Tutmayın PFDK'yı..

Profesyonel Disiplin Kurulu geçen hafta oynanılan Bursaspor maçı sonrasında cezaları açıkladı. Taraftarlarımızın neden olduğu saha içi olaylardan önce para cezası almışız sonra aynı olaylardan ötürü cezai yaptırım olmadığı gerekçesiyle ceza almamışız. Saha içi olaylar nedir bir türlü anlayamadım. Sezon başından beri her maç kilitliyorlar 5 bin, 10 bin, 20 bin arası birşeyler. Kafalarına göre yani. "Bakiyim Galatasaray taraftarı ne yapmış? Hmm, yere çöp atmışlar. İçeri girerkende kol hizasında sıraya girmemişler. Yaz kızım 5 bin lira." tarzında bir cezai yaptırım olsa gerek. Hayır neye, neden ve niçin veriyorlar çözebilen bir adım öne gelsin. Maçta çift sarıdan kırmızı kart gören oyuncumuz Ayhan Akman'a 3(üç) maç ceza verilmiş. Maç sonrası basın açıklaması nedeniyle de Adnan Polat'a 21 (yirmibir) gün hak mahrumiyet cezası verilmiş.

Başkan ne dedi maç sonrasında bilen, gören duyan var mı? Daha doğrusu hangi açıklamasından, hangi kelimesinden bu kadar rahatsız oldular da doğrudan 21 gün cezayı yapıştırmışlar? Trabzonspor maçında Aziz Yıldırım ve ekibi soyunma odasının koridorunda fink atıyordu, ceza yok. Aziz zaman zaman hakem odasına baskına giriyor, zaman zaman koridorda hakem kovalıyor ama herhangi bir yaptırım yok. Kaybettikleri her maç sonrasında da sallıyorda sallıyor. Aykut Kocaman içinde aynı şeyler geçerli, Sadri Şener içinde geçerli. Kaybedilen her maç sonrasında hakemlere sağlam bir şekilde sallanıyor. Ama ne hikmetse sesi çıkmıyor kimsenin. Enteresan şeyler bunlar valla ne desem bilemedim. Çifte standart falan değil ama bunun adı, sakın öyle düşünmeyin. Aziz Yıldırım hakem odasına hakemin halini hatrını sormaya iniyor. Koridorda hakemin etrafını çeviren Fenerbahçeli yöneticilerde muhabbet etmek için sıraya giriyor, halini hatrını soruyor hakemlerin. Hiç olur mu öyle şeyler? Nerde yaşıyorsunuz siz? Burası Türkiye burda hiç hakem odasına girilir, hakemler koridorda kovalanır mı? Bunları yaparsanız ceza almazsınız ama açıklama yaparsanıTutmayın küçük enişteyi. Pardon PFDK'yı..

Bir eleştiri de yönetime. Şu yapılan çifte standartları çıkıp bir basın toplantısı ile yüzlerine tokat gibi vuramıyorsunuz ya. Size herşey müstehak. Sizin haklarınızı da biz koruyacağız bu gidişle. Şu hakem hataları, şu yaşananlar, çifte standartlar, hak yemeler vs. Fenerbahçe'nin başına gelseydi Aziz yıkardı ortalığı yıkardı. Masaya yumruğunuzu vurma vakti geldi hatta geçti bile. Geç olsun ama vurun o yumruğu masaya.. Yoksa sizin vuramadığınız yumruk bir gün sizin yüzünüze inecek. İşte o zaman herşey için çok ama çok geç olacak. O gün gelmeden siz o yumruğunuzu masaya vurun. Yoksa Galatasaray'ın hakkı daha çooook yenecek.

