Asıl Oyun Başlıyor! | TBL Playoff
Normal sezon çoğu basketbol ligi için ara sıcaktır. Takımlar playoff'ta uygulacağı stratejileri normal sezonda belirlerler ve normal sezonun önemi, takımlar için playoffa iyi bir yerden girmek ve saha avantajını olabildiğince elinde tutma çabasından başka birşey değildir. TBL'de de normal sezon geride kaldı ve artık yarından itibaren akla karanın belli olacağı playofflara başlıyoruz.
Fenerbahçe Ülker (1-0) Antalya BB
Banvit (0-0) Olin Edirne
Galatasaray CC (1-0) Beşiktaş CT
Efes Pilsen (0-0) Karşıyaka
Galatasaray CC-Beşiktaş CT arasındaki eşleşmeye geçmeden önce diğer eşleşmelere bir göz atalım. Fenerbahçe Ülker çeyrek finalde bizim son maçta kaybettiğimiz Antalya BB ile oynayacak ve seriye 1-0 önde başlıyorlar. Fenerbahçe Ülker için son derece rahat bir seri olacağını düşünüyorum. 3-0'dan başka bir skorla bitmesi sürpriz olacaktır. Antalya BB hafta sonunda bize karşı çok ekstra oynadı, sanmıyorum ki 1 hafta içinde bir kez daha aynı performansı gösterebilsinler. Yılda bir, bilemedin 2 kere olabilecek özel bir performanstı. Sonuç olarak rahat geçen 2 maçtan (ilk maç 20 civarı, ikinci maç 10 civarı biter tahminen) Fenerbahçe rakibini beklemeye başlayacaktır. Banvit-Olin serisinde ise aklım kesinlikle Banvit dese de kalbimden Olin geçiyor ve yarı finalde onlarla karşılaşmak istiyorum. Nedeni belli; "bizden korktunuz, kaçtınız" diyen kibirli Olin Edirne taraftarına cevabı Galatasaray CC'nin vermesini istiyorum. Ancak maalesef aklım buna şiddetle karşı çıkıyor. Banvit buraları oynamayı rakibine oranla daha iyi bilen ve deplasmanlarda da belirli bir performansın üzerine çıkan bir ekip. Olin Edirne iyi bir sistem takımı ancak onların bir gömlek üstü varsa o da Banvit. Banvit'in savunmada Olin Edirne'den aşağı kalır bir yanı yok, ayrıca hücumda daha fazla silaha sahipler. Banvit tarihinde hiç final göremediği ve genelde çeyrek final-yarı final turlarından birinde elendiği için küçümseniyor bence bu playoffların "underdog"u onlar. Zamanı gelince daha detaylı konuşuruz ancak olası bir Banvit-Galatasaray CC serisinde şanslar %50-%50 olacaktır. Bu seri için de 3-1 Banvit diyorum.
Efes Pilsen-Karşıyaka serisi için ise 10 gün önce söyleyeceklerim bugünkünden biraz daha farklı. Öncelikle belirteyim, Hakan Demir'in Andre Smith'i kadro dışı bırakmasını kesinlikle onaylıyorum. Bir takımın kaptanlığını yapan, sadece gençlere değil herkese örnek olması gereken bir sporcu oyundan çıkmayı reddedemez. Bu bile yeterliyken, kendisinin hakemlere yaptığı el hareketi -isteyen araştırabilir- son derece çirkin. Bunun yanında Andre Smith'in sezon içinde de benzer disiplinsiz hareketleri olduğu basına yansıtılmış ancak koç Hakan Demir iyi bir kriz yönetimi ile olayı savuşturmuştu. Ancak bu son yaptıkları gerçekten akıl alır gibi değil. Koçun twitter üzerinden attığı mesajları da noktasına, virgülüne dokunmadan aktarıyorum: "Arkadaslar açıklama istemissiniz; Karsiyaka basketbol takımının başarısının temelinde disiplin, saygı ve sevgi vardir. Bizim gorevimiz, oyuncularımıza bu değerlere bağlı kalabilecekleri ortamı yaratmaktir. Genc oyuncular zaman zaman hatalar yaparlar ve biz bunları düzeltiriz. Ama bazı davranışların şartlar ve zaman ne olursa olsun bu degerler cercevesinde tolere edilmesi mümkün değildir. Bugün yaşanan olaya en cok üzülen biri olarak takımımizin bu yoldan çıkmasına izin veremezdik. Bu forma sonuna kadar bu degerlerle var olmaya devam edecektir..." Kesinlikle takdir edilesi bir açıklama. Ancak ve ancak... Andre Smith Karşıyaka için çok önemli bir oyuncuydu ve yokluğu mutlaka parkeye yansıyacaktır. 