Elemelerde İlk Rakibimiz Fransa
Dünya Kupasında grup maçlarını birincilikle tamamladıktan sonra D grubunda 4. sırada kendisine yer bulan Fransa ile pazar günü karşılaşacağız. Fransa oyununun artı ve eksi yönlerine bakarak maç içerisinde yaşanabilecek sahneleri akıllarımızda yaşatalım.
Oyunlarının defans ve hücum taraflarını farklı ele alacağım ancak genel görünüme bakalım öncelikle. Fransa grubunda oynadığı 5 maçta 3 galibiyet - 2 mağlubiyet aldı. Turnuvanın şimdiye kadar en büyük sürprizlerinden birine imzalarını atarak ilk gün İspanya'yı devirmeyi başardılar. Bu büyük galibiyetin ardından sırasıyla Lübnan ve Kanada maçlarından da sahadan galibiyet ile ayrıldılar. Ancak son iki maçta Litvanya ve Yeni Zelanda mağlubiyeti aldılar. Takımlarında skor anlamında en tehlikeli iki isim Nicolas Batum ve Mickael Gelabale. Bu iki ismin yanı sıra takımın oyun kurucusu olan Nando De Colo, tecrübeli Boris Diaw ve pota altında etkili olan Alain Koffi her zaman için dikkat edilmesi gereken isimler. Fransız oyun tarzlarını yine bizlere gösteren oyuncular, maç içerisinde ani çıkış ve inişler yaşayarak maçın sonucunu her an değiştirebileceklerini gözler önüne serdiler. İspanya gibi büyük bir devi yendikten sonra son maçta Yeni Zelanda'ya mağlup olmaları ise oyun olarak ne kadar değişken bir yapıda olduklarını gösteriyor.
Hücum tarafına göz attığımız takdirde, Nando De Colo önderliğinde başlayan hücumların ilk skor opsiyonları Nicolas Batum olduğu göze çarpıyor. Maç içerisinde hücum tempolarını daima hızlı seviyeye çıkartmaları onların en büyük silahı. Bu hızlı hücumlardan üstün atletik özelliklerini kullanarak kolay sayılara gidebiliyorlar. Maç içerisinde hücum anlamında Batum ve Gelabale gibi iki yüksek potansiyeli bulunan oyuncular ile birlikte art arda sayıları bulsalar da ardından düşüşe kolay geçebiliyorlar. Hücumlarındaki bu istikrarsızlığı iyi değerlendirmemiz gerekir. Hızlı hücumlarını düşürmek için oyun temposunu yavaşlatıp onları sete set hücuma zorlamamız, savunmadaki işimizi bir kademe daha kolaylaştıracaktır. Ancak özellikle Porto Riko maçında gözüken geriye koşmada ve oyuncu paylaşımındaki sorunlarımız, Fransa maçı öncesi tehlikeyi bizlere gösteriyor. Yaşanacak hataları Fransız oyuncular iyi değerlendirir. Bu noktada savunma konsantremizi 40 dakika yitirmemiz gerekiyor. Fransa hücumlarına karşı deneyeceğimiz alan savunmasında en çok dikkat edilmesi gereken kişi, Gelabale. Maça ısındığı takdirde çok rahat dış atış sayılarına imzasını atıyor. Baskı şiddeti yüksek yaptığımız alan savunmasını Gelabale karşısında da iyi uygularsak bu savunma tercihi bize başarı getirebilir.
Fransa'nın hücum konusunda kullandığı atletik özelliklerini savunmaya da yansıtmayı başarıyorlar. Özellikle birebir savunmada hız ve güç konusunda sorun yaşamıyorlar. Ancak Avrupa basketbolunun en önemli hücum oyunu olan ikili oyunların savunmalarında pek iyi olduklarını söylemem. Takımımızda Kerem Tunçeri ve Hidayet Türkoğlu gibi ikili oyunlar sonucu savunmada açılan boşlukları çok iyi tespit eden oyuncularımız var. Bu ikili oyunlar bizim en çok kullanacağımız hücum çeşidi olacaktır kuşkusuz. Diğer yandan turnuva başladığından beri pota altı rotasyonundan çok önemli sayı katkısı alıyoruz. Başta Ömer Aşık ve Semih Erden olmak üzere mevki itibariyle fizik üstünlük kurup Kerem Gönlüm ile bir çok pota altı sayısı izledik. Karşımızda ayak hızı düşük Fransa uzunu bulmak kolay olmayacak ancak bizimde turnuvada en çok katkıyı alan pota altı uzunlarına sahip olduğumuzu düşünürsek burada göstereceğimiz performans, maçın şekillenmesinde önemli rol oynayacak. Geçtiğimiz maçlarda rakibe üstünlüğünü kuran uzunlarımızın bu maçta etkinliğini sağlamaları, hücum çeşitliliğimiz adına şart. Fransa savunmasına karşın en önemli silahımızı nasıl kullanacağımız, en önemli soru işareti. Akıllar Hidayet Türkoğlu'na gitmesin, Ersan İlyasova'dan bahsediyorum. Gerek içeriden gerekse dışarıdan sayılarına çok kolay bir şekilde gidiyor Ersan. Ancak karşısında hız ve güç olarak kendisinden aşağı kalır bir savunma göremeyecek. Bu noktada Ersan ile istediğimiz şutları bulmak kolay değil. Eğer maç içerisinde kendisini unutturmayı ve ikili oyunlar sonrası açılacağı noktaları iyi seçerse Ersan yine adından söz ettirecektir. Son olarak Fransa savunmasına top çalma konusunda en etkili iki ismin uzun kollara sahip Batum ve oyun bilgili üst düzeyde olan Diaw olduğunu hatırlatalım.
Bu maçın anahtarı, Fransa'nın istediği tempolu oyunu onların eline vermemekten geçiyor. Turnuva başından beri yaptığımız baskılı savunma sonrası bu imkanı kendilerine vermeyeceğimizden şüphem yok. Savunma konsantrasyonunu 40 dakikaya yaydığımız takdirde 70 sayının üstüne çıkmakta zorlanacaktır Fransa.
Artık eleme maçlarına gelmiş bulunuyoruz. Telafisi olmayan bu maçlarda hem sahadaki oyuncularımızın hem de tribünlerdeki seyircilerimizin her saniye etkilerini göstermeleri gerekiyor. Milli takımımıza Pazar günkü Fransa karşısında başarılar diliyoruz!
Arca Yıldırım
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.