Resmi Hazırlık Maçı..

Bazı nedenlerden ötürü analiz yazımız epey gecikti, neredeyse maçın üzerinden bir hafta geçecek biz hala analiz derdindeyiz :) Neyse konumuza dönelim, hazırlık maçı tadında resmi bir maç oldu açıkcası bizler için ama en büyük kazanç kuşkusuz genç oyuncumuz Emre Çolak'tı.. Genç oyuncu maça damgasını vurdu, hem attığı frikik golü ile hemde ilk golü sonrası tutamadığı gözyaşları ile..

Aykut Erçetin: Pek fazla top gelmedi, gelen en ciddi yan topu ağlarımızda gördük. Topa çıkıp almaması onun için büyük bir negatif eksi oldu fakat maçın içinde olmaması olası bir konsantrasyon sorunu yaşamasını getirebilir. Bu yüzden maça tam kendini veremedi diye düşünüyorum..
Servet Çetin - Mehmet Topal: Bu ikili epey iyi olmaya başladı, her ne kadar rakip güçsüz olsada.. Mehmet'in en azından partnerine göre biraz daha teknik olması takımın hazırlık paslarına geriden başlamasına etken oldu. Gerçek yerindeki kesiciliği ve top çalmasıda savunmada etkili olarak göründü. Rakip her ne kadar güçsüz olsada savunmanın rakip savunmanın arkasına attığı 50-60 metrelik pasları hala anlamış değilim.. Hele hele Servet'in ileri doğru adam çalımlayarak çıkışlarını; hiç mi hiç anlamadım.. Bu gidişle anlayacak gibide değilim zaten..
Hakan Balta - Uğur Uçar: Zaman zaman doğru yerde, doğru kademeye girdiler. Zayıf rakip savunmasını bir sağdan bir soldan delmeye çalıştılar. Uğur ile Barış'ın, Hakan ile Caner'in uyumu gözardı edilemez fakat bundaki en büyük nedenlerden biri ise rakibin güçsüz oluşuda büyük etkendi. İkiside kamptan sonra yavaş yavaş form tutmaya başlayacaktır elbet. Hakan ise uzun bir aradan sonra defansın soluna geçti fakat maç resmiyetten çok hazırlık gibi olduğu için hakkında pek yorum yapmak doğru olmayacaktır.
Mustafa Sarp-Elano Blumer: Birbirine zıt iki oyuncunun uyumu çok iyi diyebiliriz ama elbette sahada ortasahasını boş bırakan Denizli ekibininde katkıları büyüktü. Fazla iş düşmedi açıkcası, ortasahadan aldıkları topu genelde tek pasla kanatlara veya savunmanın arkasına sızdırmaya çalıştılar. Elano ofansif güç olarak kanatlara ve gol aramaya indi. Vurduğu frikik ve çaprazdan vurduğu sert şut rakip için gol tehlikesi olsada birisinde kaleci başarılıydı, diğerinde dönen topu Barış tamamladı.
Arda Turan-Caner Erkin-Barış Özbek: Kanatlardan, ortadan ve içeriden rakibi delmeye çalıştılar. Arda'nın nefis çalımı, Barış'ın fırsatçılığını kullanarak attığı iki gol ve Caner'in müthiş kafası.. Aslında maçın kilit adamları olmayı başardılar diyebiliriz güçsüz rakipleri karşısında. Caner'in topu iyi takip etmesi, kaptanın maçı biraz ciddiye alması ve doğru zamanda doğru şeyler yapması, Barış'ın istekli ve hırslı oyunu elbette mücadelenin dengesini etkiledi. Maça biraz asılınca zaten farka gitti, rakip güçsüzdü fakat istekli olan bir üçlü vardı. Sonucuda tabelada yazdı.
Shabani Nonda: Fazla söze gerek yok. İnanılmaz goller kaçırdı, bitiricilik falan hak getire.. Forvet mevkisi ve gol yollarımız eğer bu adama kaldıysa Allah'a emanetiz demektir.
Emre Çolak: Ayrı, hatta apayrı bir parantez açmak gerekir genç yeteneğe.. Oyuna girdiğinde heyecandan titriyordu, penaltı sonrası gol sevincinde ağlamaya başladı. Kolay değildi Emre için rakip her ne kadar güçsüzde olsa, onun ilk Sami Yen'e ayak basmasıydı. Taraftar yardımcı oldu genç oyuncuya, adını haykırdı defalarca.. Attığı frikik golü tekniğini, yeteneğini tasdiklercesineydi, genç Emre'nin.. Bahtı açık, yolu açık olsun..
Emre Güngör-Ayhan Akman: Onlara fazla iş düşmeyince, bizede birşey yazmak düşmez elbette..