GALATASARAY A.Ş.'nin, 29.01.2011 tarihinde oynanan BURSASPOR - GALATASARAY A.Ş. Spor Toto Süper Lig futbol müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle takdiren 20.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına,

Aynı müsabakada GALATASARAY A.Ş. hakkında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle sevk yapılmış ise de, isnat edilen ihlalin unsurları oluşmadığından CEZA TAYİNİNE YER OLMADIĞINA,

Aynı müsabakada GALATASARAY A.Ş. sporcusu AYHAN AKMAN'ın, ihraç sonrası müsabaka hakemine yönelik hakareti nedeniyle takdiren 3 RESMİ MÜSABAKADAN MEN CEZASI ile cezalandırılmasına, Cezanın infazının çift sarı kart görmesi sebebiyle oynamaması gereken ilk müsabakayı takiben başlatılmasına,

Aynı müsabakadan sonra GALATASARAY A.Ş. başkanı ADNAN POLAT'ın sportmenliğe aykırı beyanatta bulunmasından dolayı takdiren 21 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına...

10 yorum:

  1. Ayhan Akman maçta ikinci sarıdan kırmızı kart gördü. Tamam haksız bir hareketti hak etti diyelim 3 maç ceza aldı. İBB - Beşiktaş maçında Aurelio adamın ayağına öyle bir bastı ki kırılmaya az kalmıştı. Direk kırmızı kart gördü. Peki kaç maç mı ceza aldı? Sadece 2 maç.
    Eğer futbol bu, cezaları böyleyse ölümüne oyna, kır tüm futbolcuların, bu spordan ekmek yiyenlerin ayaklarını en fazla alacağın 3 bilemediniz 4 maç. Ama hakeme laf söylemeyin animAllah futbolculuğunuz biter. Sahada oynayacak futbolcu kalırsa...

    Gerçi bu zamanda stad yakmak 2 maç, sahaya pet şişe atmak 5 maç ceza!!!

    YanıtlaSil
  2. en güzeli ayhanın 3 maç cezası olmuş keske 5 verselerdi.hagiyede 3 versinler 3 maç tugay yönetsin bi de onu görelim:()

    YanıtlaSil
  3. Ayhan akmana 10maç ceza vermeyen pfdkyı kınıyorum :))


    Bu arada dün dikkat ettim stancu itiraz amacıyla deilde hocam bu hareket sarı kart der gibi elini kaldırmasına hakem gitti sarı kart verdi.Bunu lütfen iletebilen iletsin şu mhkya.Bi hakeme bağırmak vardır,kart göster işareti yapmak vardır ayhan gibi hasanşaş gibi.Yırtınırsın hoca sarı kart ver diye.Buna hakem gösterir bişiy demem ama stancunun yaptıgı gibi bi harekete gidip sarı kart gösterilmesi cidden çok saçma.Hakemlerimiz avrupadan bişiyler öğrenmek isterken kafalarındanda kural koymuşlar..

    YanıtlaSil
  4. tamam ayhanin oynamasi bizim icin mükemmel ama yinede neden 3 mac ceza aldigini anlamiyorum.

    neyse ultraslanlar adminim bu linke izin verirse bu haberi okuyun:
    http://www.turkspor.net/default.asp?o=1&id=63619

    YanıtlaSil
  5. Ayhan akman´a futbol yasagi versinler adnan polat hic bir stadta giremesin traftar olarak bile

