Kötü Günde Kazanabilmek | Türkiye : 79 - Porto Riko : 77

Uzun soluklu turnuvalarda çıkışını göstermiş takımlar, ilerleyen maçlarda belli düşüşler yaşayabiliyor. Bu düşüşlerde önemli nokta galibiyet ile yola devam edilmesidir. Yunanistan gibi hem mental hem de fiziki anlamda mühim bir sınavdan başarı ile çıkmış olan Millilerimiz, Porto Riko karşısında konsantrasyon sorunu yaşamasına rağmen maçı kazanmasını bildi. Maçın son 10 dakikasında maçı asla bırakmayan yapımızı göstererek maçı çevirmesini bildik. Şimdi bize birinciliği getiren maçımıza bir göz atalım.

Maça görmeye alışık olduğumuz ilk beşimizle çıkarken, Porto Riko'da Arroyo sakatlığından dolayı kadroda bulunmuyordu. Maça hem hücum hem de savunma tarafında alışık olmadığımız şekilde başlayan takımımız, istenilen görüntüyü sahaya yansıtmadı. İlk üç maçta hücum tarafımızdan ziyade ön plana çıkan savunmamız oldukça aksıyordu. Porto Riko'lu oyuncuların bireysel anlamda önemli yeteneklere sahip olması ve kaybedecek bir şeylerin olmaması hücumda rahatça sayıya gitmelerine sebep oluyordu. Savunmada bu derece aksarken hücumda Porto Riko'nun rotasyon olarak dar bir kadroya sahip olmasından kaynaklanan yorgunluğunu Ömer Onan ile değerlendirdik. İlk periyot biterken kenardan gelecek oyuncularımızın göstereceği performans, maça şekil vereceğini belli ediyordu. İlk 10 dakika, 19-19 beraberlik ile geçildi.

İkinci periyota herkesin aklında olduğu gibi kenarda oturan oyuncularımız ile başladık. Kafalarda takımıza gerekli enerjinin sahaya yansıyacağı yönündeydi ancak böyle olmadı. Oyunun her iki alanında durgunluğumuz devam ederken Porto Riko her geçen dakika daha da rahat basketbolunu sergiliyordu. Savunmada geriye koşmada ve adam paylaşmadaki sorunlarımızı dışarıdan atışlar ile iyi değerlendirdiler. İlk beşlerinde pivot oyuncuları hariç diğer bütün oyuncularının dış atış tehdidi bulunması, savunmamızı daha da zorlaştırdı. Oyun temposu olarak bizim yükseltmemiz gereken dakikalarda Porto Riko'lu oyuncular yarı sahamıza hızlı gelerek boş atışlar buldular. Hücumda durağan olduğumuzdan yorgun Porto Riko savunmasında bile sayıya gidebilecek yolları bulamadık. Oyunun her iki tarafında kıvılcımı arayan takımımızda kenardan gelen oyuncularında ilk devre boyunca enerjiyi sahaya koyamamaları maçın kaybedebileceği tehlikesini ortaya koyuyordu. Soyunma odasına 7 sayı farkla 37-30 mağlup gittik.

İkinci yarı başlarken tecrübeli ve takımın yıldız konumunda bulunan oyuncularımızın sahaya ağırlıklarını koymaları gerekiyordu. Oyunun savunma tarafında ilk 3 maçta çok iyi şekilde gösterdiğimiz direnci parkeye yansıttığımız takdirde maçın bize doğru döneceği belliydi. Hücumda takım olarak sayıya gidemediğimizden dolayı bireysel yeteneklerimizle hücumda yer aldık. Özellikle Kerem Gönlüm'ün mevki itibariyle fizik üstünlüğü kurup takımın hücumlarını çok iyi bir şekilde şekillendirdiğinin altını çizelim. Savunmada yine istenilen sertliği yakalayamadık ancak hücumda ekstra sayılarımız farkı 1 sayıya inmesine sebep oldu. Son 10 dakikaya 1 sayı farkla 56-57 geride girdik.

Son 10 dakikaya girerken maçı galibiyete getirecek faktörün savunma sertliği olduğunun herkes farkındaydı ve istediğimiz sertlik geldi. Şut tehditlerinin fazla olmasından dolayı baskılı adam adama savunmaya dönen millilerimiz, mücadele güçlerini 2 gömlek yukarı taşıyarak ilk 3 periyot özlenen savunmayı geri getirdiler. Savunmamızdan aldığımız gücümüzü hücuma da yansıtmayı başaran millerimiz, 3. periyotun son bölümünden başlayan hücumdaki etkinliği ile 13-0'lık seriye imzalarını attılar. Bu bölümde Semih Erden - Ersan İlyasova - Hidayet Türkoğlu üçlüsü hücumda insiyatifi eline aldılar. Son bir dakikaya 9 sayı farkla önde girerken hem takım hem de seyirciler maç içerisinde asla olmaması gereken kazandım havasına girmelerinden dolayı alışık hale geldiğimiz şekilde maçı krize soktular. Art arda gelen üçlüklerin ardından taktik faulleri isabet ile değerlendiren millilerimiz, zorda olsa galibiyeti almayı başardı ve grubu birinci tamamlamayı garantilediler. ( 79-77 )

* İlk 3 maç sonrasında oyunun özellikle savunma tarafında çok kötü bir gün geçirdiğimizi söyleyebilirim. Bu kötü performansımıza rağmen maçı galibiyet ile bitirmek önemli bir nokta. Hazırlık turnuvasında dramatik bir şekilde Arjantin'e kaybetmemiz ardından bu maçı krize sokmamız, hatalarımızdan ders çıkarmadığımızı gösteriyor. Maçı zora sokma konusunda ilerleyen turlarda bu hatalarımızı değerlendirecek takımlar çıkacaktır, üstünde durmamız gerekiyor.

* Hücumda pota altı oyuncumuz Semih Erden ve Kerem Gönlüm'ün gösterdiği performans çok iyi ve ilerisi için umut vericiydi. Bu ikili maçın geri dönmesinde başrol oynadı desek diğer oyuncularımıza haksızlık yapmış olmayız kesinlikle. Maçın son 40 saniyesinde dün taraflı tarafsız herkesi büyüleyen Ersan'ın yanlış şut seçimi ise atlanılmaması gereken nokta. Ersan'ın bu akıl almaz hatası pahalıya patlayabilirdi. Bu noktada teknik ekibin gerekli uyarıları yapmalıdır.

* İlk üç galibiyetten sonra bu derece zorlanmamız, eleme maçlarında daha doğru kararları saha içerisinde vermemizi sağlayacaktır. Maç içindeki konsantrasyon ve rakibi asla küçümsenmemesi gereğinin önemi bir kez daha ortaya çıktı.

A Milli Takımımız gruptaki 4. galibiyetini elde ederek birinciliği elde etti. Takımımıza madalya yolunda başarılarının devamını diliyoruz!

Arca Yıldırım

1 yorum:

  1. gerçekten bizi çok zorladılar 3lükleriyle.. herifler antrenmanlarda sadece 3lük çalışıolar heralde, bitane kaçırsalar biz atmış kadar sewiniodum =) bizim atışlarımız çok şanslı deildi ama neyseki galip gelen taraf biz olduk milli takımımızı yürekten tebrik ediorum =)

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0