Tehlike Çanları Çalıyor! | Oyak Renault :92 - Galatasaray :107

Sezon başından beri takımımızda dikkat çeken olumlu özelliklerin başında, yaptığımız dirençli savunma geliyordu. Her maçta yaptığımız savunma sonucu rakip hücumlarını sekteye uğratmakta sıkıntı çekmiyorduk. Yediğimiz sayılardan da bu net bir şekilde gözler önüne seriliyor. Ancak son maçlarımızda yediğimiz sayılarda büyük bir artış var. Hücum anlamında iyi bir takım olduğumuzdan maçları kazanıyor olabiliriz ancak savunmadaki bu düşüşümüz gelecek maçlarımız adına hiç te iyiye işaret değil.

Oyak maçında savunmada bazı bölümler hariç kötüydük. Özellikle maçın ikinci devresinde rakibimize boş şut imkanı verdik. Evet Oyak bu şutları fazla değerlendiremedi ancak Avrupa'da oynayacağımız maçlarda rakiplerimiz bu şutları affetmez. İçeriye yapılan penetrelerde de uzun oyuncularımız istedikleri etkiyi gösteremediler. Bu noktada sözü Fatih Solak'a getirmek istiyorum. Fatih'i kadromuza kattığımızda savunmaya yapacağı katkılar üzerine tartışmalarımızı yapıyorduk. Kimse hücumda Fatih'ten 20 sayı beklemiyordu. Geldiği günden bugüne kadar görevini en iyi şekilde yerini getirdi. Sahada olduğu müddetçe yaptığı bloklar ve aldığı ribauntlarla çok iyi katkı verdi. Ancak son maçlarda koçumuz Cem Akdağ tarafından süresinde azalmalar görüyoruz. Fatih'in iyi savunma yapması için illa rakip hücumunu blok ile bitirmesi gerekmiyor. Potamıza penetre yapan oyuncu karşısında Fatih'i görünce ister istemez tedirgin oluyor ve bu da yanlış şut seçimlerine neden oluyor. Umarım Fatih'in sürelerinde ki düşüş kısa sürelidir. Savunmada kötü taraflarımız olduğu gibi iyi yanlarımız da var idi. Özellikle maçın ikinci periyodunda kaptığımız toplar sonucu farkı açmayı başardık. Bu anlarda Simas ve Rancik öne çıkan isimlerdi. Umarım bu iyi savunmamızı aynı sezon başında olduğu gibi oyunun geneline yaymayı başarırız. Nitekim önümüzdeki önemli maçlar öncesi savumamızda tehlike çanları çalıyor.

Hücum performansımızda ki istikrar devam ediyor. Gerek felsefe haline getirdiğimiz hızlı hücumlar gerekse ikili oyunlar sonucu izlemeye alıştığımız sayılarımızı izledik. Takımımızın hücumundaki en önemli nokta sabırlı oluşumuzdur. Topu hücumda çok iyi bir şekilde dolaştırıyoruz. Geçen sene görmeye alıştığımız acele şutlara bu yıl pek fazla rastlamıyoruz. Bunun sonucunda boş şutlardan sayılarımızı hemen hemen her maçta görüyoruz. Bunda kısa oyuncularımızın yaratıcılığıda çok önemli. Evren ve Darius bu konuda gerçekten iyi işlere imzalarını atıyorlar. Son haftalarda formu yükselen Simas'ın da bu formunu sürdürüyor. Şutlarının yanı sıra hücum ribauntlarında da müthiş işlere imzasını atıyor. Bu ekstra sayılar takımlar adına oldukça önem arz eder. Simas Oyak maçında aldığı hücum ribauntları sonucu sayılarına imzasını attı. Savunma üzerinden az dakika aldığını savunduğum Fatih gibi hücum üzerinden de konuyu Darius'a getirmek istiyorum. Rotasyonda süre bulmakta oldukça zorlanıyor. Sahada olduğu müddetçe oldukça yararlı işlere imzasını atıyor. Takıma hızlı hücum felsefesini getiren oyuncudur kendisi. Ancak son maçlarda dakikalarında büyük bir düşüş yaşıyor. Darius gibi oyuncular her takımın en önemli silahlarının başında gelir. Çünkü hücumda ekstra işlerin yanı sıra boş şut bulmada önemli bir rol üstleniyor kendisi. Oyak maçında da boş şutları bulmamızda büyük bir etkendi. Evet Can takımımız adına önemli bir oyuncu fakat Darius, Can'ın yedeği değil, Can, Darius'un yedeği olmalı.

Takımımızın özellikle savunma kısmında düşüler var. Cem hocanın bu noktaya daha fazla mesai harcaması gerekiyor. Yaptığımız hatalar çok net gözüküyor. Çok önemli maçlarımız var önümüzde umarım bu tehlikle çanlarını bir an evvel susturmayı başarırız.