Bir Fincan Ayhan Olsan,Kırk Yıl Hatırın Vardı

Artık herkesin aşina olduğu bir konu Uefa kriterleri. Ve yürürlüğe girmesine de az bir süre kaldı.Kulüpler bundan sonra bilet satışları,reklam gelirleri,yayın hakları ve oyuncu satışları gibi alanlardan kazandıklarıyla çarkı çevirmeye çalışacak.

Kulüplerin gelir yollarını artırmak için reklam ve pazarlama alanında çok daha yaratıcı ve yenilikçi olmaşı şart gözüküyor. Aksi takdirde,atılacak adımlar yeterli kalmayabilir.Mesela Manchester'ın bir reklam ofisi var. Geçenlerde Hıncal Uluç köşesinde yazdı. Şeytanlar,otomobil bile satıyor. Yaratıcılık sonucunda elde ettikleri gelirlerle bugün Manchester dünyanın bir numaralı spor markası.

Galatasaray için de bu tarz çalışmaları yürütebilmek adına bi ekip kurulmalı. Küçük fikirlerin büyük adımlarla hayata geçirilmesi sonucu, yakında esecek olan Uefa rüzgarına karşı tedbirli bir kulüp haline getirebilir Galatasaray'ı.

Bir dergide okumuştum.Napolilier -ki onlar sportif başarıyı paraya çevirmeyi çok iyi bilirler-1980'lerde,Brezilyalı forvet Careca'nın adının verildiği bir pizza piyasaya sürmüşlerdi. Maradona'nın saçından bir tutam almak da mümkündü.2009'da göreve gelen teknik direktörüleri Mazzarri'nin kolormatik gözlükleri de satılan rünler arasında.

Bu örnekler takip edilerek bir pazarlama stratejisi geliştirilebilir mesela. Bir küçük öneri de benden.GS Store'ların içinde ve/veya bundan bağımsız bir şekilde açılabilcek Cimbom Cafe'lerde Baros'lu kahve içilip,Selçuk'lu kek yenilebilir.Melo'nun forma numarası bir kurabiye şeklinde taraftarın önüne servis edilebilir.

Yemek için sipariş verilirken;Ayhan Akman isimli spagetti eminim en çok satanlara girecektir.Hep birlikte izlenecek maçlarla şampiyonluk sinerjisi yaratılırken; kasalar da pekala dolabilir. Ne dersiniz,hoş olmaz mı?

Bizimki sadece bir fikir tabi. Bu işin profesyonelleri çok daha iyisini tasarlayıp,uygulayabilirler. Ancak bir gerçek var ki; acele edilerek bir yöntem geliştirilmeli. Fırtına kapıda, büyümek şart. Aman diyelim.