Ayak Basmadığın Yer Kaldı mı DraCulio?

Juan Emmanuel Culio.. Romanya'daki ismi ile "Draculio".. Şampiyonlar Ligi'nde Roma'ya karşı attığı 2 gol ile İtalyan ekibini yıkan ve bu maçın ardından adına CFR Cluj tribünlerinde koreografi yapılan Arjantinli, transfer edildiğinde hepimizin aklında soru işaretleri oluşmuştu elbette. Sonuç olarak Rumen liginden transfer edilmesi, 28 yaşında olması, futbola 19 yaşında başlaması ve altyapısının yetersiz olması, Avrupa piyasasında bir ismi olmaması gibi etkenler kafamızı kurcalamaya yeter de artardı. Türkiye'ye geldiğinde kendisine mevkisini soran muhabire "orta sahanın her mevkisinde oynayabilirim" cevabını verdiğinde Culio'yu popülist olmakla suçlamıştım. Ancak Culio oynadığı futbol ve gösterdiği performans ile orta sahanın her mevkisinde oynayabildiğini ispat ederek bana tokat gibi cevap verdi.

Takıma katıldıktan sonra Galatasaray formasını ilk kez Beypazarı Şekerspor maçında geçirdi sırtına ve o maçta topu ayağına her aldığında etkili ortaları ve kullandığı duran toplar ile bizleri heyecanlandırdı. Her geçen hafta takıma ısındı, ısındıkça daha çok koştu, gönülleri daha bir fethetti. Neredeyse her maç 11.000 metrenin üzerinde koşan, sahada ayak basmadık santimetrekare bırakmayan, aynı pozisyon içerisinde hem kendi ceza sahasında hem rakip ceza sahasında görünerek tam anlamıyla box-to-box oynayan Culio, hem kesici hem de oyun kurucu özellikleri, tekniği, kolay adam eksiltmesi ve herşeyden önemlisi yere sağlam basan sert yapısı ile yerlerde sürünen takımın ışıldayan birkaç yıldızından birisi olmayı başardı.Yarım sezonda yaptığı 4 gol 3 asistlik performansı da gelecek için ümit verici. Fatih Hoca'nın sistemi gereği orta sahada savaşçı, mücadeleci, top istemeyi ve sorumluluk almayı seven ve birden fazla mevkide oynayabilen çok yönlü oyuncuları sevmesini, Culio'nun kalması için geçerli bir neden olarak yorumlayabiliriz. Culio, bu çok yönlülüğü ile 2000 ruhundaki Ümit Davala etkisi yaratır mı bilinmez, bunu zaman gösterecek ancak denemeye değer olduğu gün gibi aşikâr. En kötü ihtimalle söylüyorum, yedek kalmayı dert etmemesini ve uçuk paralar kazanmamasını da göz önünde bulundurursak mutlak kalması gerektiğini düşünüyorum. Her ne kadar adı gidecek futbolcular arasında anılsa da, önümüzdeki sezon orta sahada Selçuk İnan, Yekta Kurtuluş ve -kalırsa- Lorik Cana ile birlikte güzel bir sinerji yakalanacağından hiç şüphem yok.