Graeme "Ulubatlı" Souness | 24 Nisan 1996

Yıl 1996. Türkiye Kupası'nda finale yükselen iki ezeli rakip 2 ayaklı final karşılaşmasında üstün taraf olmak için savaşacak ve sonunda kupaya uzanacak. Final serisinin ilk maçını Galatasaray evinde oynadı. Dean Saunders'in golüyle sahadan 1-0 galip ayrılan takımımız final serisinin ikinci maçına avantajlı çıkıyordu. 24 Nisan 1996 tarihinde Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda oynanan karşılaşmada maçın başında Aykut ile öne geçen ezeli rakibine Galatasaray yine Dean Saunders ile cevap veriyor ve şampiyonluğa ulaşıyordu. Maç sonu kutlamalar devam ederken yüzyıllar boyunca unutulmayacak sahne gerçekleşti.

Maç sonu kutlamalar devam ederken takım taraftar ile bütünleşiyor ve elden ele bir bayrak sahaya iniyor. Graeme Souness bayrak ile biraz şov yaptıktan sonra tam bayrağı teslim edecekken üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen "Futbol tarihinin en unutulmaz hareketleri" arasına adını yazdıracak müthiş olay gerçekleşiyor. Bu bölümden sonrasını gelin olayın kahramanı, Galatasaray taraftarları tarafından kendisine "Ulubatlı" lakabı takılan İskoç teknik adamdan dinleyelim.

"Liverpool'dayken 1992 yılında, açık kalp ameliyatı geçirmiştim. Daha sonra yeniden sağlığıma kavuştum ve Türkiye'ye geldim. İstanbul'daki ilk günlerimde, gazetede şöyle bir haber okumuştum: Fenerbahçe yönetiminden biri "Galatasaray bu sakat adamı niye aldı?" demiş. Çok sinirlenmiştim. Dokuz ay sonra, Fenerbahçe'yle kupa finalini oynadık ve kupayı kazandık. Maçtan sonra kalenin arkasına gitmiştim. Taraftarlarla birlikte başarımızı kutluyorduk. Sonra bir Galatasaray bayrağı elden ele dolaşmaya başladı. Ben bayrağı başka birine vermeye çalışıyordum, tam verecekken, bir baktım vereceğim adam orta sahaya gitmiş. Ben de orta sahaya gideyim diye düşündüm. Bayrak elimde orta sahaya koşmaya başladım. Tam o anda tribünlerde, bana "sakat" diyen o Fenerbahçe yöneticisini gördüm. Göz göze geldik. "Ben sana gösteririm, sakat kimmiş" diye düşündüm ve bayrağı pat diye orta yuvarlağa diktim! O Fenerbahçe yöneticisinin adını hatırlamıyorum ama tipini tarif edebilirim. Yuvarlak yüzlüydü, saçları dökülmüştü ve gözlük takıyordu."


Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0