STSL | 120 gün sonra..

19 Aralık 2010.. Galatasaray'ın deplasmanda aldığı son galibiyet. Yani bundan tam 120 gün evvel, yani bundan tam 4 ay evvel. Konyaspor deplasmanında genç oyuncusu Anıl Dilaver'in golüyle sahadan galip ayrılan takımımız bugün Manisa deplasmanında Arda Turan (2) ve Culio'nun golleriyle sahadan 2-3 galip ayrılmayı başardı. Aslında iç sahada da galibiyet almayı unutmuştuk ya...

Doğrusunu söylemek gerekirse özlemişim galibiyetin ardından maç yazısı yazmayı. Ama hedef olmayınca alınan galibiyette teselli ikramiyesi tadında yavan oluyor. Onca eksik oyuncu ile gittiğimiz Manisa'da Lorik Cana dışında beklenen kadro sahadaydı. Öyle ki ilk yarım saatte inanılmaz işler yaptık. Top bizdeyken muazzam paslaşmalar, topu rakibe verdiğimizde yapılan müthiş pres.. Futbolda doğruları yapınca skor avantajı yakalamanızda kaçınılmaz oluyor. Nitekim takımımız 3 dakikada 2 gol bularak devreye 2 farklı skor avantajı ile girdi. İlk yarıda Galatasaray'ın oynadığı olumlu futbol karşısında Hikmet Karaman'ın 2 oyuncu değişikliğe gitmesini de es geçmemek gerek. Bu arada televizyonlarda çok fazla yer bulmadı ancak 2-0'dan sonra Arda'nın Stancu'ya topu aktardığı ve ofsayt diye kesilen pozisyonun ofsayt olmadığını  düşünüyorum.
İkinci yarının başlaması ile birlikte eski hastalığımız geri döndü, yine yana-geriye oynamalar, gereksiz top kayıpları, her maç geleneksel hale gelen kolay gol yeme hastalığı.. Allah'tan Culio 1 dakika sonra golü attı da şoka girmeden çıktık ama 66'da Kahe, -Hakan Şükür'e nazire yaparcasına- oyuna girer girmez buluştuğu ilk topta golü buldu. Bu maçla yeniden anlaşıldı ki bu takım tek farkla üstün olmamalı, mutlaka farkı arttıracak hamleleri yapmalı. Yoksa bu dakikalar biz taraftarlar için işkence oluyor. Manisaspor maçının son dakikaları da işkence gibi geçti, hepimiz maçı bitirmesi için adeta hakemin gözünün içine baktık. 

Bugünkü mücadelede özellikle Culio ve Arda öne çıkan oyuncular olurken Insua futbolsuz geçen günlerine isyan eder gibiydi. Bu maçta gözüm özellikle Stancu'nun üzerindeydi, geldiği günden bu yana kaleye uzak oynamak zorunda kalan Rumen futbolcu bu akşam nihayet forvet oynadı ama yine kendinden beklenen ritmi ve tempoyu bir türlü yakalayamadı. Maç içerisinde patlayıcı hareketleri çok olumlu ancak bu anlarda da ortaya çıkan son vuruş eksikliği ise büyük handikap. Bakalım önümüzdeki günler neler gösterecek. Seçim, kongre, kaset skandalı derken sportif başarının unutulduğu kulübümüz için Manisaspor maçı, sporun varlığının unutulmamak üzere tekrar hatırlandığı bir maç olur umarım..

2 yorum:

  1. mustafa sarpi izlemek kadar komik birsey yok bu dünyada. her bir macindan bir komedi filmi cikarabilirsin. topa kosusu durmaya calismasi, pas atmaya calismasi hizini alamamasi garip garip düsmeleri. gol atdiginda bile okadar komik gol atiyorki... büyük konusmak istemem ama mustafa sarp kadar kondisyonum olsa onun kadar bende oynarim. tüm mac boyunca sadece bir güzel pas gerisi yalan

    YanıtlaSil
  2. Galatasaray alt yapisinda Tugay gibi bir orta saha calisti ve iste Galatasaray'in A2 orta sahalari:
    ORTA SAHA
    7 Caner ÖZTEL
    8 Cumhur YILMAZTÜRK
    16 Mert ÇETİN
    17 Uğur AYHAN
    18 Bilal ÖZHAN
    21 Rıdvan KURU

    Bunlardan bir tanesi Mustafa Sarp yada Baris kadar (ayhan'i bile es gectim) top oynayamiyorlarsa, kapatsinlar A2'yi. Oteki yandan eger alt yapi sorumlulari yada TD oynatmiyorsa, lutfen gitsinler.

    Aci ama gercek, aklim almiyor.

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0