Yemezler!

Maç yazısını yazmak için biraz beklemeyi uygun gördüm. Ortam son derece gergindi, açıklamalarla ve konuşulanlarla biz de fazlasıyla gerildik. Son saniyelerde bu seviyede yapılmaması gereken bir hatadan dolayı gelen mağlubiyet, olası playoff serisine 1-0 geride başlayacak olmak son derece üzücü.
Yazının bu bölümüne Oktay Mahmudi'nin hakemi eleştiren açıklamaları, Oktay Mahmudi'nin açıklamaları sonrası kafatasçıların ortaya çıkıp beyinlerini kullanmadan yaptıkları can sıkıcı yorumlardan başlayalım.. Basketbolumuzun geldiği şu noktada hala Oktay Mahmudi'ye "memleketine dön, zaten bizden değilsin" tarzı söylemler sarı kırmızı, sarı lacivert renklerin çok dışında, şovenizmin bile açıklayamayacağı son derece mide bulandırıcı yorumlar. Dünya Şampiyonası'nda 2. olup gümüş madalya kazanan taraflı tarafsız herkesin takdirini toplayan bir milli takım varken, Türkiye'de basketbolun hala bu iğrenç kafa yapısıyla tartışılması bir basketbol sever olarak benim canımı oldukça yakıyor. Oktay Mahmudi'nin hakem hakkında söylediklerine katılırsın ya da katılmazsın -bu konuya hiç girmek istemiyorum, ancak tek söylemek istediğim son zamanlarda canımız oldukça yandı- samimi bulursun ya da bulmazsın o herkesin kendi bileceği iş, ancak "bebelere balon, ağlama hoca" şeklinde kendini bilmez söylemleri, hele ki yıllardır bu işin içinde olan ve bu tip bir konuşmayı ilk defa yapan bir hocaya karşı kullanmak nasıl bir kafanın ürünü bilmiyorum. Ha eğer bu insanlar Galatasaray üzerinden Oktay Mahmudi'yi yıpratmayı ve yıldırmayı düşünüyorlarsa çok beklerler, Mahmudi'nin yıllardır günlük planlarla birşeyler yapmaya çalışan bir şubeyi düzenli ve sistemli bir çalışmayla getireceği yerlerden korkanlar, korkmaya devam etsin zira basketbolda at koşturma devri bitti. Artık YEMEZLER!

 Bu olaylar yaşandıktan sonra resmi sitemizden gelen "Oktay hocanın arkasındayız" açıklaması ise bizler için kötü geçen ve istemediğimiz polemiklerin içinde kaldığımız bir süreçten sonra ufak ama sevindirici bir detay. Yıllar sonra -futbolu da dahil ediliyorum- başarılı bir hocanın arkasında bu kadar net durmak, ilk engelde onu ite köpeğe yem etmemek sevindirici, darısı futbolun başına diyip bir diğer çirkinliğe geçelim.

Olin güzel bir basketbol klübü, Edirne güzel bir şehir, saygı duyuyorum. Basketbol kültürlerine saygı duyuyorum ancak son zamanlarda gelen başarılardan dolayı taraftarları anlaşılmaz bir kibir içinde. Koskoca Galatasaray kulübü, Olin Edirne'den korktuğu için son maçı kaybedekmiş. Yok ya! Edirneliler güzel takımları, şirin salonları ile övünebilirler pekala ancak Galatasaray ile adlarının yanyana anılması için daha yemeleri gereken 40 fırın ekmek var. Biraz taraftar ağzı olacak ancak bu durum hakkında söylebileceklerim "Siz kimsiniz de biz sizden kaçmak için yatacağız"dan öteye geçmiyor. Ayrıca bu Galatasaray kültüründen habersiz insanlardan Galatasaray'ın kime, ne zaman yattığını açıklamalarını istiyorum. Fenerbahçe ve Trabzon yine şampiyonluğa oynarken iddiasız Galatasaray'ın deplasmanda Trabzonspor'u 4-2 yenip şampiyonluktan etmesi ve Gökdeniz'in "Galatasaray bu yaptığını unutmasın!" açıklamalarından habersiz beyinlerin Galatasaray'ı gereksiz polemiklere çekme çabasını anlamsız buluyorum. YEMEZLER! Ben Galatasaray CC'ye güveniyorum, Antalya maçında ortaya konması gereken oyun ortaya konarak bu insanlar bir kez daha komplo teorileriyle baş başa bırakılacaktır.

Olası Olin Edirne serisi için konuşmak erken hele bir normal sezonu sonlandıralım, ondan sonra oturur detaylı analizimizi yaparız. Bu kadar basketbolun dışına çıktıktan ve keyif kaçırttıktan sonra biraz da basketbola bakmaya çalışalım. Ligin ilk yarısında deplasmanda oynadığımız maçta özellikle kısalarımızın harika hücum performansıyla rahat kazanmıştık. Taylor Rochestie kısa Galatasaray kariyerinin en iyi maçını da bu maçta oynamıştı, hatta yanlış hatırlamıyorsam triple double'a yaklaşan istatistikleri vardı. Jerry Johnson da ilk kez Galatasaray forması ile sahaya çıkmış ve gayet başarılı bir performans ortaya koymuştu. Yine kısalarımızın performansı çok önemli olacak. Antalya BB ritim bulduğunda tempo yapabilen ve hızlı hücumlarla rakibin canını yakabilen bir takım. Bizim kısalarımızın bu maçta da tıpkı Beşiktaş maçında olduğu gibi tempoyu mümkün olduğunca düşük tutması gerekiyor. Yarı saha basketbolunda, özellikle bu sezon yaptığımız savunmayla fazla şans tanımayız diye düşünüyorum. Bu arada maçın Antalya BB'yi de son derece yakından ilgilendirdiğini belirtmek gerekiyor. Onlar da şu an playoff resminin içindeler ve kazandıkları takdirde hiç bir sonuca bakmadan playoffa katılacaklar. Ancak yenilmeleri durumunda Tofaş ve Telekom'un maçları da önem kazanacak. İki ekipte kazanırsa 3'lü averaja, bu iki takımdan sadece 1'i kazanırsa Antalya BB ile ikili averaja bakılacak. Yani tepede olduğu kadar playoff resminin altında da işler son derece karışık.

Maçtan sonra yine beraber olacağız, umarım o yazıda bugünkü gibi basketbol dışına çıkmadan sadece oynanan oyunu konuşabiliriz. Maça geleceklere önemli bir notla tamamlayalım yazıyı. Sağlıcakla.

"Maç günü saat 14.00’da Bakırköy Boyner Mağazası önünden ve Topkapı Metrobüs İstasyonu yanındaki Shell ve PO akaryakıt istasyonlarının önünden Abdi İpekçi Spor Salonu’na servisler kalkıyor."

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0