    YanıtlaSil
  6. ayhan'a verilen ceza konusunda bir itirazım olamaz.caner erkin de kart gördükten sonra hakeme yaptığı hakaretlerden sonra 4 maç ceza almıştı.Ayhan'ın cezası da 3 maç değil zannedersem .bir maç kırmızısı için 3 maçta hakaretleri için.Ayhan'ın böyle bir ceza alması alması gerekiyordu zaten çünkü hermaç byle agresif her maç böyle saçma sapan çaresizleri oynayarak , sahada birşey yapamayınca sağa sola saldırıyordu.Stancu 'nun pozisyonuna gelince sarı kart görüğü pozisyona.Geçtiğimiz yıl biz bursayla oynarken daha önceden sarı kartı olan Volkan şen'in faule maruz kaldığı pozisyonda hakeme kart işareti yaptıktan sonra pişman olurcasına 'vay ben ne yaptım' surat ifadesini kimse unutmamıştır sanırım.Volkan'ın o maçta atılması gerektiğini ve atılmadığını da keza.
    Tamam iyi futbol oynamıyoruz, belki galibiyeti de haketmiyoruz ama böyle 'vur ensesine,al ağzındaki lokmayı ' muamelesi gören bir takım görüntüsü çizmek gerçekten çok ağırıma gidiyor.
    Takımın en büyük sorunu şu anda bir maestro eksikliği.Yani kaptanı yok bu takımın.Arda'nın kaptanlığı bir hataydı bunu en başında da söylemiştim ,Hagi saha kenarından takımı yönetemiyor saha içinde de yöneten kimse olmayınca herkes canını dişine taksa bile çok istekli olsa bile takım yeniliyor.Ne Ayhan,ne Sabri ne de şu andaki oyunculardan birisi saha içinde yönetemiyrlar takımı.Buna şu anda ilaç olabilecek ne Misimoviç'in affedilmesi ne de yeni transferler.Takımda saygıyı hakeden bir insan yok çünkü.2000 ruhundaki en büyük kazancımız bence takım ruhu takım sevgisinden çok takım içinde birbirlerine olan sayguydu bence.
    Şu anda zorlamalarla birşeyler çıkartılmaya çalışılıyor takımdan.Belki çıkar , belki çıkmaz sorun o değil.Ben Galatasary adını her duyduğumda yine kafamı direk oraya çeviricem.Galatasaray benim ten rengim gibi birşey şu anda, ama ben en üzüntülü olduğum günlerde bile Galatasary'ımın bir galibiyetiyle sevinmeyi özledim...

    YanıtlaSil
  7. Normal koşullarda bende tepkiliyim PFDK'ya ancak bizi 3 maçlığınada olsa Ayhan'dan kurtardıkları için kızamıyorum. 15 maç versinler hele bide Ayhan'ın yanında Baltaya, Mustafa'ya, Aydın'a Barış'a verseler yemin ederim bir daha ne hakem hakkında nede PFDK hakkında tek olumsuz söylemem.

    YanıtlaSil
  8. @zorer.gökhan

    dediklerine aynen katılıyorum ve volkan şen olayında hakeme itirazdan değil volkan düştüğünde hakem faul vermediği halde topu eline almasından dolayıydı die hatırlıorum..

    ayrıca eklemek istediğim şey dünkü maçta hiç bi şeye ihtiyaç yoktu sadece haginin müdahale etmemesini sağlamak gerekiodu oyuna.. çünkü 2-1 öndeyken hemde bizden daha iyi oynayan antepe karşı savunmayı güçlendirmek yerine abuk hamleler yapmasa kazanırdık.. ayrıca hagi savunma - orta saha - forvet hatlarının aralarında mesafeyi çok düzensiz hale getirdi ki bu rijkard'ın sonu olmuştu.. orta saha sürekli ya savunmanın içine gömülüo 2 set halinde olması gereken savunma 1 kat şekline bürünüo sonrasında ise çok basit geçilen bi savunmamız oluo hatta 40 metreden gol yioruz.. hücuma çıkarkende savunma ve orta saha hala çok geride kalıo genel olarak.. hiç bir dönen topu biz alamıyoruz.. ayrıca sürekli hızlı çıkma politikası yüzünden %65 topla oynama oranı sağlayıp oyunu domine edebilcekken kontrolü rakibe veriyoruz bölece 20 saniyede bir, rakip takım atak tazelerken biz yerleşememiş ve geriye çekilerek savunma yapan bir takım görüntüsü veriyoruz.. haginin yerinde olsam bende ilk 11'i o şekilde seçerdim fakat mevkii seçimlerini değiştirirdim açıkcası.. hem 2-1 öne geçmişken kewell'i oyundan alıp yerine insua'yı sol beke koyup, baltayı servetin yanına savunmaya, cana'yı ön liberoya neilin yanına kaydırarak 2 set halinde sağlam savunma yapmak ve insua, culio, stancu ile antepin zayıf olan sağ kanadını zorlamak çok daha doğru olurdu..

