Analiz | Dikkat! Galatasaray geliyor..

Bursaspor karşılaşmasının analizine geçmeden evvel eskilere gözatmakta fayda var. Çünkü tribünde 35bin taraftarının muhteşem desteği ile rakibini maçın sonlarına doğru bulduğu golle mağlup eden Galatasaray, kimse pek farkında olmasa da şimdilik sezonun en iyi oyununu ortaya koydu. Mücadele eden, rakibe ve hakeme rağmen ayakta kalmaya çalışan, sahada dik duran, ortaya karakter koymaya çalışan ve asla pes etmeyen bir takım vardı sahada. Güzel oyunun ve mücadelenin yanı sıra geçmiş haftalarda göze batan noktaların değişmesi, yanlışların düzeltilmesi de galibiyeti bir o kadar anlamlı kıldı.


(Galatasaray-İ.B.B. maçı sonrası yorumumuz)
Galatasaray paz hızını artırdığında daha etkili olabilir.Çünkü,yetenekli isimleri var.


(Galatasaray-Samsunspor maçı sonrası yorumumuz)
Galatasaray bu kadro yapısıyla ezeli rakibi gibi oynamalı.Topa hükmetmeli ve oyunu ileride oynamalı. Fatih Terim'in doğruyu bulma metodu devam ediyor. Galatasaray hazırlık maçlarını devlerle yapacağına, ritmini oturtabileceği, pas alışverişine alışabileceği maçlar yapmalıydı. Bu şekilde, iyi oynama süreci uzuyor.

(Karabük-Galatasaray maçı sonrası yorumumuz)
Galatasaray'da defansın arasına girebilecek görüntüde bir ön libero yok gibi. 

Sezon başından bu yana gösterilen, gösterdiğimiz her ne eleştiri varsa; hepsinin üzerine gidilecek şekilde yapılmış çalışmalar. Bursaspor maçı sezonun tüm yanlışlarının görüldüğü, disipline edildiği ve değiştirildiği maç olarak çıktı karşımıza. Ve sezonun en iyi Galatasaray'ını izlerken; eleştiri dozajında ne kadar doğru bir kıvam tutturduğumuza şait olduk.

Bursasporlu'ların topu uzaklaştırdığı her bölgede sarı-kırmızılıların bulunması; savunmada görev yapan bir futbolcunun hücuma destek verdiğini,verebildiğini Galatasaray maçı izleyenlerin uzun zaman sonra görebilmesi, önde yapılan baskı ile bulunan pozisyonlar ve savunma kusurlarının örtülmesi, Felipe Melo'nun stoperlerin arasına girerek takım savunmasına katkı sağlaması gibi olumlu hareket ve taktiklerle Galatasaray sezon başından bu yana yapılan tüm eleştirilerin üstünü örtmeyi bildi.

Dolayısıyla, Galatasaray'ın bir bütün halinde, çok doğru bir noktaya gittiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Yağmurlu ve kışa çalan soğuklukta bir havada stadın 35 bin kişiyle dolması, Hasan Şaş'ın 2.golde mahalle kahvelerindeki fanatikler gibi, çıldırırcasına sevinmesi ve diğerleriyle kaynaşması, Kazım'ın duşunu alıp, maçın kalanını izlemek için yedek kulübesinde olması, Baros'un 8 dakikada dahi, kalitesini gösterebilmesi, Elmander'in sakatlanan arkadaşının baş ucunda bitmesi gibi küçük detayları da eklediğimizde şunu net bir şekilde söyleyebiliriz: Dikkat! Galatasaray geliyor.