ANALİZ | Şimdi onlar düşünsün..

Galatasaray, hafta içi oynadığı Fenerbahçe maçını rahat kazanıp sadece 3 puan almakla kalmamış aynı zamanda yıllar süren bir psikolojik baskıyı kırmayı, en önemlisi bizzat Galatasaraylıların kafasındaki büyük maç korkusunu yıkmayı başarmıştı. Bu alınan üç puandan ya da bir derbi kazanmaktan çok daha önemli bir aşamaydı, büyük Galatasaray'ın özgüveni geri gelmişti. Trabzon maçına bu güven ve psikolojik üstünlükle çıktı. Karşısındaysa Şampiyonlar Ligi'nde fiziksel olarak çok yorucu bir maçtan çıkmış ve son dakikalarda ikinci turu elinden kaçırmanın moralsizliğini taşıyan bir rakip buldu.

Maçın başlamasıyla Galatasaray'ın artık alıştığımız baskısı da başladı, baskının bu kez hemen golü getirmesi rahat geçecek bir maçın sinyaliydi. Bu golü izleyen herkes Elmander'in farkını da bir kez daha gördü, Kazım'dan aldığı topu Türkiye'de sporseverlerin görmeye pek alışkın olmadıkları bir çabuklukla kullandı, bulunduğu yerde dönerek sol ayağının da ne kadar iyi olduğunu herkese gösterdi. Golden hemen sonra Trabzonspor'un cılız atakları bir şanssızlığa sebep olmadan atlatıldı ama o şanssızlıklara fazlasıyla tanık olmuş Galatasaraylılar için endişe bitmiş değildi. İmdada maçın başından beri anlamsızca yuhalanan ve kafasına yabancı maddeler yağan Selçuk yetişti. Trabzon taraftarına muhteşem bir cevap, Cimbom taraftarına ise muhteşem bir rahatlık ve sevinç getiren gol aynı zamanda bir başka mental duvarı, Galatasaray'ın frikikten gol atamadığı anlayışını yıkıyordu.

İkinci yarıya çok rahat başlayan Galatasaray, Melo'yla yakaladığı rahat pozisyonu değerlendirebilse tarihi farka gidebilirdi, önceki maçta olduğu gibi Trabzon'un şansı da tarihe geçebilecek bir fark yememeye yetiyordu. Zokora'nın gördüğü kırmızıyla maç koptu, açıkçası biraz yorgunluk gözlenen Galatasaray da kendisini fazla sıkmadı. Son dakikada yine eski bir Trabzonlu olan Ceyhun Gülselam'ın golü, tüm Galatasaraylılar için gecenin hediyesiydi.

Fenerbahçe ve Trabzonspor maçlarının arka arkaya ve çok rahatça kazanılması, on yıl sonra altı deplasman üst üste gol yenmemesi, zor bir periyodun başarıyla geçilmesinden öte çok önemli bir kırılmayı gerçekleştirdi. Zor maçları kazanamayan, derbilerde çok zorlanan, basit goller yiyen, mahkum oynayan takım gitti, hepimizin özlediği, beklediği ve aslında bildiğimiz Galatasaray geri geldi. Sezon sonundaki play-off'ta arka arkaya oynanacak büyük maçlar için de şimdiden ciddi bir özgüven telkin etti takıma. Nasıl derler; şimdi onlar düşünsün!
Mehmet Ali SÖYLET

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0