STSL | Kalite?

Koskoca hayal kırıklıkları ile geçen ve hepimizin bir daha hatırlamak dahi istemediği 2010-2011 sezonunun son derbisi için formalite icabı da olsa Fiyapı İnönü Stadı'na konuk olduk. Koca sezon tek bir derbi kazanamayan takımımız için bu utancı temizlemek adına son fırsattı bu maç, ancak bu sezon bir çok maçta olduğu gibi Beşiktaş maçında da takımımız maçı kaybederek şaşırtmadı bizleri. İlk 11'i gördüğümde kafamda onlarca soru işaretleri oluştu açıkçası. Özellikle son haftaların formda ismi Insua'nın yerine Çağlar'ın düşünülmüş olması Bülent Hoca'nın "önce savunma" anlayışının bir eseriydi.

İlk yarı karşılıklı cılız ataklarla geçti. Aslında rakip orta sahanın ve savunmanın zayıflığı dikkat çekiciydi ancak bu zafiyeti değerlendirebilecek kalitede orta saha oyuncularına sahip olamadığımız için üretken olamadık. İlk yarının dikkat çekici tarafı, Beşiktaş kanat oyuncularının adeta maden bulmuşcasına Serkan'ın üzerine oynamaları oldu. Takımımız adına acı verici olan ise kulübede Serkan Kurtuluş'un  alternatifi tek bir oyuncunun olmaması ve ikinci yarıda sağ bekte kendi mevkisinde bile ne oynadığı belli olmayan Aydın Yılmaz'ın oynamak zorunda kalması idi. Grubunda lider olan A2 takımından sağ beke bir takviye neden düşünülmez aklım almıyor. 

Tekrar sahaya inecek olursak ikinci yarıda bambaşka bir Beşiktaş ve nutku tutulmuş bir Galatasaray vardı. Bobo ile peşpeşe iki topu direkten dönen ev sahibi ekip adeta bağıra bağıra iki dakika içerisinde iki gol buldu. Bu dakikalarda maçı adeta izleyen ve göz göre göre gelen gollere herhangi bir önlem alamayan kenar yönetimini de alkışlıyorum! Özellikle ikinci golde ön liberoların savunması gereken bölgede üst üste yapılan acemice top kayıpları gole sebebiyet verirken, sıradan Anadolu takımlarında dahi forma giymesinin zor olduğunu düşündüğüm futbol katili Mustafa Sarp'ı Galatasaray'da hala banko oynatanlara da şapka çıkartmak lazım! 2-0 geriye düştükten sonra hepimiz kulübeden Pino veya Anıl'ın oyuna girmesini ümit ettik ancak Bülent Ünder şapkadan tavşan çıkartmaya çalışırcasına oyuna kurtarıcı olarak Hakan Balta'yı aldığı an anladım ki A2 takımından gelip yedek kulübesinde oturan oyuncular tamamen kadroyu tamamlamak amacıyla oradalar! 

Son olarak aklıma takılan ve cevabını bulamadığım bir kaç soru var. 
1- Galatasaray'da ilk 11'de oynama kriteri iyi oyun, iyi performans ise eğer, haftalardır iyi ve doğru futbol oynayan Insua neden yedek?
2- İlk devre boyunca uzaktan şutlar dışında pozisyon bulamayan takımımızın oyununu Bülent Hoca "ilk yarı takım olarak iyi oynadık" olarak değerlendirmiş. Peki Hocam iyi oynama kriteri sizce sadece gol yememek mi? Biz oraya sadece beraberlik amaçlı mı gittik?

2 yorum:

  1. Bir Insua neden kesilir, bir Pino neden kadro dışı bırakılır madem bırakıldı 2 hafta sonra neden kadroya alınır, alınınca neden sahaya sürülmez? Haftalardır neden bir genç oyuncu oynatılmaz? Zannedersem Gs'nin başına gelen hocalarda bir "ben" havası oluşuyor. Biri Misimovic'i kadro dışı bırakır, biri Pino'yu falan. Amma büyük hocasınız ya! Anladık, takımda bir halt yok ama sizde de bir halt yok.

    Ha bunların hepsi bir yana zaten Balta'yı iyileşir iyileşmez oynatan hocaya diyecek bir şey yok. Başkanın gizli oğlu falan mıdır nedir anlamadım ki?

    YanıtlaSil
  2. Bu utanç tablosunu yaratan sorumlulardan gelecek olan yeni yönetimin hesap sorması gerekir!

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0