Cumhurbaşkanlığı Fenerbahçe'nin..

Dün gece Abdi İpekçi Arena'da, pardon Savaş Meydanı'nda oynanan derbi hakkında ne söylesek boş olacak farkındayız. Türkiye Kupası şampiyonu ve lig şampiyonunun karşılaştığı müsabakada gülen taraf Fenerbahçe oldu. İşin teknik analizinin yanı sıra göze batan ciddi hadiseler var, onlardan söz etmek gerekiyor. Öncesinde maç öncesi yaşanan ufak bir kaç olay dışında pek fazla olay olmadı. Salona gelen ve federasyon kararıyla dışarı çıkarılana kadar susmayan 4bine yakın taraftarlarımıza teşekkür etmek gerekiyor. Keşke olaylar çıkmasaydı, maç sonunda rakibimizi alkışlama erdemini gösterebilseydik. Güvenlik deli gibi önlem almıştı ki içeri girerken bile 3-4 kere aranarak giriyorsunuz. Hoş bu üst düzey önlemlere rağmen sahaya ses ve gaz bombası nasıl atıldı veya bunlar nasıl içeri sokuldu orası ayrı bir tez konusu. Gelelim günün kısa notlarına;

• Fenerbahçe her konuda üstündü. Gerek kadro kalitesi olarak, gerek coaching olarak, gerekse mücadele/istek denklemi olarak bizden daha öndeydi. Maçta bir ara farkın 30 olma sebebi takım disiplininden, düzeninden hiç kopmamalarıydı.
• Kaptan maalesef eski formunda değil hala ve bu sene guard rotasyonunda büyük maçlarda sıkıntı yaşayabiliriz. Bir sonraki Fenerbahçe maçına kadar en iyi formuna ulaşmasını temenni etmekten başka fırsatımız yok.
• Ceyda ve Gintare ikilisi bugün kadroda yoktu. Milli takımda şutör isimlerden birisi olan Ceyda'nın ve rakibin zayıf bölgesi olan pota altında Gintare'nin olmayışı bu maçın kilit noktalarından denilebilir.
• Fenerbahçe'de Taurasi'nin yerine skor opsiyonunda Taylor'un öne çıktığı karşılaşmada Nevriye'nin de çift hanelere çıkarak galibiyette önemli bir rol üstlendiğini söylemek gerekiyor.
• Rakibimizin baskısı ve farkı açması sırasında kenardan hiç bir katkı alamayışımızı üzülerek söylemek gerekiyor. Ne adam adama, ne tam saha, ne alan nede farklı bir savunma denedik. Fener geldiğini attı, geldiğini attı. Daha doğrusu bir alan savunması yaptık ama dipler hep boştu, Esmeral-Birsel-Horakova üçlüsü de her seferinde topu oraya indirdi.
• Taurasi tam bir general gibi. Ne kadar skor opsiyonu fazla olmasa da arkadaşlarını hem oyunda hemde kenardan yönetmeyi başardı. Zaman zaman top guardda olmasına rağmen takıma yön veren isim oldu.
• Ceyhun Yıldızoğlu istediği takımı maç içerisinde bir türlü oturtamadı. Sık sık oyuncu değiştirdi, sık sık farklı kombinasyonlar denedi. Bir ara pivotsuz oynadık. O sırada neden Melek denenmedi, farklı bir soru. Bahar-Melisa ikilisinin pivot oynadığı bir bölüm izledik. Amaç neydi, çözmek biraz zor. O sırada sahada dominant uzun Nevriye varken hemde..
• Fowles'ın yeni gelmiş olması, pota altında tek olması onu ciddi yordu. Yalnız herşeye rağmen Fowles takımımızda sahanın en iyisiydi. Maçın ilk periyodunda müthiş bir özveri ile oynadı, pota altını karartmayı başardı. Fowles'tan başka bu kadar ciddi isteyen olmayınca oda bir yere kadar gidebildi. Tam olarak hazır değildi.