Elinin Hamuruyla.. | STSL 1.Hafta

Kim geldi? Kim gitti? Kiralık mı? Bonservisiyle mi? E hani nerede yıldız transfer? Play-off da nereden çıktı? İşte şimdi olay çığırından çıktı derken 10 Eylül geldi çattı, sabırsızlıkla beklediğimiz maçlar da başladı. Aslında birçok taraftara keşke başlamasaydı bile dedirtti. İlk hafta umulanı veremeyen büyükler, herkese "Maç sadece yıldızlarla değil, takım olarak kazanılır." lafının ne kadar da doğru olduğunu bir kere daha anımsattı. İlk haftadan bütün takımların çıkarması gereken en büyük ders futbolda bireyselliğe yer olmadığıdır. Neyse ilk haftanın günahı olmaz diyerek şimdilik kendimizi avutalım, meşhur futbol klişelerinden "önümüzdeki maçlara bakacağız" ile gelecek haftalara umutla bakmaya çalışalım.



BÖYLE Mİ OLACAKTI KAVUŞMAMIZ?
Bekledik, özledik, umutlandık, senin de bizim gibi hissettiğini düşündük; ama anladık ki sen bizim kadar hazır değilmişsin. Maça büyük umutlarla başlamıştık, İmparatorumuzun tam 2731 gün sonra bıraktığı yerde, Olimpiyat Stadı'nda mağlubiyetle veda etmesinin ardından, galibiyetle bize kocaman bir merhaba diyeceğini düşünmüştük. "Bugün günlerden Galatasaray" dillerde maça başladık, ilk 20 dakika belki beklentimizin altındaydı; ama yine de maçı her izleyene "Galatasaray,sonunda kendini buldu" dedirtmiştir diye düşünüyorum. Sonrasında ise düşen tempomuzun ardından yediğimiz hatalı gol ile devreyi kapattık.


PANİK YOK, KALECİMİZ HALA EN İYİLERDEN BİRİ
Oysa ki Tafomuzdan, Mondimizden sonra kalede yine devleşebilen, üstelik bir de sevimli bir kalecimiz vardı. Ben diyeyim 'türbe yeşili', siz deyin 'dolar yeşili' formasıyla, kalemizi emanet ettiğimiz "küçük kunduz"umuz ilk gole engel olamadı. Her ne kadar kalemizde 2 gol görsek de, bir o kadar da başarılı kurtarışlar yaparak farkın iyice açılmasına engel oldu Muslera. Maçtan sonra kişisel twitter hesabından destek için taraftara teşekkür edip, üstüne bir de "Vamos Cimbom!!!!" yazarak kendisine olan sevgimizi bir nebze daha arttırdı gözümüzde.


10 NUMARA - ERKEN KALKAN KAPIYOR!
Takıma çabuk adapte olabilen oyuncuları herkes gibi ben de seviyorum. Bana göre bu oyuncular Ujfalusi ve her ne kadar "ayarsız enerji"sini ara sıra gösterse de Melo idi. Arda'dan sonra 10 numaralı formayı Melo kaptı; ama ben en azından pozisyon itibariyle bile 10 numara formanın kendisinde olmaması gerektiğine inananlardanım. Eboue sol bekte yerini yadırgadı, maalesef maç öncesi ettiği dualar da işe yaramadı. Topa sahip olma oranları ekrana %60 bizim lehimize olarak yansırken bu istatiğe en büyük katkı topu adeta ayağına yapıştıran Kazım'dan gelmiş olmalı diye düşünüyorum; çünkü donuk oyunuyla topu ayağından çıkarmaktan acizdi.

HIRÇIN BAROS - SAKİN TERİM
Maç sonrası açıklamalarda Baros - Elmander - Sercan üçlüsü ile Ocak ayına kadar idare edileceği söylendi ki Baros'un değişiklikten sonra direk soyunma odasına giderkenki hali ve tavrının pek de Fatih Terim'in sevdiği görüntülerden olduğu söylenemez, buna rağmen sinirlerine hakim oldu ve tepkisiz kaldı. Maçın istekli isimlerinden biriydi Baros; ama ne kadar etkili olduğu da ortada. Hadi Elmander bir an önce iyileş bir de seni görelim, kap formayı bir daha da bırakma lütfen, sana ihtiyacımız var. Bu arada İstanbul BŞB'yi de tebrik etmek lazım, güzel maç çıkardılar. Şunu da eklemeden geçmek istemiyorum : Ahhh Webo yaktın bizi!


KIRIK KANATLAR
Beşiktaş da sezonu yenilgiyle açanlardan oldu.Maçın skorunu belirleyen ve bana göre de haftanın golü diyebileceğimiz gol ise eski dostlarından biri olan Batuhan'dan geldi. Attığı gol bazılarını şaşırtmış olabilir; ama  gol sevincini abartıp da gördüğü sarı kartın kimseyi şaşırtmadığına eminim.
DALGALANDIM DA DURULDUM
Bu hafta Şampiyonlar Ligi'nde İnter ile yapacağı maç öncesi UEFA Trabzon'dan "Black Sea Storm" olarak bahsetti; fakat fırtına ilk maçında Manisaspor karşısında bir dalgalandı, bir duruldu ve 1-1 lik skora razı oldu. Türkiye'de durulan fırtına İtalya'da boy gösterdi ve hafta içerisinde de Inter'i 1-0 mağlup ederek başlığımıza uygun hale geldi.

OOO ALEX YİNE UÇUYOR
Vayyy be dediğimiz pozisyonlardan biri de elbette Alex'in rövaşata denemesiydi. Fenerbahçe'deki 8. sezonuna girdi, kariyerindeki 900. maçına Orduspor karşısında çıktı. Rakip de olsa imrenerek baktığım futbolculardan biridir benim için, bu profesyonellikle 1000 rakamını göreceğinden şüphem yok.


KISKANMAMAK ELDE Mİ?
Bu haftaya galibiyetle başlayan takımlardan biri Bursaspor oldu. Maç sonu çekilen şu fotoğrafa bakıp da özenmemek imkansız. Biz de böyle mutlu fotoğraflar istiyoruz, hakkımız değil midir?

2 yorum:

  1. Kazım yorumuna bayıldım! Çok iyi :))

    YanıtlaSil
  2. teşekkürler, resmen sabrımı zorlamıştı maçı izlerken :)

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0