Modern zaman Triatlon'u TT Arena!

15 Ocak'ta açılan ve bir türlü bitmek bilmeyen (8 aydır bir adım bile atılmadı, nedense artık?!?!) "çevre düzenlemesi" sonrasında Türk Telekom Arena artık bir maç stadyumu olarak değil, modern zamanların Triatlon'u olarak açıklanabilir. Maç öncesinde yaşanan metro olayları bir tarafa, maç sonunda yaşanan eziyet, bitmek bilmeyen toprak yokuşlar ve 45-50bin kişinin hücum ettiği metroya binememe sonrasında alternatif arayışları nedeniyle zorlu bir doğa etabında bile eşi benzeri görülmemiş bir manzara ile başbaşa kalıyorsunuz. Dilerseniz o kalabalığın içinde metroya binmeye çalışın, dilerseniz yan tarafında uçurum ve inşaat bulunan araziden tırmanın. Seçim sizin...

Bir yarış düşünün; içerisinde 1'den çok branş barındırıyor olsun ve bu yarış içerisindeki branşlarda hem 1km yüzün, hem 40km bisiklete binin, hem de 10km koşun. Kulağa ne kadar hoş geliyor öyle değil mi? Hatta bunu daha da eğlenceli hale getirelim örneğin;

Super sprint kategorisinde; 400m yüzme, 10km bisiklet, 2.5km koşu,

Sprint kategorisinde; 750m yüzme, 20km bisiklet, 5km koşu,

Olimpik kategorisinde; 1500m yüzme, 40km bisiklet, 10km koşu,

Half-ironman kategorisinde; 1900m yüzme, 90km bisiklet, 21.09km koşu,

ITU(International Triathlon Union) kategorisinde;

3800m ile 4000m arasında yüzme, 120km bisiklet, 30km koşu,

Ironman kategorisinde; 3800m yüzme, 180km bisiklet, 42km koşu, olsun.

Nasıl görünüyor? Yeterince zorlu, değil mi?

Asıl eğlenceli kısmı işte şimdi başlıyor. Diyelim ki bunlardan birini seçmek zorunda olsaydınız hangisini seçerdiniz? Ben kendimce; normal şartlarda (NŞA) -aman kimya dersi kıvamında takılmayın buna, zira kimyanız bozulur- bana uygun olanı seçtiğimde en az mesafede görünen super sprint kategorisini seçerdim. Buraya kadar bir problem yok ama asıl problem şurada başlıyor ki, bu yarışları benim, belirli bir süre içerisinde yapabilmiş olmam gerekiyor. Örneğin; 1 gün, 10 saat, 5 saat ya da 3 saat...

Fakat; Modern zaman Triatlon kuralları şöyle buyurur:

1. Gün içerisinde hava durumunun 38 derece olması önemli değildir, bundan mütevellit, sizin bu sıcaklıkta yapacağınız 400m yüzme branşı yalnızca yürümek koşuluyla, terleme-laktikasit biriktirme-soğuma ve yol kenarlarında sizler için hazırladığımız özel su fıskiyeleriyle ıslanmak şeklinde gerçekleştirilecektir.

2. Düzenlediğimiz bu yarışta, elbet varılacağına inandığımız bitiş çizgilerine ait bir güzergah bulunmadığı için -ki şuan içimizde şöyle okkalı bir "girizgah" yapma hissi uyandı- her yarışmacı kendi güzergahını kendisi belirleyecektir.

3. Bu yarışta herşey doğaçlama, her şey spontanedir. Bu yüzden dilerseniz, yüksek yüksek tepelere bisiklete biner gibi çıkarsınız, dilerseniz bariyerlerden, engellerden engelli koşucusu edasıyla atlarsınız, dilerseniz kendini merdiven zanneden yokuşlardan, köprülerden bisiklet sürer gibi koşarsınız. Tabi bunun birinci koşulu önünüzde bekleyen 12bin yarışmacıyı da atlatmış olmanız gerekmektedir.

4. Tüm bu branşları uyguladıktan sonra yapmış olduğunuz yarış yeterli bulunmayacaktır. Bu yüzden kendinizi ekstra paralamanız gerekmektedir. Örneğin; başlangıç çizgisinden 50km sonra şehirler arası karayolunda bir otobüsü yakalamak için koşup aynı zamanda kendinizi onun önüne atmanız gerekecektir.

5. Başaramayacak olursanız heyecan-kaygı-panik yapmadan sakin bir şekilde dönün ve oynanacak herhangi bir maç öncesinde Biletix gişelerinden bilet almanız size yeni bir şans tanınması adına yeterli olacaktır.

İnsanların sağlığı eğer otobüslerin bir derbi maçı öncesinde camlarının kırılmasından daha önemli değilse, eğer stadınıza gelen insanların canı, malı, mülkü sizler için çevreyolunun üzerine yapılacak 2-3 durak maliyeti kadar değerli değilse, insanların sağlığı sizler için stadyuma ulaşım sağlanabilmesi adına otobüs durakları yapılabilecek kadar önemli değilse biz bu şekilde tehlikeli yollardan geçmeye hazırız. Bu çileyi ve eziyeti çekmemizdeki amacın Galatasaray olduğunu birileri, birilerine hatırlatsın.

Not: Kurallar bir hayal ürünüdür.