Kendi arabamla geldim...
Galatasaray Spor Kulübü'nün sportif direktörü ve başkan danışmanı Bülent Tulun, gün içerisinde güvenlik güçlerine "tanık" sıfatıyla ifade verdi ve 2006 sezonunda Adnan Polat ile arasında geçen kişisel bir durumdan ötürü kendisinin ifadesine başvuruldu. Galatasaray düşmanı medya tarafından ise bu konu hiç kuşkusuz ki "Galatasaray'a büyük darbe!", "Galatasaray'a şike operasyonu!", "En büyük dalga Galatasaray'a!" gibi mesnetsiz, terbiyesizlik içeren ve gerçek olmayan başlıklarla okurlarına servis edildi. Ama en güzel cevap gün boyunca Galatasaray'ı şike yapmakla suçlayanlara günün sonunda, ifadesine başvurulan Bülent Tulun'dan geldi.
Galatasaray Spor Kulübü'nün resmi sitesi ve resmi yayın organları tarafından yapılan açıklamalar dikkate alınmaksızın Galatasaray'ı şike yapmak ile, teşvik vermek ile suçlayanlar, 2006 yılında kazanılan onurlu, gururlu, şerefli şampiyonluğa gölge düşürmek isteyenler gün boyunca Galatasaray'a karalama kampanyası düzenledi. Galatasaray Spor Kulübü sportif direktörü ve başkan danışmanı Bülent Tulun, gün içerisinde emniyet güçlerine verdiği ifade sonrasında basın kuruluşlarına herhangi bir açıklama yapmayacağını ve gerekli tüm açıklamaların bugünden itibaren resmi site aracılığıyla yapılacağını ve kendisinin bu konuda açıklama yapmayacağını belirtti. Açıklama yapmayacağını belirtmesine rağmen kendisine ısrarla şike ve teşvik primi ile suçlandığına dair sorular soran medya mensubuna (NTVSpor'dan Aykut Yıldırım, FB Muhabiri) Bülent Tulun, tabir-i caizse günün kapağını taktı ve sorulan sorulara "Gördüğünüz gibi kendi arabamla geldim, kendi arabamla gidiyorum. Size artık ne ifade eder bilemiyorum." cevabını vererek konuyu kapatmış oldu.
Gün boyunca Galatasaray'ın adını şikeye, teşvik primine karıştıranlar, Galatasaray'ı şike yapmakla yargılayanlar, bu kirli ve pis oyuna başından beri Galatasaray'ı çekmek isteyenler.. Sizin emir aldığınız, yalakalığını yaptığınız kişiler kendi arabalarıyla gelip gitmedi, emniyet müdürlüğüne. O kişiler stadyumlarına, kulüp binalarına, evlerine, otellerine, bürolarına emniyet güçlerini "davet" etmedi. Buyrun, istediğiniz belgeyi inceleyebilir, alabilirsiniz demedi. Tam tersi, savcılık kararı ile haklarında arama, gözaltı ve tutuklama talebi çıkartıldı. Polis aracı ile baskın yediler, polis aracı ile getirilip-götürüldüler. Yetmedi birde cezaevi aracına konarak Metris'e yollandılar. Ne oldu? Bu kirli oyuna Galatasaray'ı bir türlü alet edemediniz diye rahatsız mı oldunuz? Beter olun.
agzina saglik Bulent Tulunun.Sizinde agziniza saglik.Biz sike yapmis olsaydik kendi kendimizi ihbar ederdik kimse merak etmesin.Saklayacak birseyimiz yok.
YanıtlaSilHerşey iyi hoş da kişisel çekişmeleri yüzünden kulübün başına çorap örmek için aportta bekleyenlerin eline koz vermiş olmalarının hiç mi önemi yok?
YanıtlaSilBahsekonu mektubu görmedim ancak maşallah medyada içinde ne yazdığını bilmeyen yok. İlic transferinde komisyon aldığı iddiasını redederek Adnan Polat'a şoförünün makbuz karşılığı kulüpten aldığı parayı kulüp menfaatine kullanmış olduğunu umarım diye de imalı ve aba altından sopa göstermeli ifadelerle yazdığı söyleniyor.
İşe bak o tarihte Galatasarayikinci başkanı olan Polat 2006 yılındaki şampiyonluktan 1 sene sonra Gerets ile beraber Tulun'u da gönderiyor. Bir yandan da transferde komisyon almakla suçluyor. Tulun da medyada yorumcu olarak görev yapmaya başladığı bu dönemde kendini savunmak ve karşı taarruza geçmek uğruna Polat'a o mektubu yazıyor ve 1 sene önce birlikte görevde oldukları döneme dair imalarda bulunuyor.
Özel bir yazışma olması gereken bu yazı her ne hikmetse bir sürü gazetecinin elinde. hatta fb yönetiminin bile eline geçmiş olduğu söyleniyor. Bunu servis eden kim acaba? Bu zatın emniyete arabasıyla gelip arabasıyla gitmesi sadece tanık olmasındandır. Yani gözaltına alınmasından endişe edilmesi gereken kişi Tulun değil ima ederek suçladığı Polat'tır. Eğer Polat bu olayı belgeleriyle birlikte açıklayıp aklanırsa mesele kapanmış olur. Yoksa maalesef ilmek Polat'ın ve dolayısıyla Camianın boynundadır.
Umarım tarihin en kötü başkanı denilen ama hiç değilse bizi rezilliklere bulaştırmadığı için adını şükranla andığımız Polat, bu tek olumlu özelliğini da kaybetmez, Galatasaray başkanlığı yapmış bir kişiye yakışan şekilde şerefiyle aklanır. Fakat Polat aklanıp mesele kapansa bile artık bu tip adamları içimizden ayıklamamız lazım. Yani koltuğa gelince görevdekileri hizmetleri için teşekkür etmek bi tarafa suçlayarak gönderen Polat tipi; şahsına yönelen suçlamalara verdiği cevap her nasılsa bir sürü itin eniğin eline geçen, o cevabı verirken sevmediği 2.başkandan rövanş almak adına Galatasaray'a halel getirecek bir iftirayı üstü kapalı imayla da olsa kaleme almaktan çekinmeyen Tulun tipini diyorum. Aslolan kişiler değil Galatasaray'dır!!!
Kendi arabasiylada galatasaraydan ayrilsin lutfen.
YanıtlaSil