Sahip çıkalım Cem Sultan'a..

Yaşananlar hakkında fazla söz söylemeye gerek yok aslında.. Antreman sırasında yaşanan bir pozisyon sonrasında Servet ve Cem arasında konu uzuyor. Daha doğrusu antremanda çift kale maçta sık sık karşı karşıya geldikleri için Servet hemen hemen her pozisyonda genç oyuncuyu "biçiyor." Olaya artniyet katmaya gerek yok veya kötü niyetle, tek taraflı bakmaya da gerek yok. Antreman sırasında 3-4 pozisyon oluyor. İlk pozisyonda Cem Sultan ve Servet Çetin amansız bir mücadeleye giriyor. Mücadelenin boyutu her müdahale sonrasında artıyor ve Servet yerde kalıyor. Diğer tüm mücadelelerde ise yerde kalan oyuncu Cem oluyor. Cem'in ilk müdahalesi forma çekme, omuz omuza müdahale ve bazı vurmalar. Servet'in ise özellikle son pozisyonda genç oyuncuyu biçmesi var. Ardından yaşananlarda berbat ötesi giden bir sezonda herşeyin üzerine resmen tüy dikiyor.

Aslında ilk paragrafta konuyu bir nebze özetledik. Ama biz yine de en başa dönelim. Dün yapılan sabah antremanında yapılan çift kale maçta altyapıdan yükselen Cem Sultan ile bu sezonun en çok tartışılan adamı Servet Çetin arasında geçen amansız ikili mücadele antreman sonrası yerini kavgaya, gürültüye bıraktı. Antremanda yapılan çift kale maç sırasında pozisyonları gereğince sık sık karşı karşıya gelen iki oyuncunun birbirine karşı müdahalelerin sonunda kemik sesi duyuldu. Antreman sonrasında ağabeylerinin uyarıları ve tavsiyeleri üzerine Servet'ten özür dilemeye giden Cem hiç beklemediği bir tepkiyle karşılaşıyor. İlk başta ağabeyinden özür dilemeye giden Cem içeri girdiğinde Servet tarafından resmen odadan kovuluyor. İşin daha acı ve üzüntü verici bir boyutu var. Servet kendisinden özür dilemeye gelen genç oyuncuya "tokat" atıyor. Evet, yanlış okumadınız. Sonrası mı? Sonrasında genç oyuncu bir anlık sinirle sosyal medyada bu yaşananlara karşı tepkisini gösteriyor.

Aslında bu tür konularda Galatasaray'da söylenen bir söz vardır; "Kol kırılır, yen içinde kalır." Ama bu sefer yaşananlar pek öyle içeride kalacak, dışarıda tutulacak gibi değil. Genç oyuncu kendisine yapılanları gururuna yediremeyip, ağrına gittiği için twitter üzerinden gerçek hesabıyla* açıklamalarda bulunuyor. Servet'e ciddi göndermelerde bulunan genç oyuncunun sözleri kavgada söylenecek cinsten değil. Bu sezon yaşanan rezilliklerden tutun, babasından bile tokat yemediğini söyleyen bir genç var karşınızda. Sonrasında da kulüp tarafından aldığı uyarı nedeniyle de tüm yazdıklarını silen. Altyapınızdan yetişen, 19 yaşında gencecik bir çocuk. Başkan, teknik direktör, yardımcısı, sportif menajer falan hepsini koyun bir kenara. Takımda ki ağabeylerini de... Taraftara sığınıyor Cem, en az kendisi kadar Galatasaraylı olan taraftara.

Cem'in yaptığı, söyledikleri doğrudur, yanlıştır olayına girmiyorum. Kullandığı kelimeler, ettiği cümleler kesinlikle yanlış. Daha doğrusu yanlış değil, söylediklerinde sonuna kadar haklı ama twitter'da söylememesi gereken şeyler bunlar. Ama bunu şöyle düşünün. Para kazandığınız bir işte çalışıyorsunuz. Hatalı olmamanıza rağmen büyüğüm diyerek özür dilemeye gittiğiniz birisi size tokat atıyor, küfür ediyor. Ne düşünürsünüz? Ne hissedersiniz? Ne yaparsınız? Şahsen ben kendimi onun yerine koyuyorum da, herhalde bende aynı şeyleri yapardım. Belki karşılık vermeye bile kalkardım. Altyapıdan yetişen, ağabeyinden özür dilemeye giden Cem o meşhur Galatasaray terbiyesini almamışta, ligin ilk yarısında takıma resmen ihanet eden yeniçeri diye adlandırdığımız Servet mi bu terbiyenin emsali? Yapmayın, etmeyin. Buna insanlar ağızlarıyla bile gülmezler.

Aynı şeyi sezonun ilk yarısında Beşiktaş yaşadı. Efsane kaptanlarını, sembol oyuncularından birisini takımı arkadaşına küfür edip, vurdu diye sözleşmesini feshetti. Bugün hemen hemen aynı şey Florya'da yaşandı. Otoriter bir teknik heyet, otoriter bir başkan (devrik başkandan ne kadar olacaksa) bu konuya derhal el atması gerekiyor. Genç, ufak, küçük diyerek Cem'i karalamak, bu gencecik çocuğun üzerine gitmekle olmaz bu işler. Twitter üzerinden yazdığı bir cümle ise o gencecik çocuğun yüreğinin ne kadar sızladığının, ne kadar acıdığının bir resmi. Olaylar sonrasında tepkisini  "Sizin taşıyamadığınız o kutsal formayı ben onurla, gururla taşıyacağım. Yere düşürseniz bile, vursanız bile yine ayağa kalkacağım." cümleleri ile dile getirdi. Altyapımızda böyle Aslan Parçaları olduğu müddetçe aydınlık günler yakındır. Yeter ki bu çocuklara sahip çıkalım, yeter ki bu çocukları bağrımıza basalım.

Antremanda yaşanan pozisyonlar için yorumu size bırakıyoruz;