Hazırlık Maçı | Twente 1-0 Galatasaray

Almanya kampının ilk hazırlık maçında Hollanda ekiplerinden Twente ile karşılaşan takımımız sahadan 1-0 mağlup ayrıldı. Son derece kısır geçen karşılaşmanın 77.dakikasında Chadali'nin kullandığı köşe vuruşunda savunmamızda kimse topa dokunamadı. Bengtsson'un vuruşu Yekta'ya çarparak ağlarla buluştu. Almanya'nın Marinfield kasabasında yeni sezona hazırlanan takımımız 24 Temmuz Pazar günü İtalyan ekibi Inter ile hazırlık karşılaşması oynayacak.

Berbat geçen bir sezonun ardından ilk kamp etabını cümbür cemaat Avusturya'da yapan Galatasaray, burada iki hazırlık karşılaşması oynamıştı. Oyuncuları yeni sezon öncesinde ısındırmak ve birbirleri ile uyumunu sağlamaları açısından geçen kamp döneminin ardından Florya'ya dönen takımımızda teknik direktör Fatih Terim, ikinci kamp etabında yola devam edeceği oyuncuları yanına almıştı. Almanya'da sezon öncesi daha ciddi, daha yoğun taktik çalışmalarının olacağı antreman programlarının olacağı bir gerçekti. Avusturya dönüşünde bazı isimler ile yollarını ayıracağını duyuran tecrübeli teknik adam Almanya'da ilk hazırlık maçında sezon içerisinde göreceğimiz muhtemel ilk 11'i kurmaya çalışacak. Almanya'da oynanacak hazırlık karşılaşmalarında ilk rakip Hollanda temsilcisi Twente'ydi. 26 Temmuz günü UEFA Şampiyonlar Ligi öneleme turuna çıkacak olan kırmızı-beyazlı ekip için hazırlık kampları döneminin sonu gelmiş ve bu maçlar kapsamında Galatasaray ile son ciddi maçını oynayacaktı. Galatasaray'da ise durum tam tersi görünüyor ve sezon öncesi hazırlık maçlarına daha yeni başlamıştı. 

Twente karşısında kalede Aykut, savunmanın sağında Sabri, ortada Ujfalusi-Servet, solunda Hakan Balta; orta alanda sağ tarafta Kazım, ortada Ceyhun ve Selçuk, sol tarafta Arda Turan; hücum bölgesinde çift forvet olarak Elmander ve Baros sistemiyle sahaya çıkan takımımızda maç içerisinde zaman zaman çeşitli formasyonlar gördük. Zaman zaman Elmander'i ofansif ortasaha olarak kullanmayı deneyen Fatih Terim, ilk yarının başlarında sağ tarafta etkisiz görünen Kazım'ı sol tarafa çekerek o bölgeye Arda Turan'ı kaydırdı. Elmander'i bir dönem sağ tarafta kullanan Fatih Terim, ofansif ortasaha mevkisinde Arda Turan'ı denedi. Mücadelenin ilk 15 dakikalık bölümünde Hollanda temsilcisinin topa hakim olan taraf oldu. Bu dakikadan itibaren yavaş yavaş maça ortak olmaya başlayan takımımız savunmada bol pas yapan, ortasahada çabuk kapanan, kazandığı her topu kullanmaya çalışan, kendi sahasından pasla çıkmaya çalışan bir kimliğe büründü. Galatasaray bu saydığımız olumlu yanların yanı sıra hücumda organize olmakta sıkıntı yaşadı ve pozisyon üretemedi. İlk yarıda rakip kalede tehlike üretmeyen takımımız aynı zamanda savunmasında maçın ilk 10 dakikasında verdiği 2-3 pozisyonun dışında rakibine pozisyon şansı tanımadı.

