Profesyonellik (!) ve Frank Rijkaard

Frank Rijkaard, sezon başında göreve geldiğinde bir çok spor kanalı, spor yorumcusu böylesine büyük bir antrenörün göreve getirilmesini devrim olarak yorumlarken sonrasında ise Frank Rijkaard'ın antrenörlüğüne kadar dil uzatmaya başladılar. Elbette bunun en büyük sorumlularından birisi eyyamcı medya iken bir o kadar suçluda hiç kuşkusuz futbolcularımızdı. İşin sistemi, tekniği, taktiği falan değil olay; o hep bahsettikleri "profesyonel oyunculuk" muhabbeti bu sefer mevzu..

Ne demişti Frank Rijkaard ilk geldiğinde; "Kampa karşıyım, çünkü takımda görev alan oyuncularımın hepsi profesyonel ve bu oyuncular kendilerine bakmaları gerektiğini bilen oyuncular." Fakat unutmuştu bir şeyi lüle saçlı, sempatik dost Franklin Elmundo.. Takımdaki gerçek profesyonellerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Her ne kadar başarısız bir sezon geçirsede, pek güven vermese bile kalecimiz Leo Franco dahil bütün yabancılarımız son derece profesyonel oyuncular, bu işin bir iş olduğunu bilen ve iş ahlakı yüksek olan oyuncular.. Baktığınız zaman yerli oyuncularımızda Emre Aşık dışında gerçekten profesyonel bir oyuncu göremiyorum takımda, 36 yaşında olmasına rağmen takımın ağabeyi Emre kadar hazır, kendine bakan ve dikkat eden yerli oyuncu yok.

Frank'ın demek istediği çok açık ve net.. Eğer siz kendinize bakar ve işinizin hakkını verirseniz gerçekten büyük oyuncular olursunuz, yoksa hiç bir zaman büyük oyuncu olamazsınız. Adam gibi yaşayın, adam gibi antremanı yapın sonrasında özel hayatınızda ne yaparsanız yapın. Ben size yasaklar koymuyorum, illa sizin başınızda çoban olacak değilim. Siz kendi yapmanız gereken herşeyi yapın yeter! Antremanınızın hakkını verin, maç öncesi yaşantınıza dikkat edin yeterlidir. Fakat bizim oyuncularımız kafa yapısı olarak bu yapıya uygun oyuncular değillermiş bunu çok belli ettiler. Adam kamp yapmayıp oyuncularına olan güvenini gösteriyor fakat bizim yerli oyuncularda bu bilinç yerleşmediğinden resmen "Güvenme bize" diye cevap veriyorlar adama..
Takımdaki tek arızalı yabancı oyuncu olan Joao Alves dışında bütün yabancılarımız son derece profesyonel yabancılar, Jo'nunda maç sonraları yaptıkları dışında pek bir vukuatı bulunmuyor işin doğrusu, medya abartıp duruyor sadece.. Yerli oyuncularda ise böyle bir bilinç maalesef yok, illa onları birileri kampa alacak, tabir-i caizse çoban gibi tepelerinde güdecek onları, illa birileri birşeyleri yasaklayacak ki maç havasına girsinler yoksa bizim paşaların maç havasına girmeye pek niyetleri yok.

Bizim yerli oyuncularımız (hatta %95'i) yalnızca işin maddi ve duygusal yönünde profesyonellikleri akıllarına geliyor. Banka hesaplarını kontrol ederken profesyonel olduğunu hatırlayan oyuncularımız keşke bu profesyonelliklerini özel hayatlarında ve futbol yaşantılarında da gösterseler, en azından şu anda durum biraz daha farklı olurdu. Profesyonel oldukları eğer antremanlarda, özel hayatlarında veya maçlarda akıllarına gelseydi, bugün bulunduğumuz konumdan çok daha farklı konumlarda bulunurduk.

Sahi Arda, sezon boyunca her röportajında Avrupa'ya, yurtdışına gitmek istediğini söyledin durdun. Yurtdışında kamp yok, şartlar aynı burdaki gibi.. Oradaki ortama nasıl uyum sağlayacaksın?