. Maçın sonlarına doğru Ender'in doğru adamları bulmasıyla ikili oyunlardan sayılarımıza imza attık. Son anların rölantide geçtiği maçtan 28 sayı farkla 94-66 galip ayrıldık.

Bu denli farklı geçen bir maçın ardından elbette kötü yönlerimiz oldu. Açıkçası üçüncü periyotta sirayet eden rehavetlik hoş olmayan bir yönümüzdü. Diğer bir eksimiz ise ikinci maç olmasına rağmen kendine gelemeyen Semih Erden. Bir önceki gece olduğu gibi kolay fauller alarak maçtan hemen koptu. Tanjevic'in sert uyarılarına hepimiz şahit olduk. Umarım kendisine çekidüzen vererek performansını düzeltir.

İyi yanlarımıza bakacak olursak şampiyona öncesi büyük bir şüphe ile baktığımız oyun kurucu mevkisinden her geçen maç daha üstün bir performans buluyoruz. Özellikle Ender hiç kimsenin kendisinden beklemediği performansı iki maçtır sahaya yansıtıyor. Dilerim bu performansı devam eder. Bu maçtada geçen Litvanya maçında olduğu gibi kenardan gelen oyunculardan katkı almayı çok iyi bir şekilde başardık. Bunda rotasyonu çok seven Tanjevic'in katkısı çok büyük. Yedek oyuncularımıza iyi süreler vererek onlara ne kadar güvendiğini gösteriyor.

Yarın grubumuzda ki en önemli maça çıkıyoruz. Ev sahibi avantajını kullanacak olan Polonya karşısında milli takımımıza canı gönülden başarılar diliyoruz.