Sadece ilk yarıda değil, maçın genelinde pek fazla pozisyon olmadı. Tam anlamıyla ortasaha mücadelesi şeklinde geçen karşılaşmada Twente zaman zaman etkili olmaya çalışsada dediğimiz gibi orta alanda çabuk kapanan, rakibine ön sahadan itibaren pres uygulayan takımımız Hollanda temsilcisine pozisyon şansı tanımadı. Hücumda orta alandan Arda ile ileriye çıkmaya çalışan takımımız organize olmak ve rakip kaleye hücum etmek gibi önemli konularda sıkıntı yaşamasıyla rakip kaleye maç boyunca hatrı sayılabilecek 4 şut çekebildi. Oyunun başlarındaki tutukluğunu atan Kazım bir süre sonra takımı hücuma taşımaya çalışan itici güçlerden birisi olmaya çalışırken, oyunun defansif yönünde Ceyhun'un sık sık top çalması, boşta kalan topları olumlu kullanması, Ujfalusi-Servet ikilisini tehlike sokmamak için fazla geriye dönmemesi kendisi adına artı (+) sayılabilecek noktalar. Orta alanda bahsedilmesi gereken isim elbette Selçuk İnan. Takımın maestrosu olacak, çok belli ediyor. Kalitesi, sahada duruşu, top kullanışı, savunmaya ve hücuma yardım edişi. Form tutmaya başlamasıyla birlikte ortasahada bir dinamo var diyebiliriz.  Boştaki arkadaşlarına adrese teslim pasları, isabetli ve daima ileriye gönderilen pasları ortasahada yaratıcılık konusunda ilerleyen dönemlerde pek fazla sıkıntı çekmeyeceğimizi gösteriyor. Mustafa Sarp ile imtihan edilen bünyeye Ceyhun-Selçuk ikilisi işin doğrusunu söylemek gerekirse Xavi - Iniesta etkisi yaratıyor. Daha bu bölgeye takviye-ler gelecek, müjdesini verelim.

Hücumda organize olamıyoruz dedik, ileriye pek fazla top taşıyamadık. Zaman zaman Kazım, zaman zaman Arda, biraz Elmander, biraz Baros ve sonradan oyuna giren Stancu. Hücum anlamında kreatiflik ya Arda'nın elinde olacak, kaptan ortasahada serbest rol üstlenecek ya da bu bölgeye bir tane ofansif ortasaha takviyesi gerekiyor. Fatih Terim'in kafasında Arda'yı bu bölgede serbest olarak kullanmak var gibi görünüyor. Maç içerisinde çeşitli varyasyonlarda kanatlarda ve ortada kullandı. Elmander'i maçın bir dönemi çizgide gördük, bir ara ikinci forvet olarak geriye geldi. Baros bu takımın önde en önemli pres gücü ve pres onda başlayacak. Bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ile en uçta savunma elemanlarına yapacağı pres takıma da etki edecek gibi görünüyor. Şu bir gerçek.. Hücumdaki oyuncularımız daha hazır değil. Ne fizik olarak, ne mental olarak hazır değiller. Zaten takımdaki hiç bir oyuncu şuanda yüzde 100 olarak hazır değil. Bu zamanla oluşabilecek bir durum ve her geçen gün daha iyi hale geleceklerdir. İkinci yarı oyuna girenlerden Culio ve Stancu hücum gücüne katkı sağlayabilecek potansiyellerde yedek oyuncularımız olarak görünüyor. Culio zaman zaman sol kanat oyuncusu olarak tercih edilebilir veya ortasahada ofansif oyuncu olarak tercihler arasında yer alabilir. Fakat takımın aradığı kreatifliğe sahip midir, takımı taşıyabilecek midir orası tartışma konusu olur. Stancu için geçtiğimiz sezon sık sık belirttik. Bu adam kanat forveti olamaz diye ama Fatih Terim'in sisteminde kanatta etkili olabilir mi, kaleye dikine gidebilir mi, bunları zaman gösterecek. Stancu'nun normal pozisyonu kuşkusuz forvet.. Fakat bu sene Elmander-Baros ikilisinin yanında hücumcu kanat olarak görev yapabilir. Kamp döneminde fizik olarak güçlenmiş görünüyor. Fatih Terim'in eski sisteminde Arif Erdem'in yerini bu sezon Stancu alabilir.

Daha hazırlık döneminin başındayız, alacağımız mağlubiyetlerde olacak galibiyetlerde.. Twente bizden 1 ay önde, çünkü Avrupa arenasında oynayacakları eleme maçları var. Hollanda Ligi'nin son derece güçlü takımına ne pozisyon verdik, ne de biz pozisyon yaratabildik. Bu önemli bir durum ve takım kadrosunda gerçekleşecek değişiklik sayısının 3-4 olduğunu hatırlatalım. Şuan bizi sevindiren, umut veren bir görüntü var. Bol pres, bol pas, savunmadan pasla çıkmaya çalışmak ve ortasahada kazanılan hiç bir topun zorunlu kalınmadıkça geriye dönülmemesi.. Liglerin başlaması Eylül ayını bulur, bizde bu süre içerisinde sistemi ve takımı oturtur ligde hazır hale gelmiş oluruz. Enseyi karartmamak lazım, güzel günler yakın..