Adnan Öztürk gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Galatasarayımızın başkan yardımcısı Adnan Öztürk bugün öğlen saatlerinde TRTSpor kanalında Ümit Aktan'ın sunduğu "Haydi Maça" programına telefonla bağlandı ve açıklamalarda bulundu. Adnan Öztürk konuşmasının başında takım hakkında düşüncelerini dile getirirken, Cuma günü gerçekleştirilen yayıncı kuruluş, federasyon ve kulüp temsilcilerinin katıldığı iftarda yapılan konuşmalarla ilgili açıklamalarda bulundu. Adnan Öztürk'ün açıklamalarında önemli cümleleri derleyip, toparladık.

"Futbol takımımızda ciddi bir revizyona gidildi, gidilmeye devam edecek. Şuanda takımdan memnunuz ama transfere devam edeceğiz.

Galatasaray olarak son yaptığımız açıklamanın satır aralarını çok net okumamız lazım. Marka değeri diyoruz, yayıncı kuruluşta söylüyor. Futbol ekonomisi dünyada çok ciddi bir ekonomi haline geldi. Marka değeri diyorsak, bunun değeri diyorsak Türk futbolunun marka değerine bir kere dikkat etmemiz lazım. Bizim şuanda bugün birşeyleri kurtarmak için risk almak gibi bir şansımız yok. Futbolun kurallarını uygulayalım. Durumun üzerini örtmek ve ilerde çaresine bakmak Galatasaray olarak kabul edebileceğimiz birşey değildir. Hodri meydan demiyoruz, tam tersi Galatasaray olarak bizim hatamız varsa bizde yüzleşelim. Hatalarımızla yüzleşip, dürüstçe uluslararası boyutlarda sorunu çözmemiz gerekiyor. Uluslararası kuralları bilmemek gibi bir özrümüz olamaz. Burası ciddi bir futbol ülkesidir.

TFF özerktir ve kuralları vardır, iç tüzüğü vardır. Bunu uygulamak için herhangi bir dış yardıma gerek yok. Yayıncı kuruluş haklı olarak ciddi ekonomik problemleri var ama bunun temelinde de futbolun marka değeri var. Yayıncı kuruluşun genel müdürü iftarın başında prezantasyon yaptı. Çok enteresan rakamlar vardı. Şike olaylarının başlamasıyla birlikte ciddi bir iade gerçekleşmiş. Haliyle yayıncı kuruluşun ekonomik zararları olmuş.

Mehmet Ali Aydınlar iftarda konuşma yaptı ve bu konuşmanın sonunda Galatasaray'a ve Trabzonspor'a söylemlerde bulundu. Bende Galatasaray'ı temsil ettiğim için bu söylemlere cevap vermek zorunda kaldım, çünkü Galatasaray ile ilgili kelimeler kullanılırken çok hassas olmak lazım. Gereken cevabı verdik, onlar gereken özürleri diledi. İlhan Cavcav hem Ramazan olmasıyla, hemde yorgunluğundan birşeyler söyledi. Toplantı üzerinden prim yapmaya çalışanlar var. Gün dövünme günü olmadığını, ağlama günü olmadığını söyledik. Gün ortak akıl yürütme ve fikir üretme günüdür.

Maraton koşan atletlere ilk 4'ünüzü alıcaz, birde 100 metre koşturucaz der gibi bir durum çıkıyor ortaya. Lig bir maratondur. Maratonu koşanlarda birinci olan birinci olur, ikinci ikinci, üçüncü üçüncü olur. 100 metre koşturmanın anlamı yok. Tabii bunlar benim kişisel düşüncelerim, bunun için gerekli evrakları aldık ve yönetimimizle toplantısını yapacağız. Bizim uygulamamız gereken sistem, futbol ülkelerinin uyguladığı sistem olmalıdır. İspanya, İngiltere ve Almanya gibi.."