Kontenjanın yetmediği adam; Lorik Cana

Lorik Cana'nın transfer olmasıyla birlikte kuşkusuz tüm taraftarlarımızın tek görüşü, beklentisi oldu. Yıllardır defansif ortasahada yaşadığımız oyuncu sıkıntısı artık çözülmüştü. Keza Lorik Cana başlı başına bir defansif ortasaha oyuncusuydu ve o bölgede fark yaratabilecek bir isimdi. Transfer haberinin gelmesiyle birlikte belkide sezonun en sevindiri transfer haberi diyebilirim. Ne Misimovic, ne Pino nede bir başkası.. Cana pozisyonu gereğince yıllardır beklenen, arzulanan ve bir türlü alternatifi bulunamayan bir oyuncuydu.

Marsilya'da, Sunderland'de oynadığı futbol ile Avrupa'nın sayılı defansif ortasaha oyuncuları arasında gösterilmesinin yanı sıra istikrarlı olmasıyla da saygın isimlerden birisiydi. Transferinin ardından uzun uzun kendisi hakkında analiz yazmıştık. Dileyenler tekrardan analizi okuyabilirler. Fazla uzatmadan konuya girmek istiyorum. Lorik Cana'yı maalesef ülkemizde ki sahada forma giyen yabancı oyuncu sayısı nedeniyle oynatamıyoruz. Aslında tek sebebi bu değil oynamamasının.. Birde takımımızın başından hiç bir zaman eksik olmayan sakatlık problemi nedeniyle Lorik düzenli olarak ilk 11'de forma giyemiyor. Aslında Galatasaray'ın hücumdaki dörtlüsünün de en az bir tanesinin yerli olması Lorik Cana'ya formayı verecek durumda. Arda'nın sakatlığıyla birlikte Cana'nın ilk 11 yolu şimdilik kapalı, tabii Rijkaard Kewell-Pino ikilisi yerine Aydın-Serdar ikilisinin birisiyle başlamazsa.

Hücumda forma giyen dört oyuncunun kaptanın sakatlığı nedeniyle şimdilik değişmez yabancı olmaları, savunmada sıkıntı yaşanılan mevkilerde ki iki oyuncununda yabancı olması nedeniyle Cana'yı yedekte oturtuyor Rijkaard. Basında bu durum üzerinden yüklendikçe yükleniyor. "Aralarında sorun var, Rijkaard istemedi, Cana gitmek istiyor." diye salladıkça sallıyor. Bu tür iddialara pek kulak asmamak lazım. Rijkaard'ın oyun sisteminde Lorik Cana en önemli isimlerinden birisi diyebiliriz. Hollanda kampına katıldığında daha antremanlara başlamamıştı ve tatilden dönmüş olması nedeniyle kilo fazlalığı vardı. Sonrasında da sakatlık yaşadı ve hazırlık kampından tam olarak yararlanamadı. Sonrasında yavaş yavaş form tutmaya başladı, oynadıkça ağzımıza bir parmak bal çalmayı başardı. Son Bucaspor maçında attığı paslar, kademeye girişleri ve oyun bilgisiyle defansif ortasahada fark yaratan isim oldu.