Arena'da Sezonu Yeniden Açalım: Galatasaray-Samsunspor

İyi bir başlangıç yapamamak sezon açılışının hevesini kursağımızda bıraktı. Fatih Terim için de iyi bir başlangıç olmadı bu ama uzun bir maraton ve çok önemli değil. Olimpiyat stadının ona uğursuzluğu devam etti ve sezonun açılış maçına iyi bir başlangıç yapmamıza rağmen maç sonunda tabela İstanbul Büyükşehir Belediye'sinin 2-0 kazandığını yazıyordu. Haklı bir galibiyet aldılar. İlk yarının ilk 20 dakikasında oynadığımız güzel futbol herkese büyük umutlar verdi ama devre sonuna doğru Muslera'nın da büyük hatasıyla yenilen gol herkesi " nazar boncuğu olsun" moduna soktu. İkinci yarıda işler daha kötüye gitti ve maç sonuna doğru yediğimiz ikinci golle Spor Toto Süper ligin 1.haftasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi deplasmanından 2-0 mağlup ayrıldık.

Fatih Terim maç sonu açıklamalarında "hedeflediğimiz futbol ilk 25 dakikada gösterdiğimiz futbol" dedi. Eğer o hedefe ulaşırsak hem zevk veren hem de çok iyi futbol oynayan bir takım izleyeceğiz. Bol pres ve önde bir oyun, topu kazandıktan sonra bol pas ile olabildiğince ona hakim olup gol aramak. Gerçekten etkileyici duruyor.

Gelelim sezonun ikinci maçına yani Aslantepe'deki ilk maçımıza. Evimizdeki ilk maçta ligin yeni ekiplerinden Samsunspor'u ağırlıyoruz. Bu sezon süper lige yükselen ve güzel hamlelerle sezona hazırlanan Samsunspor bunun meyvesini ilk hafta güzel bir şekilde aldı. Beşiktaş'tan Fink, Galatasaray'dan Mustafa Sarp, Gaziantepspor'dan kiralık olarak Murat Ceylan ve Feyenord'dan Bahia gibi isimlerle kadrosunu güçlendiren Samsunspor ilk hafta Gençlerbirliği karşısında 3-2'lik bir galibiyet alarak Süper lige üç puanla başladı. 

Samsunspor'la oynadığımız son 6 maçta 4 galibiyet ve 2 mağlubiyetimiz var. Yine son 6 maçta 10 gol atıp kalemizde 7 gol gördük. 2005-2006 sezonunda Samsunspor ile son maçımızı oynadık. İlk yarıda oynana maçı Necati Ateş'in golleriyle 2-1, ikinci yarıda oynanan maçı ise yine Necati'nin 2, İliç'in 1 golüyle 3-1 kazanmıştık.

Antrenman raporlarını incelediğimiz de geçen hafta sakat olan Johan Elmander ve Hakan Balta'nın iyileştiğini görüyoruz. Servet ve Çağlar Birinci onlardan doğan sakatlık kontejanını doldururcasına 15 Eylül gününü tedavi görüp takımdan ayrı çalışarak geçirdi.

Geçen hafta oyuna girmeyen Riera'nın bu hafta sahada olacağını düşünüyorum. Çünkü Eboue'den sol açık olmayacağını Arsenal maçlarından bilenler bilir ve bilmeyenler de  ilk maçta öğrenmiştir. Servet'in sakatlığı sahada olmasına izin vermezse Ujfaluji stopere geçecektir. Böylece Sabri ya da Eboue ikilisinden birisi sağ beke diğeri orta sahaya kayacak. Benim tercihim Sabri'nin beke geçmesi ve topla beraber daha sakin olan ve daha akıllı top kullanabilen Eboue'nin orta sahaya geçmesi  olurdu.  Zaten ilk hafta Eboue bir kaç kez pozisyon değiştirdi ve Fatih Terim'in onu diğer bölgelerde de düşündüğünü gördük. Baros'un geçen hafta iyi niyetli ama yetersiz oyunu bir çok açıdan konuşulabilir ama bu haftada sahada olacaktır diye düşünüyorum. İç saha avantajıyla beraber daha iyi bir oyun oynayacağız muhtemelen. Belediye maçındaki oyun özellikle ilk yarıya yayıp gol bulmak bizim için iyi bir gelişme olacaktır. 

18 Eylül Pazar günü 20:00'da Ali Sami Yen Spor Kompleksi Aslantepe Arena'da oynayacağımız karşılaşmayı Kuddusi Müftüoğlu yönetecek.