4 numara olarak dışarıdan şut atabilme özelliğini barındıran Andre Smith'in yokluğunda muhtemelen Efes Pilsen iki uzun ile pota altını kapatacak, savunma daha çok içeri gömülecek ve Karşıyaka daha çok üçlüklere mahkum edilecektir. Burada da kritik nokta Karşıyaka şutörlerinin günlük performansı olacak. Birkan, Holston, Marshall gibi isimler ne kadar extra sokarsa Karşıyaka seri için o kadar avantaj sağlayacaktır. Seriye bir de Efes Pilsen cephesinden bakarsak, onlar Ufuk Sarıca'nın takımın başına geçmesinden sonra inanılmaz bir yükselişe geçtiler ve hayal kırıklıklarıyla dolu sezonu biraz olsun toparlanarak bitirdiler. Ayrıca bu seride saha avantajına da sahipler. Perasovic gitmeden önce "Karşıyaka sürpriz yapabilir" derdim ancak Efes Pilsen son dönemde oldukça formda. Ancak Efes Pilsen'in dikkat etmesi gereken bir durum var. Karşıyaka özellikle İzmir'de seyircisinin önünde tempolu bir basketbol oynuyor ve Holston önderliğinde genelde de başarılı oluyorlar. Bu sisteme alışık olmayan takımlar maçın bir kısmına kadar "aa savunma yapmadan da başa baş oynayabiliyomuşuz" diye düşünüyor ancak Karşıyaka maçın ufak bir diliminde seyirci desteğini de arkasına alarak maçı kopartıyor. Efes Pilsen tecrübesinde bir takımın bu hataya düşeceğini sanmıyorum. Bu seride de tıpkı bizim seride olduğu gibi tempoyu dikte eden bir adım öne geçecek. Efes Pilsen'de bu işin ustası Kerem Tunçeri olduğundan fazla sıkıntı yaşayacaklarını sanmıyorum. Değinmek istediğim bir başka konu ise Karşıyaka Arena. Karşıyaka kendi taraftarı önünde gerçekten özel oynuyor ve bunu sezon içerisinde evlerinde Beşiktaş'ı, Galatasaray'ı, Efes Pilsen'i ve Fenerbahçe Ülker'i yenerek gösterdiler. Karşıyaka Arena'nın da serinin gidişatı için önemli faktörlerden biri olduğunu düşünürsek 3-2 Efes Pilsen diyorum ve yine de her şeye rağmen "sürpriz" kapısını açık bırakıyorum.
Gel gelelim bizi asıl ilgilendiren Beşiktaş CT serisine... Seriye 1-0 önde başlayacağız ve ilk maç Abdi İpekçi'de oynanacak. 3. maç (ve gerekirse 4. maç) Akatlar'da, 5. maç için (gerekirse) tekrar Abdi İpekçi'ye döneceğiz. Yakın zamanda Abdi İpekçi'de Beşiktaş ile karşı karşıya gelmiştik hatırlarsanız, maç için tekrarlamaya gerek yok sanıyorum. Maç öncesi yazısı için buraya maç değerlendirmesi için şuraya alalım sizi. Ancak dikkat çekmek istediğim bir konu var... Son birkaç haftadır takımın özellikle savunmada önemli bir düşüş yaşadığını görüyorum. Bütün sezon muhteşem savunma yaparak buralara gelmiş bir takım için endişe verici bir durum bu. Bu düşüşün bütün sezonun yükünden ve dolayısıyla yorgunluktan kaynaklandığını düşünüyorum ancak özellikle savunmada bu düşüşün devam etmesi durumunda Beşiktaş bizi cezalandırabilecek kadar kapasiteli bir hücum takımı. İlk maçın başlangıcından itibaren mutlaka savunma konsantrasyonumuzu arttırmalıyız. Onun dışında sezonun ikinci yarısında oynanan maç öncesinde söylediğim gibi, tempoyu mutlaka dikte etmeli ve pota altını olabildiğince etkin kullanmalıyız. Buna ilaveten savunma dozajını da sezon başındaki seviyeye getirirsek seriyi 3-1 alacağımızı düşünüyorum.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.