    bütün bunların dışında artık kendini topun önüne atan, tekmeye kafa sokan ve gerçekten forması için savaşan bi oyuncumuz yok.. ama yinede zamanla daha ii bi takım olacağımıza inanıyorum, sadece G.Hagi Galatasaray'ın yani aslanın, saldırarak kazandığını unutmuş olsa gerek ki umarım en kısa zamanda hatırlar..

    YanıtlaSil
  9. Konuyla alakasiz ama Stancu'nun sene basinda Mersin Idman Yurdu'na onerilmesine ve kulubun $300bin veremedigi icin "buyuk yildizimizin" Bank Asya'nin kapisindan dondugu iddialarina ne diyorsunuz? Sezgin Efendi 50bin icin pazarlik etmeyi marifet sayip, $500binlik Cenk Tosun'u almazken goz gore gore kaziklandik mi acaba? Yorumlarinizi merakla bekliyorum, tesekkurler!

    YanıtlaSil
  10. @ Extrixler

    Stancu'yu sene başında Mersin IY, "kiralık" olarak istedi. Steaua Bükreş'te kiralama bedeli olarak 500 bin euro ve üzerine de Stancu'nun yıllığını ödemeleri halinde kabul etti. Bu meblağ toplamda 1milyon euroya denk geliyordu. Sonrasında Mersin IY transferden vazgeçti.

    Galatasaray ise 3 yıllık sözleşmesi bulunan Stancu'yu "bonservisiyle birlikte" istedi. Sezon başından bu yana 11 maça çıkıp 12 gol atan Stancu için Bükreş bonservis bedeli olarak 5 milyon istedi. Oyuncuya yıllık 1 milyon euro, bonservisi için de 5 milyon euro bedel verildi.

    Bu gayet normal birşey, herhangi bir kazıklanma söz konusu değil. Keza kiralama bedeli ile bonservis bedeli apayrıdır. Kiralamak için çok düşük bir ücret ve yıllık ücretini ödersiniz. Mesela biz Jo'yu 300 bin euroya kiraladık. Giovani'yi 450 bin euroya kiraladık. Caner'i 250bin euroya kiraladık. Milan yanılmıyorsam Ibrahimovic'i 1.5 milyon euroya kiraladı. 24 milyon euro da satın alma opsiyonu var.

    Cenk konusuna gelince de.. Oyuncu ile anlaşma sağlandı, Frankurt ile 500 bin euroya anlaşıldı. Cenk ile 4.5 yıllık sözleşme imzalanacaktı. Sonrasında Cenk'e Antep talip oldu. Galatasaray'da forma şansının az olacağını düşünerek süre istedi. Antep ile görüşen Cenk, sonrasında daha çok forma şansı bulabileceği Gaziantepspor'a imza attı. Bu oyuncunun tercihidir. Genç, gelişime açık ve oynamak için Frankurt'tan ayrılan bir oyuncunun 5 maç şans bulacağı Galatasaray'a gelmesi mi, yoksa 20 maç şans bulacağı Antep'e gitmesi mi "oyuncuya göre" mantıklı olandır? Bu arada bizden 500bin euro bonservis isteyen Frankurt, Antep'e Cenk'e ilk yarıda ödedikleri 130bin euro karşılığında bıraktı.

    Büyük kulüp, küçük kulüp farkı her zaman, her yerde belli oluyor. Bugün Stancu'yu Antep almaya kalksa 2-3 milyon euro fiyat çekilirdi. Fakat almaya kalkan Galatasaray olunca fiyat 5 milyon euro oluyor. Aynı şey Fenerbahçe ve Beşiktaş içinde geçerli..

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0